Yıldız Haber Gerçek ve Tarafsız Haber Sitesi
İlgili Makaleler
İnsanoğlunun en önemli çabalarından biri de mutlu olma çabasıdır.
Ne var ki mutsuz insanların sayıca hızla arttığını görmek son zamanların üzücü gerçeklerden biri.
Peki ya insanların mutsuz olduğunu nasıl anlarız?
Bu sorunun en basit cevabı ise şudur; eğer bir kişi olduğundan farklı görünmeye çalışıyorsa bu o kişinin mutsuzluğunun bir tür yansımasıdır.
Kendini olduğu gibi kabullenemeyen kişi bir anlamda kendisiyle de barışık değildir.
İnsanları mutsuzluğa götüren temel etmenlerden biri de kendileriyle barışık olamamalarıdır.
Özellikle de internetin ve sosyal medya araçlarının hayatımıza girmesiyle insanlar abartılı bir şekilde oldukları gibi değil de olmak istedikleri profillerde kendilerini sergilemekteler.
Olduğundan farklı görünme çabasının bir diğer anlamı da gerçeklikten uzaklaşma durumudur.
Gerçekliğimizden uzaklaştıkça da kendimizden uzaklaşmaya başlarız.
Mutsuzluğumuzu bastırıp olduğumuzdan farklı görünmeye çalıştıkça da bunun tam tersi bir şekilde daha da çok mutsuz olmaya başlarız.
Bu paradoks ilerledikçe de insanların mutsuzluğu ve dolayısıyla da mutsuz insanların sayısı her geçen gün artmakta.
Oysa kişiye kendini iyi hissettiren kendi gerçekliğiyle yüzleşebilmesidir.
Bir diğerine mutlu görünme çabası ile sadece karşımızdakini kandırmış olmuyoruz, en çok da kendimizi kandırmış oluyoruz.
İnsan evladının en büyük ihaneti kendine olan ihanetidir.
Var olan halimizi kendimizden ve en yakınımızdakilerden sakladıkça da bir şeyleri düzeltmiş olmuyoruz elbette. Hızla olumsuz bir döngünün içinde yer almaya başlarız.
Bu döngü mutsuzluğa çare olamamakla birlikte mutsuzluğun bir virüs gibi hızla yayılmasına neden olabilir.
Bu döngüden çıkmanın en somut yolu ise Mevlana’nın asırlar önce söylediği gibi; “ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.” düsturundan geçer.
Zaman zaman gerçekler ile yüzleşmek ve onları kabullenmek acı verici olsa da her zaman için iyileştirici olan doğru zaman da doğru yerde doğru kişiye olduğumuz gibi görünmektir.
