Belediyecilik ve Şehir Yönetimi

Bugün burada belediyecilik ve Şehircilik nasıl yapılıyor aksayan yönler nelerdir, neler yapılmalı konusunu, yaşadığımız ŞİLE ilçesi özelinde anlatmaya çalışacağız.

      Bilindiği üzere Şile aslında Bir Turizm bölgesi olarak bilinmesine rağmen hiçbir Turistin gelmediği bir şehir. Bunun sebeplerini araştırmak neden diye sorgulama yapmak bile vakit kaybı bence.Çünki her şey apaçık ortada.

-Bir şehirde Turizm olması için Turistin ilgi alanına girecek konuları bilmek ve buna göre şehir planlaması yapmak gerekir. Bunlar Tarihi alanları ortaya çıkarmak,eğlence alanları oluşturmak,kaliteli otellerin uygun alanlarda yapılmasını sağlamak,bu konuda yatırım yapmak isteyen işadamlarıyla çalıştaylar yapıp onlara zemin hazırlamak bir yol ve yöntemdir.Şu soralım Turist Şile ye neden gelsin? Elbette ki Hiçbir sebebi yok. Turistler km lerce yol kat ederek görmek istedikleri yerlere giderler. Şilede nereye gelecekler sorusunun cevabında aramaya gerek yok cevap açık,hiçbir yerde.Bununla ilgili Belediye bünyesinde bir birim kurulup ,kültür bakanlığından da destek sağlanarak  acilen konu masaya yatırılmalıdır.Bir mağara bile olsa bunlar değerlendirilmelidir.

-Kent Konseyinin faaliyetlerinin ne olduğu belli değildir. Kent konseyi akil adamlardan oluşturulmalı ve her ay rapor hazırlamalıdır.

-Yerli Turist diye tabir edilen, gün içi ve hafta sonları gezi yapanlar gelir mi Şileye ? Yaz günü hafta sonları ve sadece denize girmek için gelirler ve geliyorlar. Neden geliyorlar alternatifleri az bu grubun.Peki  bu insanlar yazın ilk üç ayı haricinde deniz mevsimi bittiğinde geliyor mu şehre hayır. Maddi ve kültürel anlamda katkıları var mı dersek yok gibi.Yok  çünkü, ihtiyacını kendi bölgesinden alıyor Şileye geliyor,denize giriyor trafiğe takılmamak içinde erken saatte geri dönüyor.Geride bıraktığı çöp yığınları kalıyor.Bu insanlardan nasıl faydalanacağız ,onları bu şehre iki ayın dışında nasıl getireceğiz,daha uzun kalmalarını nasıl sağlayacağız , onlardan ekonomik  ve kültürel  olarak nasıl faydalanacağız bunu ortaya koymak gerekiyor.Bu çözümleri nasıl bulacağınızın yanıtı bellidir. Şehirde akil insanlarla yapacağınız çalıştaylarla fikir alışverişi yaparak. Şile plajlarına gelen insanlar şehri gezmiyorsa,şehirde kalamıyorsa çözümünü bulacaksınız. Rantı şehir insanına aktarmıyorsa katkı yapmıyorsa  sizinle bölüşmüyorsa kendinizi sorgulayacaksınız.

-Belediyecilik aslında şehir planlaması demek. Siz şehrinizde 15 metreden geniş cepheli binaların yapılmasına müsaade etmezseniz,caddelerde düzgün mağazaların oluşmasına zemin hazırlamazsanız aykırı yapılaşmanın önüne geçemezsiniz.Hiç kimse Şilede bir imar artışından bahsetmiyor sadece imar planlarında düzeltmelerden söz ediyoruz. Hatta bu planların uygulamasından sorumlu olan İmar plan proje müdürlüğü,İmar Müdürlüğü ve bunlardan sorumlu başkan yardımcılarının bu işe ne kadar vakıf olduğu,şehre uygun yapılanma ve plan konusunda ne yapması gerektiğinden bahsediyoruz.Bir şehirde Planlarda olmasına rağmen verilmeyen imar hakları ve Planda olmadığı halde kişiye özel rant oluşturacak uygulamalar yapılıyorsa eğer ,o şehirde adaletli ve şehre yarar sağlayan planlamadan söz edemezsiniz.

-Şehrin Tarım ve hayvancılıkla ilgili konularda umursamaz  ve tam bir başıboşluğa terk edildiğini görmekteyiz. Bu ülkeyi yöneten kadro her türlü yasal zemini hazırlamasına rağmen tüm gerekli kanunları çıkarmasına rağmen ,Ne Belediyeler,  ne Tarım ve Hayvancılık il müdürlükleri üzerine düşen görevleri  yapmıyorlar.Bu şehrin Eğlence alanları,Turizm alanları,Hayvancılık yapılabilecek alanları fazlasıyla mevcut iken bu konuda hiçbir planlamanın olmadığı ortada.Bu kadar ormanlık alan içinde hayvanlar sokaklarda aç ve başıboş kalıyorsa,bu kadar tarım alanı varken şehrin çiftçisi yeterli desteği alamıyorsa ve doğru planlarla yönlendirilemiyorsa bu kurumların kendini sorgulaması gerekir.

-Belediye yönetimleri  önce kendi iç yapısını doğru seçmelidir. Seçilen meclis üyeleri vasıfsız ve yetersizse siz Başkan olarak hiçbir şey yapamazsınız.Belediyenin iştiraki olan şirketler  bu kadar pozitif ayrımcılığa rağmen gerçek bir işletme gibi çalışamıyorsa bunun sebepleri bellidir.Çözümü üretecek olanda bellidir.

-Şehirde istihdam sağlanması ve işsizliğe çare üretmek  öncelikle vatandaşın kendi işini yaratmasıyla mümkündür. Tabiî ki kamudan da destek vererek  bunu kolaylaştırmak gerekir.İstihdamın Devlet tarafından sağlanacağı alanlar kısıtlıdır ve kurallara bağlıdır.Tabiiki Belediyelerin işadamlarıyla planlama yapmak suretiyle  istihdam sağlaması,bu koşuluna bağlı olarak işadamlarına kolaylık sağlayacak adımlar atması da çok önemlidir.Bir işadamı bir şehirde fabrika kuracaksa onun ne kazanacağına bakmadan şehrin yapısını bozmadan ve şehrin ne kazanacağı düşüncesiyle hareket etmek doğru olandır.Bu konuda pozitif ayrımcılık yapmanın hiçbir mahsurlu tarafı yoktur ve  gelecek eleştirilerde hiç önemli değildir.

-Yaz aylarında Deniz ulaşımının mutlaka sağlanması gereklidir. Bu aynı zamanda karayolu üzerindeki yoğunluğu düşürecek,kaza risklerini azaltacak ve şehre daha farklı bölgelerden insanın gelmesini sağlayacaktır.Hava muhalefeti ile ilgili gereksiz konuşmalar ve engelleyici anlatımlara bakılmaksızın konu acilen gündeme alınmalıdır.Hava muhalefetinin olduğu zamanlarda gerekli uyarılar yapıldığında tüm şehir hatları ve şehir dışı seferlerin durdurulduğu gerçeği oradayken bu konuda muhalefet etmenin de hiçbir anlamı  yoktur.

-Altyapıyla ilgili sorunlara  akıllı bir çalışmayla uzun vadeli çözüm üretilecek projelerin var olduğu bilinmelidir.Bu konuda acilen çalışma yapılmalı sorun ölümlere sebebiyet verecek noktaya gelmeden çözülmelidir.

-En büyük şikayet konularından biride şehre gelen insanlarına esnafın pahalı hizmet vermek suretiyle  halk tabiriyle (müşteriyi kazıklamanın) önüne geçilmelidir. Bunun için esnaf sıkı denetlenmeli eğitilmeli  ve olmuyorsa gerekli görülürse ceza yöntemiyle ikna edilmelidir.

-Şehir içinde park sorunu her geçen gün artmaktadır. Yapılan katlı otoparka rağmen sorunun giderilememektedir. Küçük rakamlar ödememek için aracını uzun süreli sokakta bırakma alışkanlığının çaresi üretilmeli ve cezalar arttırılmalıdır.Hatta Park için uygun fiyata abonelikler oluşturulmalıdır.Vatandaş teşvik edilmelidir.

-Belediye elindeki boş alanları uygun şekilde planlayarak kiralamak suretiyle  vatandaşın hizmetine sunmalıdır.Dere ıslahının uzun vadeli bir iş olduğu gerçeğini de göz ardı etmeden konun gündeme getirilmeli çözüm üretilmelidir.

-Şehre yakın gelişmekte olan mahallelerde acil olmak üzere,şehrin tamamında imar planları yeniden gözden geçirilmelidir. Şehir yapısının alan olarak uygun olduğu göz önüne alınarak  Gaziantep Belediyesinin yaptığı gibi ve birçok yabancı şehirlerde örneği olan dev bir HAYVANAT PARK’ın   yapımı ciddi olarak düşünülmelidir.Bu hem maliyetsizdir, hem turizme katkısı olacaktır, hem istihdam yaratacaktır ve de ekonomiyi canlandıracak gerçekçi bir proje olarak Şileye tek başına ivme kazandıracak bir vizyon projesi olacaktır.

      Kısacası önerileri ve eleştirilerimizin sonunda söyleyeceğimiz son şey şudur. Şilede ivedilikle kapsamlı bir çalıştay düzenlemelidir.Belediye Başkanlığı buna öncülük etmelidir.Bu Çalıştay; Şilede mevcut tüm kamu birimlerinin,Mahalle Muhtarlarının,İnşaat sektöründen tüm firmaların ,küçük ve orta ölçekli esnafların ,Turizme yönelik faaliyet gösteren esnafın,tarımla,arıcılıkla, ormancılıkla gelir sağlayan tüm köylülerin,Mimar ve Mühendislerin,Üniversitenin ve Üniversiteden öğrencilerin  ve ev hanımlarının,öğretmenlerin  önceden haberdar edilerek katılacağı  geniş kapsamlı şekilde olmalıdır.Bu çalıştay bölümlere ayrılarak yapılmalı en az bir hafta sürmeli her konu başlığı ayrı ayrı tartışılmalıdır. Çalştayın bir kurulu oluşturulmalı   ve  sonunda mutlaka bir karar çıkmalı ,uygulanması takip edilmelidir.

hakkında Yasemin Eryıldız

Ayrıca Kontrol Et

Şarlatan Değil de Nedir?

Şarlatan · taklagiller familyasının bir üyesi diye geçer ekşi sözlükte. Yani halk arasında taklaya getirmek denir …

Adalet Tecelli Eder

Küçük bir kasaba ve kendi halinde yaşayan bir toplumda sürprizler eksik olmuyor. Herkesi etkileyen ve …

Küçük Hesap Büyük Sorun

İnsanlığımızı mı kaybediyoruz. Değişen ve globalleşen dünyada insan olma vasfını unutuyor muyuz, Çıkarlarımız söz konusu …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir