Yıldız Haber Gerçek ve Tarafsız Haber Sitesi
İlgili Makaleler
Şile Batı Sahili Platformu ev sahipliğinde Şile’de hayati önem arz eden bazı çevre sorunları hakkında STK’lar tarafından Kurna Mahallesinde basın açıklaması yapıldı.
Başta Şile Çevre Gönüllüleri Derneği olmak üzere ŞADER ve Şile Batı Sahili Platformu tarafından yapılan açıklamaya İYİ Parti İlçe Başkanı Kahraman Koç, Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Özgür, MHP Belediye Meclis Üyeleri Orhan Küçükerman, Turan Özkan ve Doğan Gürsoy, BBP İlçe Başkanı Birkan Ege’nin yanı sıra çevre muhtarları ve köylüler katıldı.
Basın açıklamasını Şile Çevre Gönüllüleri Dernek Başkanı Jeolog ve Coğrafyacı Nabi Evren yaptı. Evren açıklamasında; “Taş ocağı için meskun mahalden uzak vasıflı orman arazisi olmayan kıraç araziler seçilmelidir” vurgusu yaptı.
Yapılan basın açıklamasında Şile’ni güzellikleri, yer altı ve yerüstü n doğal zenginlikleri hakkında bilgi verildikten sonra şöyle devam edildi. “Bu değerleri nedeni ile birçok yatırımcı ilçemize ilgi duymaktadır. Doğu ve güney köylerimizdeki kalker varlığı bu bölgeye birçok kalker ve kırma tesisi ruhsatı müracaatı almasına neden olmaktadır. Kalker/taş ocağı açılması ülke kalkınması açısından gerekli ve önemlidir. Fakat bu talepler vasıflı orman arazilerinde ve köylerimize çok yakın alanlarda olmamalıdır. Taş ocağı için meskun mahalden uzak vasıflı orman arazisi olmayan kıraç araziler seçilmelidir. İtirazımız bu yöndedir.
İlçemiz doğusundaki bir başka çevre sorunu da İstanbul’a içme suyu temin amaçlı yapılması planlanan barajlar konusudur. Bu şekilde Gökmaslı/İsaköy, Kabakoz, Yunuslu, Sungurlu, Alacalı barajları gündemdedir. Bilhassa İsaköy barajı ile 12 yerleşim birimimizin kalkacağı gerçektir. Proje karstik triyas yaşlı kireçtaşlı formasyonlar üzerinde olup karstik erime boşlukları ile su tutma sorunu ile karşılaşılacağı kaçınılmazdır. Burada köylerimizi kaybetmeden gerçekleşecek öneriler değerlendirilmelidir. Kaldı ki 20 milyonluk İstanbul için artık başkaca alternatif su kaynaklarına da yönelmek gerekir diye düşünüyoruz. Tuzluluk oranı düşük eski bir tatlı su gölü olan Karadeniz’den arıtılarak su kazanımı yöntemi gündeme gelmeli ve bu konu artık planlanmalıdır.
Şile ilçesini batısı ise bambaşka doğal değerlere sahiptir. Sahili/Kuzeyi ince taneli kumları ile kilometrelerce uzanan güzelim plajları, kıyı kumulları, jeolojik miras alanları ile cennetten bir köşe, bir turizm harikası. Arkasındaki/Güneyindeki plato sathı ise ülkemizin en önemli endüstriyel ham maddeler kaynaklarına sahip bir maden bölgesi. Buradan çıkarılan çeşitli kaliteden killer ve silis kumları ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Fakat sahada faaliyet gösteren bazı sorumsuz silis kumu işletmeleri güzel çevremizde, derelerimizde, ormanlarımızda ve nihayet denizlerimizde çevre kirliliği yaratarak adeta doğamızı katletmektedirler. Bu fabrikalar çökertme havuzlarındaki fluokantlı yapışkan çamurlarını bilhassa yağmurlu günleri kollayarak açmakta, bu üretim artığı çamurlar ormanlarımızı, derelerimizi kat ederek plajlarımıza ve nihayet denizlerimizde büyük çevre kirliliğine neden olmaktadır.
Köylülerimiz tarla ve bahçelerine su verememekte, orman altı destekli hayvancılık yapılan köylerimizde hayvanlar su içememekte, sahillerimizde ise denize girilememektedir. Fabrika sahiplerinin daha fazla para kazanmak için bu coğrafyada asırlardır yaşamını sürdüren köylülerimize böylesine zarar vermesi kabul edilebilir bir şey değildir. Çevreyi katleden böyle bir üretim şeklini şiddetle protesto ediyoruz. Fabrikalar doğamıza/çevremize saygılı üretim yapmalıdır. Arıtma tesisi olmayan, olup ta çalıştırmayan hiçbir fabrikaya üretim yaptırılmamalıdır. Çökertme havuzlarında biriken çamurların yer karosu imali gibi 2.kalite malzeme imalinde kullanılması sağlanabilir. Doğayı kirleten fabrikalara verilecek cezalar caydırıcı derecede yüksek tutulmalıdır. Esasında günümüzde meskun mahal içinde kalan Çeliktaş, Kumsan gibi silis fabrikalarının buralardan kaldırılması gerekmektedir. Bu işletmeler yarattıkları trafik, toz-duman, gürültü vb. sorunlar ile ayrıca çevreye çok zarar vermektedirler. Bu fabrikaların zaman içinde kaldırılması artık planlanmalıdır. İstaç çöplüğü her zaman için bilhassa Karakiraz ve Kurna köylerimize her zaman için potansiyel çevre kirliliği alanıdır. İstaç’ın son iki yıldır titiz önlemleri ile Karakiraz-Kurna plajında cankurtaranlar görev yapar olmuş ,denize girilmeye başlanmıştır. Fakat geçen hafta Karakiraz deresi marifeti ile söz konusu plajda kirlilik yaşanmış denize girilemez olmuştur . Bu kirliliğin bir daha yaşanmaması gerekir. Şile ovasında zaman zaman yaşanan sel felaketlerinde Üvezli ve Avcıkoru’daki işletmelerin çökertme havuzlarından salınan yapışkan çamurun Şile deresi tabanında birikerek vadi hacmini daraltmasının etkisi vardır. Kızılcaköy, Alacalı, Doğancılı, Sahilköy, Kurna , Karakiraz ve çevre sorunları ile karşı karşıya olan diğer Şile köyleri halkının artık tahammül edecek hali kalmamıştır. Temiz su ve hava , kaliteli agrega, kil, kaolen, silis kumları, güzel plajlar Şile’den İstanbul’un çöpü, fabrikaların çamuru, maden ocaklarının doğamızı-ormanlarımızı yok edişi Şile’ye. Artık yeter…Bizler bu muameleye layık değiliz. İlgililerin bahsedilen konularda acil ve ciddi önlemler almaları gerekmektedir ve bekliyoruz. Aksi durumda başkaca eylem ve itirazlara baş vuracağımızı burada belirtmek isteriz. Kamu oyuna saygı ile duyurulur.
Basın açıklaması sonrası katılımcılardan görüş ve fikir alındı ve ilerleyen günlerde konuyla alakalı daha geniş bir toplantı yapılması gerektiği konusunda hemfikir oldular.
