Yıldız Haber Gerçek ve Tarafsız Haber Sitesi
İlgili Makaleler
Deva Partisi İstanbul yeni İl Başkanı Dr. Erhan Erol, İlçe Ziyaretlerine başladı.
Eski Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Erhan Erol ve bazı yöneticileriyle birlikte Şile İlçe Başkanlığını ziyaret etti.
Şile İlçe Başkanı İbrahim Avcı ve yönetimi ile bir araya gelen İl Başkanı ve İlçe yönetimi önce toplantı yaptı ardından basına açıklamalarında bulundu.
İl Başkanı Erhan Erol Belediye Başkanı olduğu dönemlerde Şile’ye gelip gittiğini ve Şile’yi çok sevdiğini ifade ederek başladığı sözlerine şöyle devam etti. “Şile’nin fazla alternatifi yok. Şile’nin İstanbul genelinden kaynaklı problemlerinin yanında kendine has problemleri de var. Örneğin deprem İstanbul için önemli bir problem ama Şile için öyle hayati bir problem değil. Şile’nin en büyük riski ormanları, birkaç gün önce günlerce yanan ormanlarımız izledik. Çok güçlü olduğu iddia edilen ülkemizin yangın söndürme uçaklarının olmadığını gördük. Düştüğümüz aciz tablo yanan ormanlarımıza mal oldu. Oralardaki ormanlarımızın telafisi olur mu bilemiyorum ama İstanbul’un ormanlarına bir şey olursa kolay kolay telafisi de olmaz. Çünkü yaklaşık 20 milyon insanın yaşadığı bir şehirde akciğerlerdeki rahatsızlık çok kolay ortaya çıkar. O nedenle İstanbul’un ormanlarının büyütülmesi gerekirken, kaybetme riskine katlanamayız. Özellikle Anadolu yakasında orman ve doğa çok değerli. İmar planları yapılırken hepsinin çok iyi hesaplanması gerekir. Yani Şile bölgesi rezerv bir alandır. Burada çok basit planlar yapılamaz çok iyi etüt edilmesi lazım. İstanbul’un bugün geldiği durum ortada artık rüzgar esmiyor. Ben önceden Gaziosmanpaşa’da yazın rüzgardan duramazdık, şimdi Gaziosmanpaşa’da rüzgar esmiyor. Yapılan koca koca apartmanlar hava akımını engelliyor. Dolayısıyla Şile’nin korunması lazım” diyerek imar ve deniz konusuna da değindi.
ilerde burada balık diye bir şey kalmaz.
İl Başkanı Erhan Erol, “uradaki imar izninin doğayı bozmayacak şekilde düzenlenmesi lazım. Katlara dikkat edilmesi lazım, denizle ilgili ciddi tedbirler alınması lazım. Bu sadece Türkiye ile bitmez. Özellikle batı Karadeniz’de Romanya, Bulgaristan’dan gelen sanayi atıklarının Karadeniz’i hızla ne hale getirdiği belli. Bununla ilgi Devletin bu ülkelerle temasa geçerek Karadeniz’in şimdiden koruma altına alınması lazım. Yoksa ilerde burada balık diye bir şey kalmaz. Marmara zaten bitti, Ege’de bile birçok balık türünün yok olduğu söyleniyor. Bu ülke yıllarca Karadeniz balığıyla beslendi. Karadeniz’in bu gidişatı yakında onu da bitirir.
Ülke gündemini oluşturan göçmen konusuyla Şile’yi ilişkilendiren Başkan, turizm ve hayvancılık konularını da ele aldı.
Bu kadar arazisi, ormanı olan bir yerde Başkanın dediği et kesim hanesi bile yokmuş. Çok üzüldüm. Bunun yerel yönetimlerin çözmesi lazım. Hatta özel olarak bu işi yapanların teşvik edilmesi lazım. Burada köylü nasıl beslenecek, hayvancılıkla ve hayvancı ürünlerle. Ette olacak, sütte olacak. Bunun teşvik edilmesi lazım, buradaki insanların istihdamı için. Burası turizm bölgesi ama Karadeniz’in turizm mevsimi çok kısa. Ayrıca Şile’de kış turizmine neden olacak düzenlemeler yapılması lazım. Yani hafta sonu insanların buraya gelmek istiyor fakat kış alternatifi fazla yok. Buradaki turizmin renklendirilmesi ve şekillendirilmesi lazım. Farklı şekillerde etkinlikler düzenlenebilir. Şile’nin turizmi 12 aya yayılması lazım. Eğer buraya bir mülteci akını da var ise önlemler alınmalı. Burada hem devlete iş düşüyor hem de yerel yönetimlere. Bizde ülkemize göç ile gelen insanların en kısa zamanda ülkelerine dönmelerini istiyoruz. Tabiiki bu insanların en az mağduriyeti yaşamaları kaydıyla. Bu insanların buraya yerleşmeden, alışmadan gönderilmelerini sağlamamız lazım. Onların kalmasıyla da iş bitmiyor. Onların yaşama ve barınma, iyi mutlu yaşama şansı arttıkça teşvik oluyor. Bütün o Ortadoğu bölgelerindeki insanlar buraya daha çok gelmek isteyeceklerdir. Fakat tam tersi kanaati oluşturulursa sonradan gelecek göçleri de engelleriz. Devletin bunu yapması gerekiyor. Türkiye’nin toplumsal yapısı değişiyor, bunun bedeli ağır olur. Ekonomik sorunlar Şile’de olduğu kadar Türkiye’nin sorunu. Fakat burada bu sorunlar daha kolay çözülebilir.
Deprem konusuna da değine İl Başkanı Türkiye’nin yanlış yönetildiği için Türkiye bedelini ödediği gibi İstanbul’da ödüyor” diyerek; “Şile deprem bölgesi değil fakat Üniversite hocaları bas bas bağırıyor İstanbul depremi olacak. Türkiye İstanbul’da büyük bir deprem yaşarsa T.C. devletinin bağımsızlığı biter. Onu karşılayacak bir güç yok. 10 tane çöken binayı devlet iki ayda kaldırdılar. İstanbul’daki en basit altının üzerindeki deprem ile 40-50 bin bina çöker. Ağı hasar alır. T.C. Devleti kendi imkanlarıyla tüm günü toplasa bu enkazları beş senede kaldıramaz. Enkaz kalkmadan doğalgaz vermezler, su veremezler, elektrik veremezler. Kanalizasyon çalışmaz. Bu insanlar yaşamlarını nasıl idame ettirecekler. Hangi parklara sığacaklar. Buraya gelecekler, buraya gelirlerse burası da çöker ve bununla da kalmaz yağmalamalar başlar. Biz fakir fukara diye aldığımız o insanlar varya Gölcük’te yaşananları hatırlayın. Enkazın atında kalmış ölmemiş insanların kolunu kesip bileziklerini almaya çalıştılar. Bu ülke bunları da yaşadı” dedi.
İlçe Başkanı İbrahim Avcı’da Şile’ki eksiklikleri anlattı ve İl Başkanına Şile’nin DEVA’sı hazır” dedi.
Toplantı çekilen hatıra fotoğrafı ile son buldu.
