Yasemin Eryıldız

Küçük Hesap Büyük Sorun

İnsanlığımızı mı kaybediyoruz. Değişen ve globalleşen dünyada insan olma vasfını unutuyor muyuz, Çıkarlarımız söz konusu olduğunda,  küçücük menfaatler için bile bildiğin tüm doğruların işe yaramadığını görüyorsan durum vahim bir hal aldı demektir. Yaşanılan hayat mı, yönetilme şekli mi, yoksa insanlığa kurulan bir tuzak mı bilemiyorum ama birçok şeyin kontrolden çıktığının farkındayız.

Doğrular erozyona uğramış, insanlık zayıflamış durumda. Bir gün ak dediğine sonraki gün kara denilmesine rağmen, normal bir durum olarak empoze ettiriliyor ya, işte o zaman akıl tutulması yaşıyorsun. Kendisiyle barışık olmayan, sürekli alma odaklı yaşayanlar, karakter yoksunu, paslanmış beyinleriyle en küçük bir koku aldığında akbaba misali saldırıya geçiyorlar. Fakat söz konusu kendileri olduğunda fare misali kaçacak delik aramaya başlıyorlar. Yazık ki gün geçtikçe yaygınlaşan bu hastalıklı karakterler bilmelidir ki kendileri kısa süreli kazansalar bile, aile ve gelecek nesillerine bırakabilecekleri en kötü mirası bırakmış oluyorlar.

Küçük hesaplar yapıp, ucuz diye nitelendirdiğimiz insanlar aslında asalak ruhludurlar. Geçmişinde değer ve sevgi görmeyenler, zaman içinde psikolojik savaş içine girerler. Dünyayı kendi ekseni etrafında döndürmeye çalışırlar. Yalan en çok sığındıkları limandır. Kırarak, arkadan iş çevirerek hayatlarını sürdürmeyi marifet sayarlar. Bunlar sevgiye hasret, saygıdan yoksun konuma gelmişlerdir demektir. Ne kadar değersizleştiklerini keşke anlayabilselerdi.  Bu insanlar gün geçtikçe karanlığa doğru gittiğinin farkına varmayıp sonunda kaybolmaya da mahkumdurlar. Yani küçük hesaplar, büyük sorunlara gebedir.

Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı esti gürledi. Konu Akçakese, Gündem Sarı Alan ve Sahil

Son yıllarda;  köylerde bulunan tapusuz, atadan, dededen gelen,  kullanım hakkı en az 20 yıl öncesinden bulunan zilyetlik yani fiili hakkı elde edilen ve “sarı alan” diye tabir edilen arazilerin tartışması devam ediyor.

Son haftalarda Şile’nin önemli gündemini oluşturan sarı alanlar ve Akçakese sahili ile ilgili Belediye Başkanı İlhan Ocaklı basın toplantısı düzenledi. Açıklamalarında sert ifadeler kullanarak, “babamın oğlu olsa gözünün yaşına bakmam dedi.

7 Mayıs günü saat 12:00’de Mercanköşk Sosyal Tesislerinde gerçekleşen toplantıya başkan yardımcıları ve birim amirleri de katıldı. Belediye Başkanı İlhan Ocaklı basın açıklamasını Cumhur ittifakının ortakları Ak Parti İlçe Başkanı Erdoğan Akgül ve MHP İlçe Mustafa Pıçak’ı da yanına alarak yaptı.

Başkan İlhan Ocaklı,  öncelikle Şile’nin köylerini ve köylüleri yakından ilgilendiren 2 B ile ilgili çıkan yasanın, İlçe Başkanı olduğu dönemde yakın takipçisi olduklarını ve başardıklarını söylereyerk sözlerine şöyle devam etti.”  “rantın değil, halkın belediye başkanıyım, hayatım boyunca rantın peşinden koşmadım, rantçılarla da işim olmadı, bu tür yakıştırmaları işi olanlara iletilsin ve bu hassasiyeti onlar üzerinde sorgulayın” dedi.

Geçtiğimiz yıllarda Şile Belediyesi’nin talebi ile yeni bir kadastro çalışması yaptırıldığını hatırlatan Ocaklı, zilyetlik haklarının devri ile ilgili yine belediye marifetiyle bir komisyon oluşturulduğunu da sözlerine ekledi. Geçmiş süreçte birçok vatandaşın atalarından kalan yerlere talip olarak başvuruda bulunduğunu ancak Milli Emlak’ın da bunlara itiraz ederek mahkemeye verdiğini hatırlatan başkan, davaların bir kısmının olumlu sonuçlandığını ve hakların iadelerinin yapıldığını söyledi.

SARI ALANLARDA HAK İADELERİNİN ÖNÜ AÇILDI!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Şile ziyaretinde sarı alan konularında yaşanan sıkıntıları kendisine ilettiklerini ifade eden İlhan Ocaklı “Sayın Bakan Milli Emlak Müdürlüğü’ne talimat verdi. Yeni bir komisyon kurdurdu ve haksız açıldığı tespit edilecek tüm davaları geri çektiriyor “dedi.

TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKINI YEDİRMEYİZ”

Tüm bu çalışmaları Şile halkı için yaptıklarını söyleyen Ocaklı “Benim bir karış sarı alanım yok. Biz bu mücadeleyi zilyetlik hakları olan vatandaşlarımızın haklarını almaları için veriyoruz” diyerek konu hakkında ilçe başkanlığı döneminde basına verdiği demeci hatırlatarak “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyende, yediren de namerttir” sözünü yineledi.

“HAK GASPI YAPAN KİM OLURSA OLSUN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYACAĞIZ”

Sarı alan konusunun kimi çevrelerce istismar edildiğine işaret den başkan, “Bu tarz çakallara, simsarlara fırsat vermeyin, malınızı satmayın, imza vermeyin. Bunu yapsanız bile devlet müsaade etmeyecek, kimsenin yanına da kar kalmayacak” dedi. Devletin çok iyi niyetle uygulama yaptığını söyleyen İlhan Ocaklı, “kimse fırıldaklık yapmaya kalkmasın” diyerek uyardı.

Haksız yere mal gaspı yapmak isteyen kişilerin sıfatı ve ünvanı ne olursa olsun gözünün yaşına bakmayacakları konusunda uyaran başkan, “Babamın oğlu dahi olsa gözünün yaşına bakan namerttir” diyerek sert çıkıştı.

TESPİT İŞLEMLERİNDE ARTIK BELEDİYE DE OLACAK

Bakanlıkla istişareli yürütülecek olan çalışmalar için yeni bir komisyon kurulacağını açıklayan İlhan Ocaklı bu komisyonlarda Milli Emlak Yetkilileri, Belediye Temsilcisi, Muhtar ve 1 Azasının bulunacağını ifade etti. Komisyonun tüm köylerde detaylı çalışacağını vurgulayan başkan, “Bu çalışmaların sonunda tescil yapılarak emanetler teslim edilebilecek” dedi. Komisyonların tespitlerine göre Milli Emlak Müdürlüğü haksız davalardan çekilecek.

Akçakese ahalisinden 3-4 kişinin vatandaşların tepkisine yol açan sarı alan başvurular ile alakalı olarak da “Biz bu işe vatandaş adına tarafız. Avukatımız takip edecek” dedi.

MADEN OCAKLARI DA GÜNDEMDEYDİ

Belediye başkan Ocaklı ilçede maden ocaklarına sıcak bakmadıklarına işaret ettikten sonra “Silis ve Kil ülkemizin gerçeği ama taş ocakları konusunda şerhimizi ortaya koyduk. Yakında Bakanlıkça alınacak bir kısıtlama kararıyla bu sıkıntılardan da kurtulacağız. Bu mücadelelerimizde halkımızın ve basınımızın desteğini bekliyoruz.” Vurgusu yaptı.

AKÇAKESE SAHİLİ HAKKINDA AÇIKLAMALAR!!!

Başkan Konuşmasının son bölümünde Akçakese sahilinde yapımı tamamlanmakta olan turistik tesisle ilgili şikayetlere değinerek açıklamalarda bulundu.

Tarlan Kaya; “yaşanan pandemi süreci hizmetlere engel olamadı”.

8 yıl süreyle kayyumda kalan, amaçlarını yerine getiremeyen İstanbul Sahne, perde, Film, Eğlence Yerleri, esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın 2018 yılında başkan adayı olarak seçilen Başkan Terlan Kaya, yaşanan pandemi sürecinin dahi hizmetlerine engel olamadığını söyledi…

İstanbul Sahne, perde, Film, Eğlence Yerleri, esnaf ve Sanatkarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Terlan Kaya, görevde 3 yılını değerlendirdi.

Pandemi döneminde yaşanan sorunları 3 günde ilgili makamlara ulaştırdıklarını ve çözüm ürettiklerini kaydeden Başkan Terlan Kaya, “2010 yılından beri kayyumda olan İstanbul Sahne, Perde Film Eğlence Yerleri Esnaf Odasının 28 Nisan 2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda seçilerek geldiğimiz görevde 3 yıl arkada bıraktık, öncelikle 8 yıl kayyumda kalan esnaf sanatkar odamızın biriken işlevsel sorunları çözdük derken tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ortaya çıkan kovit 19 salgını  ile zor bir sürece girildi. 
Salgınla ilgili İçişleri bakanlığımızın 15 Mart 2020 korona virüs tedbirleri genelgesi ile ilk odamıza bağlı Esnaf ve Sanatkarlar 3 ay süreyle kapatıldı. o akşam çalışma başlattık. Sektör temsilcileri ile bu süreç ile ilgili alınması gereken tedbirleri 3. Gün ilgili makamlara ilettik. 
Bu süreçte yaşanacak mağduriyet ortada idi, merkezi hükümetin alacağı tedbirlerin gecikebileceği göz önünde bulundurularak İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere 39 ilçe belediye başkanına pandemi sürecinde ilçe sınırları içinde yaşayan sanatçılar ile ilgili alınan tedbirler olup olmadığına dair yazı gönderdik.
Bu yazının amacı Belediyelerde sahne sanatçılarının yaşayabileceği mağduriyetlerin hakkında Farkındalık yaratmaktı” dedi.

2 MİLYONA YAKIN ÇALIŞAN İŞSİZ KALABİLİR

Pandemi genelgeleriyle apanan mekanların, işverenlerin yanısıra günübirlik çalışan, aldığı yövmiye ile ailesini geçindiren on binlerce çalışanın da mağdur olduğuna dikkat çeken Başkan Terlan Kaya, buna bağlı olarak 2 milyon civarında çalışanın işsiz kaldığını anlattı… 

İstanbul Sahne, perde, Film, Eğlence Yerleri, esnaf ve Sanatkarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Terlan Kaya 3 yıllık değerlendirmede şu ifadelere yer verdi:

“Sahne sanatları ile ilgili tüm mekanlar eğlence yerleri de dahil genelge ile kapatılmış bu mekanlarda günübirlik çalışan aldığı yövmiye ile ailesini geçindiren on binler var. Aslında bu yazıyı gönderme amacımız her belediye kendi sınırları içinde yaşayan ihtiyaç sahibi sanatçıların mağduriyetini bu bütçelerle ve mahalli dayanışma çabaları ile giderebileceklerine dikkat çekmekti. 
Koronavirüs ile ilgili yaptığımız basın açıklamamızda (19 Mart 2020) eğer tedbir alınmazsa binlerce esnafımızın iflas edeceğini, buna bağlı olarak 2 milyona yakın çalışanın işsiz kalacağını belirtmiştik
Bu konuda ne yazık ki yeterli önlemlerin alındığını söyleyemeyeceğim. Umarım konu masaya yatırılır, yerel ve genel yönetimlerce ortak çözüm yolları bulunur.
Bu arada bir yandan beklenmedik bir salgının getirdiği sorunlar hakkında çözüm yollarını zorlarken, bir yandan da, sahne sanatkarlarımızın önündeki engelleri kaldırmak için kısıtlı olanaklara rağmen, gece gündüz süren bir çalışma yürütüldü.
Öncelikle sorunların tespiti ardından çözümü ile ilgili çalışmalara geçildi.
Kültür ve Turizm Bakanağımız Özel Tiyatro proje destek yönetmeliği başvuru şartnamesinde tacir olma zorunluğunun mevcut yasalarla olan çelişkilerini, oda üyelerimize yapılan amatör uygulaması ile ilgili son bir yıldır yaptığımız yazışmalardan sonuç alamayınca konu hakkında Türkiye esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) bilgilendirildi. İlgili kamu kurumları ile yapılan tüm yazışmaları kapsayan dosya Ankara’ya TESK başkanlığına gönderildi.
Uzun yıllar çözüme kavuşturamadığımız sanatçılarımızın sorunları ile ilgili yasal boşluklar üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.  Şu ana kadar yaptığımız tespitlerde Anayasamızın 64. Maddesi devlet sanat faaliyetini ve sanatçıyı korur sanat eserlerini ve sanatçının korunması değerlendirilmesi desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.
Anayasamızın emredici hüküm barındıran bu maddesinin uygulama kanunlarının olmadığını ortada bir keyfiyetin söz konusu oluğunu gördük. Tespitlerimize göre ilgili uygulama kanunlarının yapılmamasının nedeni meslek tanımlarının yapılmamış olması, eğer tanım yoksa o meslek yok hükmündedir, yok hükmünde olan bir konu hakkında kanun yapılması tabi ki beklenemez.
 Yetki alanımıza giren sahne sanatları ile ilgili oluşturduğumuz çalışma gruplarımızla çalışmalarımıza başladık. Tanım çalışmalarımızın taslakları tamamlanmıştır. Taslaklar üzerinde teknik çalışmalarımız devam ediyor.
Sanatçılarımızın yaşaması için ne gerekirse yapılmalı onlar bize yüzyılların mirası boşlukları kolay doldurulamaz. Bu nedenle Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “”Sanatsız kalan bir milletinhayat damarlarından biri kopmuş demektir.” “Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sözleri çok anlamlıdır ve bunu önemsiyoruz.
Bu arada yaşamımda beni çok üzen olaydan biride Türk Dil Kurumu Türkçe sözlükte “esnaf” kelimesinin tanımı, 3. Tanım argo “Kötü yola sapmış kadın – esnaftan kadın. Konuyla ilgili resmi yazılarımızı TDK hemen yazdık ne yazık ki sonuç alamadık, pes etmeyeceğiz girişimlerimiz devam edecek.
Görevde 3 yılı yoğun bir çalışma ile arkada bırakmanın onurunu yaşıyoruz. Bu süreçte benimle birlikte yol alan, çalışmalarımıza katkı veren tüm mesai arkadaşlarıma ve sanatkarımıza teşekkür ediyorum.
Önümüzde yapılaması gereken çok iş var, hedefimiz sahne sanatçılarımızın sorunlarını çözmek, onları dünya standartlarında mesleğini yapan, sosyal güvenlik sorununu arkada bırakmış refah seviyesini yükselmek için canla başla birlikte çalışmak”

İçişleri Bakanlığı’ndan 81 ile “Market” genelgesi

İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine “Market Tedbirleri” konulu genelge gönderdi. Buna göre, cuma gününden itibaren marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) temel gıda ve temizlik ürünlerinin yanı sıra sadece hayvan yemi, mamaları ile kozmetik ürünleri (parfümeri ve makyaj malzemeleri hariç) satılabilecek. Daha önce alkol satışına kısıtlama getirildiği ifade edilirken, elektronik eşya, giyim, kırtasiye ve birçok ürünün satışı da yasaklandı.

Bu kapsamda daha önce illere gönderilen sokağa çıkma kısıtlaması sırasında temel gıda, ilaç ve temizlik ürünlerinin satıldığı yerler ile üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması amacıyla muafiyet kapsamında bulunan işyerleri dışında tüm ticari işletme, işyeri ve/veya ofislerin kapalı olacağı belirtilmiş, vatandaşların zorunlu temel ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı olacak şekilde bakkal, market, fırın, kasap, manav, kuruyemişçi ve tatlıcıların tam kapanma döneminde 10.00-17.00 saatleri arasında faaliyet gösterebileceği, zincir ve süper marketlerin pazar günleri kapalı kalacağı bildirilmişti.

Genelgede, sokağa çıkma kısıtlaması sırasında marketlerde oluşabilecek yoğunlukların önüne geçmek amacıyla ilgili Bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları ve sektör temsilcileri ile yapılan görüşmeler sonucunda alınan tedbirler şu şekilde sıralandı:

-Marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) vatandaşların zorunlu temel ihtiyaçları kapsamındaki ürünlerin dışında herhangi bir ürün satışına izin verilmeyecek.

-7 Mayıs 2021 Cuma gününden itibaren marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) temel gıda ve temizlik ürünlerinin yanı sıra sadece hayvan yemi, mamaları ile kozmetik ürünleri (parfümeri ve makyaj malzemeleri hariç) satılabilecek.

-Daha önce getirilen alkollü ürün satışı kısıtlamasının yanı sıra marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) elektronik eşya, oyuncak, kırtasiye, giyim ve aksesuar, ev tekstili, oto aksesuar, bahçe malzemeleri, hırdavat, zücaciye vb. ürünlerin satışına izin verilmeyecek.

Bu esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27’nci ve 72’nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararları ivedilikle alınacak

– Başta zabıta görevlileri ve kolluk kuvvetleri olmak üzere denetim ekiplerince bu hususa ilişkin tebliğler ve kontroller eksiksiz yerine getirilecek. Uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak.

Şile’de Sivrisineksiz Bir Yaz

Yeşilin bol olduğu Şile’de, vatandaşlar yaz ayının rahat geçirebilmeleri için belediye sivrisineklere karşı savaş açtı.


Şile Belediyesi halk sağlığını korumak için çevre dostu ve en uygun yöntemle sivrisinek ve uçkuna karşı etkin ve etkili bir ilaçlama çalışması başlattı. Kanalizasyonlara yerleşen sivrisinek, karasinek ve diğer uçkunların imha edilmesine yönelik çalışma yıl boyunca sürecek.

Sinek Yumurtasına(Larvasit) Karşı Etkin Mücadele

Şile Belediyesi, Koronavirüs (COVID-19) salgını sonrası normalleşme adımları kapsamında halkın sağlığını korumak için Şile Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler ile çevre dostu ve en uygun yöntemle sivrisinek ve uçkunlara karşı ilaçlama çalışması başlattı.

Havaların giderek ısınması ile birlikte yaz aylarında gördüğümüz sivrisinekler kanalizasyonlarda rögar kapaklarından geçerek orada havanın ısınmasını bekliyor. Şile Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, sıcak sisleme yöntemi ile bu havaların ısınmasını bekleyen sivrisinekleri bertaraf ediyor.

Çevre Dostu Ürün Kullanılarak Diğer Canlıların Sağlığı da Korunuyor

Şile Belediyesi, bu ilaçlamalar sırasında çalışmalarını  diğer canlıların sağlığını da gözeterek, çevre dostu, uygun ürün kullanımı ve en doğru yöntemler ile gerçekleştiriyor.

Başkan İlhan Ocaklı: “Çalışmalarımız Şile halkının mutluluğu, refahı ve sağlığı için!..”

Larvasit mücadelesiyle başlatılan ilaçlama çalışmalarına, uçkun mücadelesinin de eklenmesiyle mesainin  etkin bir şekilde sürdürüldüğünü belirten Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı; “Şile Belediyesi sınırları içerisinde halk sağlığını tehdit eden karasinek, sivrisinek, gibi uçkunların azaltılarak, kontrol altına bilmesi için hem biyosidal hem de dezenfektan uygulaması hizmeti vermekteyiz. Sivrisinekleri ortadan kaldırmanın en etkili yolu henüz yumurtlama evresindeyken etkin mücadele yapılması. Özellikle kanalizasyonlarda konaklayan sivrisineklerin bertaraf edilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Şile halkının mutluluğu, refahı ve sağlığı için hizmet vermeye aralıksız devam ediyoruz” dedi.

Şile’de 700 bin yıllık jeomiras

Şile’de 10 yıldır çalışmalarını sürdüren bilim insanları, dünyanın en eski kumul örneklerine rastladı. Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal, “Tabiat Şile’ye bu eşsiz ve sıradışı jeomirası bırakmış. Bu kıyılar alternatif turizm kaynağı olarak turizme kazandırılmalı. Burayı ziyaret eden insanlar bilmeli ki, dokundukları kayalarda yüz binlerce yıl öncesindeki rüzgârlar var” dedi.

Milliyet’in haberine göre, yerleşim tarihi tarih öncesi döneme uzanan Karadeniz kıyısındaki Şile, yer bilimcilerin dikkatini çekecek kadar ilginç coğrafi oluşumları barındırıyor. 18 bin 500 yıl önceki son buzul çağının ardından (M.Ö 12000-6000 arası) önemli bir nüfusa sahip olduğu düşünülen Şile’deki mağaralarda yontma taş döneminden aletlere rastlanmıştı. Şile bu kez çok daha eski jeolojik çağlara ait oluşumlar ile gündemde. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal, 10 yıldır Şile’de sürdürdüğü jeomorfolojik çalışmalarının sonuçlarını Milliyet’e anlattı.

JEOMİRAS: EOLİNİT (FOSİL KUMULLAR)

Şile kumullarının jeomiras kabul edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Erginal, şunları söyledi:

“Yüz binlerce yıl önce de rüzgârlar kuru plaj kumlarını, karanın iç kısımlarına taşıyarak kumul veya kum tepeleri oluşturuyorlardı. Bu kumulların o zamandan günümüze ulaşabilmesi için taşlaşmaları gerekir. Bu taşlaşmış kumullar 1800’lü yıllardan beri yer ve doğa bilimcilerin ilgisini çekiyordu. Ancak bunların Türkiye kıyılarındaki varlığı ve geçmiş iklim kayıtları açısından anlamı bilinmiyordu. Bahamalar’dan Avustralya’ya kadar oldukça geniş coğrafyada, sıcak deniz kıyılarında gördüğümüz bu kayalara ‘eolinit’ denir. Yani kumul taşı. Yaz kuraklığının etkili ve uzun sürdüğü Akdeniz kıyılarında, özellikle Doğu Akdeniz’de bu oluşumlar görülebilir. Ancak Karadeniz gibi düşük tuzlulukta, serin sulara sahip, kısa sıcak yaz evresi olan denizin kıyısında bu kumulların kilometrelerce uzanması sıra dışı. Şile’nin batısında Doğancılı ile Sahilköy arasındaki kıyı kuşağındaki bu eski kumul kayaları Karadeniz’in geçmişte günümüze göre çok daha sıcak dönemler yaşadığını anlatıyor. TÜBİTAK ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) desteğiyle yaptığımız çalışmalar dünya kıyılarında belirlenen en eski kumullardan birisinin Şile batısında oluştuğunu gösterdi.”

‘BU KIYILAR TURİZM KAYNAĞI OLARAK TURİZME KAZANDIRILMALI’

Prof. Erginal, yaşları 700 bin yıl öncesine kadar giden eolinitlerin oluştuğu dönemlerde Karadeniz’in Akdeniz kadar sıcak bir deniz olduğunu vurguladı:

“Bu gerçek Akdeniz’in tuzlu sularının yükselerek Karadeniz’i işgal ettiği buzul arası çağları işaret ediyor. Bunu son 700 bin yıldan beri altı kez yaşadık. Bozcaada’da ve Dana Adası’nda (Mersin) belirlediğimiz benzer örneklerle birlikte bu oluşumlar jeosit kabul edilmeli. Bu veriler ülkemiz için turizm kaynağı olmalı. Tabiat Şile’ye bu eşsiz ve sıradışı jeomirası bırakmış. Bu kıyılar alternatif turizm kaynağı olarak turizme kazandırılmalı. Burayı ziyaret eden insanlar bilmeli ki, dokundukları kayalarda yüz binlerce yıl öncesindeki rüzgârlar var. Bu güzelliğin tadını çıkarmak için Bahamalar’a gitmeye gerek yok. Ancak öncelikle kıyının kirlilik ve tahribattan korunması gerekiyor.”

Keşke Kendini Tanısaydın

Önce bir düşün bakalım ahlaklı mısın, ahlaksız mı, edepli misin edepsiz mi, çirkef misin düzgün mü empati yaptığın takdirde kendini tanımlayabilir karakter haritanı çıkartabilirsin.

İnsanları hatalarınla yüzleştirip, kendini aklama yolunu seçtiğin takdirde yalnızca şahsını kandırmış olursun. Toplumla uyum gösteren insanlar normal insanlardır, yani zeka seviyesi en az senin kadardır. Onların aklıyla dalga geçtiğini sandığında kendini kandırmış olursun. Her olayda haklı olduğunu sanıyorsan, üstünlük psikolojisi yaşayıp karşındakini hor görüyorsan, beğenilme duygunu yenemeyip hayranlık beklentisi içerisindeysen, üzgünüm ama sen bir narsistsin. Yani kişilik bozukluğu olan psikolojik hastasın.

Samimiyetten uzak, yapay bir duyguyla aşırı kibirinin altında yatan hastalıklı ruh halinle karşındaki insanı dinlemeyi tercih etmeden ilgi odağı çabası içerisine girersen ciddi bir vakasın demektir.

İkiyüzlü davranışlarla, sorumsuz ve sorunlu hallerinde kendine bakmayı akıl edemeyerek başkalarını incitecek kadar bencil davranışlar sergilemek ahlaksızlığın daniskasıdır. Ahlaksız insan ahlaklı insanlar arasında çok açık bir şekilde kendini gösterir. Kişilik saklanamaz, kişilik bozukluğu ise hiç saklanamaz. Kendini beğenmiş, ukalalıklarıyla tanınmış olup, başkalarından çok kendi kendilerini teşhir ederler.

Her şeyin en iyini bildiğini zannedenler, kendi küçük dünyalarında evreni ele geçirebileceklerini düşünürken, kibirli davranışlarını kontrol edemezler. Empati yapmaktan yoksun, aynaya bakmayı yanlış algılayıp, genelde dev aynasıyla karıştırırlar. Bulunmaz hint kumaşı türünden ortalıkta gezinirken, arkasından atılan kahkahaları duymazlar bile. Egolarına esir düşüp, küçük çıkarları uğruna bukalemun gibi renkten renge girdikleri gibi, kar saydıkları her zerre için şekilden şekle bürünürler. Tüm bunları yaparken de ahlak timsali kesilmekten ne yazık ki geri kalmazlar.

Kendi içlerinde yaşadıkları kavganın nedenini de başkalarına yüklemekten asla vazgeçmezler.

Sosyal ilişkilerin yoğun olarak yaşandığı yerlerde, kendi hesaplarını başkalarının hesabıyla karıştıran şahsiyetler, anında günah keçisi seçmeyi de ihmal etmezler. İnsanların iyi niyetlerini kötüye kullanmayı marifetmiş gibi kendine pay çıkartanların bir gün şapkalarının düşebileceğini nedense hiç hesaba katmazlar. Bu devranın böyle gitmeyeceğini, yanlış hesabın Bağdat’tan geri döneceğini hatırlatır saygılar sunarım.

Yasemin Eryıldız

Cumhurbaşkanı Yeni Yasakları Açıkladı

“Ramazan ayının ilk iki haftasında tedbirleri biraz daha sıkılaştırarak kısmi kapanma uygulamasına geçiyoruz” diyen tedbirleri şöyle sıraladı:

-İki haftalık dönemde hedeflediğimiz oranda iyileşmeyi temin edemezsek devamında çok daha sert uygulamaların gelmesi kaçınılmaz hale gelecek.

-Hafta içi sokağa çıkma sınırlamasının saatleri akşam 19.00 ve sabah 05.00 olarak güncellenmiştir.

-Sokağa çıkma saatlerinde zorunlu haller dışında şehirler arası seyahatlere izin verilmeyecektir.

-65 yaş üstü ve 18 yaş altının şehir içi toplu taşıma araçlarını kullanma sınırlamasını yeniden getiriyoruz.

-8. ve 12. sınıflar ile okul öncesi eğitim kurumları dışındaki tüm kademeler uzaktan eğitimle faaliyetlerini sürdürecektir.

-Kamuda saat 16.00’da bitecek şekilde dönüşümlü ve esnek mesai yeniden yaygınlaştırılacak.

-(Kamuda) Hamileler ve kronik hastalığı olanlar ile 10 yaş altı çocuğu bulunan kadın personel idari izinli sayılacak

 Ramazan ayının ilk iki haftasında tedbirleri biraz daha sıkılaştırarak kısmi kapanma uygulamasına geçiyoruz.

Aşı sırası gelenlerin bu imkanı derhal değerlendirmelerini istiyorum.

İki haftalık dönemde hedeflediğimiz oranda iyileşmeyi temin edemezsek devamında çok daha sert uygulamaların gelmesi kaçınılmaz hale gelecek.

Hafta içi sokağa çıkma sınırlamasının saatleri akşam 19.00 ve sabah 05.00 olarak güncellenmiştir.

Sokağa çıkma saatlerinde zorunlu haller dışında şehirler arası seyahatlere izin verilmeyecektir.

8. ve 12. sınıflar ile okul öncesi eğitim kurumları dışındaki tüm kademeler uzaktan eğitimle faaliyetlerini sürdürecektir.

65 yaş üstü ve 18 yaş altının şehir içi toplu taşıma araçlarını kullanma sınırlamasını yeniden getiriyoruz.

Kamuda saat 16.00’da bitecek şekilde dönüşümlü ve esnek mesai yeniden yaygınlaştırılacak.

(Kamuda) Hamileler ve kronik hastalığı olanlar ile 10 yaş altı çocuğu bulunan kadın personel idari izinli sayılacak.

(Kısmi kapanma) Uygulama, yarın akşam saati itibarıyla başlayacaktır.

Yeme içme hizmeti veren kafe, kıraathane, lokal, çay bahçesi, spor salonu, benzeri mekanlar faaliyetlerine bayram sonuna kadar ara verecek.

Lokanta ve benzeri işletmeler ramazan boyunca sadece belirlenen saatlerde paket ve gel-al hizmetiyle çalışmalarını yürütecektir.

Konaklama tesisleri ile evlerde toplu iftar ve benzeri organizasyonlar gerçekleştirilemeyecek.

Oteller, sadece kendi müşterileriyle sınırlandırılmış şekilde hizmet verebilecek, sahte rezervasyon ve benzeri hilelere göz yumulmayacak.

Düğün, nişan, kına, nikah, genel kurul ve toplantılar ile kapalı alanlarda yapılan etkinliklerin tamamı bayram sonrasına kadar ertelendi.

Tanju Altınay: Makamlar Geçici, Hizmette Süreklilik Esastır

Son günlerde hakkında çıkan haber ve sosyal medya yorumlarına karşı sessizliğini bozan Tanju Altınay, gazetemize bir açıklama gönderdi.

 Açıklamasında:”Son günlerde sosyal medyada şahsımız ile ilgili yazı ve yorumlar yapıldığını gözlemledim , şu ana kadar yapılan çalışmalar için güzel yorumları okudum. Ancak bilgimiz dışında gelişen ve bazı yanlış  yorumların da olduğunu üzülerek okudum ve açıklama yapma gerekliliğini hissettim. Yeni yapılanma doğrultusunda İlçemize atama yapılmıştır. Makamlar geçici olup, önemli olan hizmetin gereğini yerine getirmektir. Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü görevine atanan arkadaşımız yine Kurum içinden gelen ve görev yaptığı yerlerde başarılı olmuş birisidir. Şu ana kadar görevimizi layıkıyla yerine getirmemiz  ve görevimize işbirliği içerisinde devam etmemiz Kurumumuzun daha güzel yerlere gelmesi için esastır.Makamların geçici olduğu hizmette sürekliliğin esas olduğunu bir kez daha dile getirme gereğini hissediyorum. Bundan sonra da daha çok azimle çalışmalarımızı sürdüreceğimizi ve gösterilen teveccühe layık olma yarışı içerisinde olacağımızı takdirlerinize sunarım ..”.

Başka Müdür İstemiyoruz

Şile İlçe Spor Müdürlüğü görevini yıllardır vekaleten yürüten Tanju Altınay, müdürlük beklerken sürpriz bir şekilde yerine müdür atanması Şile’de hayal kırıklığı yarattı.

Yıllarca görevini layıkıyla yerine getiren, çocuklara ve gençlere sporu sevdiren, sosyal projelere imza atan, koordineli bir şekilde okullarla birlikte çalışan, tanıdık sporcu yüzlerini Şile’ye getirerek Şileliyle buluşturan, sporu sevdirme adına münazara ve çeşitli aktiviteler düzenleyen, yaptığı radyo programlarıyla gençlerin önünü açan, spor yazarlığı yaparak spora katkı sağlayan ideal bir spor müdürü olarak gönüllerde yerini alan Tanju Altınay’ın hakkı olan makama getirilmemiş olması,  Şile’de üzüntü ile karşılandı.

Görev yaptığı sürece hemen her Şileli’nin çocuğunda emeği olan Tanju hocaya Şileli’nin sahip çıkma zamanı geldiği düşünülürken, “Sezar’ın hakkı Sezar’a teslim edilmelidir yorumları yapıldı.

Sosyal medyada Tanju Altınay’a yağan destek yorumları, Şile müdürüne sahip çıkıyor ve ithal müdür (kurum dışı) istemiyor mesajını verdi.