Şile Karadenizliler Derneğinin 10. Olağan Kongresi yapıldı, kongrede tek aday olan Yavuz Yımaz, ikinci kez başkan seçilerek güven tazeledi.
18- Şubat Pazar günü Şile Kültür Merkezi Nikah Sarayında gerçekleştirilen kongreye Belediye Başkanı Can Tabakoğlu, Başkan Yardımcısı Turan Temel, bazı meclis üyeleri, Ordulular Dernek Başkanı Durmuş Gümüş,Eski Emniyet Müdürlerinden Ender Şahin, Karadenizliler Derneği geçmiş dönem başkanları, bazı muhtarlar ve Karadenizliler katıldı.
Kongre vatan için canını veren tüm şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Başkan Yavuz Yılmaz divan başkanlığına Turan Bilge’yi, Divan üyeliğine Ümit Özdemir’i ve katipliğe Hızır Ekşi’yi önererek kabul edildi.
Faaliyet ve denetleme raporlarını okuyan Yavuz Yılmaz, “Terminal alanındaki yeni düzenlemeler nedeniyle dernek yerimizin yıkılmasından dolayı sıkıntımız devam etmektedir. Belediye Başkanımızla yapılan görüşmelerde bu sorunumuzu en münasip bir şekilde çözeceğinin kanaatine vardığımı belirtmek isterim. Bundan sonra derneğimizin yerinin tamamen kalıcı ve bize yakışır bir şekilde olacağını belirterek, hepinize katılımınız ve katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
Belediye Başkanı Can Tabakoğlu’da seçim öncesi yaptığı konuşmada; Karadeniz kıyısında bir Karadeniz derneğinin kongresine katılmanın mutluluğunu yaşıyorum. Hepimiz ekmeğimizin, yaşadığımız yerin kalitesinin derdindeyiz. Kültürümüzü, değerlerimizi kaybetmeden güçlenme arzusundayız. O yüzden sivil toplum değerlerin bir nevi dizaynıdır, yani manifestosunu yazar, imza altına alır, takip eder, korur ve müdafaa eder. Siyaseti de yönlendiren Sivil toplumdur. Meydanda sivil topluma yer tasarladım. Bedel bile alma derdinde değilim, bila bedel kullansın arzu ve ümidindeyim. Çünkü bu lokallerin sivil toplum lokali gibi çalışması temennisindeyim. Toplumun içine girdiği, gençlerin buluştuğu, her bir yönetim odalarının ayrı olduğu mekanlardan bahsediyorum. Buna ihtiyacımız var. Sadece oyun oynana salonlardan bahsetmiyorum. Toplum bilincinin oluşturulabileceği mekanlardan bahsediyorum. Mekanlar kalıcı, makamlar gelip geçicidir. Zaman her şeyi değiştiriyor, Şile gelişiyor, büyüyor. STK’lara yakışır mekanlar olması lazım” dedi.
Konuşmaların ardından seçime geçildi ve tek liste ile Yavuz Yılmaz yeniden başkan seçilerek güven tazelemiş oldu. Kongre sonunda Şile Karadenizliler Dernek Başkanı Yavuz Yılmaz tüm üyelere kendisini yeniden başkan seçtikleri için teşekkür etti.

Merakla beklenen Ak Parti İstanbul İlçe Başkanlarının görev değişikleri belli oldu, Ak Parti Şile İlçe Başkanı İlhan Ocaklı görev devam ediyor.
Ak Part’de gerçekleşen toplantı sonucunda İstanbul’daki 39 İlçenin 14’üyle devam kararı alınırken, 25 İlçe Başkanı görevden alındı. Şile İlçe Başkanı İlhan Ocaklı konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada kongre sonrası İstanbul’un en tecrübeli İlçe Başkanı ben oluyorum. Artık kırgınlıkları geride bırakıp, herkese barış çubuğunu ve dost elimizi uzatıyoruz” dedi.
İlhan Ocaklı yapmış olduğu basın açıklamasında; “Kongre sürecimiz yaklaşık 1,5 yıla yakın sürdü. Teşkilatlar nezdinde oldukça uzun bir zaman dilimidir. Dolayısıyla dün saat 16.00 itibarı ile sayın İl Başkanımızın daveti ile, İlçe Başkanları ve İl Yönetimi ile İl’de toplantı yaptık. Orada bize bu tebliğ edildi. Bizde görev istenmez, görev verilir kültüründen geliyoruz. Cumhurbaşkanımız neyi uygun gördü ise bizde o hassasiyetlerle devam ettik. Bu süreçte de tamam mı, devam mı sorduklarında büyüklerimiz nasıl uygun görürlerse bizde o şekilde yol yürümeye devam ederiz dedik. Dün itibarı ile bu yetkiyi Sayın Cumhurbaşkanımızın oluruyla bizde bugün itibarı ile ben kendim resmen ifade ettim. Bugün anakademe ve yedek yönetim, Kadın Kolları, Gençlik Kollarımızın ve Meclis üyelerimizin, mahalle başkanlarımızın İl’in formatı gereği bütün teşkilatımızı buraya davet ettik. Bundan sonra ne kadar teşkilat gurubu arkadaşımız varsa istişarelerimizi gerçekleştireceğiz.
Sağlıklı, iyi bir yönetimle yolumuza devam edeceğiz
Şile için hizmet edecek, gayret edecek, vaktini ayırabilecek yönetim kurulu üyemiz arkadaşlarımızla yol yürümeye devam edeceğiz.Biz tecrübeli bir İlçeyiz. Bu arada İstanbul’un en tecrübeli İlçe Başkanı ben oldum bu süreçle beraber. Allah nasip ederse bu kongreyle beraber İstanbul’da en eski İlçe Başkanı olarak görevimize devam edeceğiz. Sayın İl Başkanımız görevi devir aldıktan sonra hızlı bir şekilde ilçe başkanları, belediye başkanları, il yöneticileri, il başkan yardımcıları ve milletvekillerinden oluşan çok ciddi bir istişare boyutuna ehemmiyet verdi ve bunun neticesinde sayın Cumhurbaşkanımızla son değerlendirmeyi yaptı, genel merkezimizin, Cumhurbaşkanımızın istişaresi neticesinde genel olarak 25 İlçe Başkanı arkadaşımızda bir görev değişikliği oldu, onun dışında 14 İlçe Başkanı arkadaşımızda devam kararı alındı bu devam kararı içerisinde bu fakir ilçe başkanı kardeşiniz, dostunuzda var. Görevden ayrılan arkadaşlarımızda bir yere gitmiyorlar, her birimize bir telefon kadar yakınlar, onların tecrübelerinden de yaralanacağız. Kamuoyuna paylaşmak adına sizinle bir araya geldik.
16 Martta kongrelerin başlayıp, 15 Nisan’da da bitmesi hesaplanıyor.
Bundan sonra kendi içimizde teşkilat içerisinde istişarelerimizi yapacağız daha sonra verilecek olan kongre takvimine göre hareket edeceğiz. İl Başkanımızın ifade ettiği 16 Martta kongrelerin başlayıp, 15 Nisan’da da bitmesi hesaplanıyor. Muhtemelen mayıs ayının ilk haftalarında da İl Kongresi yapılması hesap ediliyor. Dolayısı ile bu ilk yapılacak olan kongreler devam kararı alınan ilçe başkanlarından başlanılacak. Yani bize İl Başkanımızın ifade ettiği ve Cumhurbaşkanımızla takvimi paylaşacak ve 16’sında kongre yapılacakmış gibi bu 14 ilçe hazır olsun dediler. Bizde gece gündüz durmadan çalışacağız.
İlçemize hizmet edebilmek için hep beraber en güzelini yapabilmek için var gücümüzle çalışacağız. Bu arada siz değerli basın mensuplarımıza da görev düşüyor. Bu güne kadar bizim paylaşımlarımızı en hassa bir şekilde aktardınız. Ben özellikle size bir konuda teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten bu güne kadar gerçek haber yapmanızdan dolayısıyla özellikle teşekkür etmek istiyorum. Çünkü yakışanı budur. Bu saatten sonra şunu yapmamız gerekiyor, bu ilçe bizim iyisine sahip çıkıp, kötüsünü düzeltmek için beraber mücadele edeceğiz. Çok hizmetler var. Tarihinde hiç almadığı kadar Ak Parti iktidarı ile hizmet aldı. Biz tecrübeli bir teşkilatız. Bu güne kadar girdiği bütün seçimlerden başarılı bir şekilde çıktık. Bu güne kadar üye oranını %34’de taşıyarak İstanbul’un 1. İlçesi olduk. Arazinin her karışında var olduk. İnşallah bu hassasiyeti bundan sonra da fazlasıyla hissettireceğiz.
Kırgınlık, küskünlük sayfalarını kapatacağız
Derdimiz kimseyle hesaplaşmak, tepeden bakmak değil, bize Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi biz bu millete hizmet etmek için var olacağız. İyi niyetli olan herkesle kucaklaşacağız ancak. Bizim göremediğimiz eksikler varsa sizden özellikle değerli basın mensuplarımızdan bizimle samimi bir şekilde paylaşmalarını arzu ediyoruz. Çünkü biz her şeyi göremeyiz, bilemeyiz. Bizim çok güçlü bir teşkilatımız var. Toplamda yaklaşık 1000 tane hazır askerimiz vardır. Dolayısı ile teşkilat, teşkilat, teşkilat diyoruz ve herkese barış elimizi uzatıyoruz diyoruz. Katılımınız için size de çok teşekkür ediyoruz. Süreç hayırlı, uğurlu olsun. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum, kırgınlık, küskünlük sayfalarını kapatacağız ve bu anlamda muhabbet elimizi uzatıyoruz” dedi.

Batı Sahili Dernekler Platformu bilgi yarışması düzenleyerek, eğitimin önemine dikkat çekti.
Yönder Okulunda birincisi düzenlenen “Bilgi Yarışmasına” Batı Sahilinde bulunan Karakiraz, Kurna, Sahilköy, Doğancılı, Sofular, Alacalı ve Kızılcaköy okulları katıldı. İki tur halinde yapılan yarışmanın 1. Doğancılı oldu.
Yönder Kolejinde düzenlenen Bilgi Yarışmasına CHP Şile İlçe Başkanı Şecaattin Güney, MHP Şile İlçe Başkanı Mustafa Pıçak, STK temsilcileri, muhtarlar, okul müdürleri, öğrenciler ve veliler katıldı.
Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Batı Sahili Dernekler Platform Başkanı ve aynı zamanda Sofular Muhtarı Turan Özkan yaptığı konuşmada eğitimin önemli olduğunu fakat özellikle kız çocukları için çok daha önemli olduğunun vurgusunu yaptı. “Bizim bu yarışma programını düşünmemizdeki ana sebep eğitimin şart olduğunu özellikle gençlere ve velilere vurgulamaktı. Güzel bir katılımla amacımıza ulaştığımızı zannediyorum. Özellikle kız çocuklarının velilerine seslenmek istiyorum, onların okumaları, meslek sahibi olarak ayaklarının yere sağlam basmaları gerekiyor. Bu hem bizim hem de geleceğimiz için çok önemlidir. Gençlere eğitimin önemini aşılamak gerekiyor, destek olmak, teşvik etmek gerekiyor. Onlarda derslerine iyi çalışıp, okulu boşlamamaları gerekiyor. Gelecekte hangi mesleği yaparlarsa yapsın önemli olan dürüst, vatanını, milletini, bayrağını, ülkesini, devletini seven insanlar olmalarıdır” dedi.
Şile Yönder Okulu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tonbul’da yaptığı konuşmada; bu yarışma için yaklaşık 15 gündür ciddi bir emek veriliyor. Destek verildiği takdirde Batı Sahili Dernekler Platformunun dan çok daha güzel projeler çıkacağına yürekten inanıyorum. Her ne kadar bu organizasyonun adı “Bilgi yarışması” olsa da bizim hedefimiz çocukları birbirleriyle yarıştırmak değil, tam aksine batı sahili köylerini, köyler arasındaki iletişimi, aynı topraklara mensup olmanın manevi değerleri, çocuklar arasında ve sizler arasında pekiştirmek adına böyle bir organizasyon gerçekleştirildi. Yani bu bir yarışma değil, bu bir kaynaşma organizasyonudur. O yüzden bu çok önemlidir. Ben bu önemli organizasyona emek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Konuşmaların ardından yarışmaya geçildi.
İki tur halinde yapılan yarışmanın galibi Doğancılı oldu. İkinci Sahilköy, üçğncü Kızılcaköy, dördüncü Alacalı oldu.
İlk turda toplam 15 soru soruldu ve 45 saniye süre verildi. Birinci turun sonunda Kızılca köy 100, Sofular köyü 90, Alacalı köyü 100, Doğancılı köyü 110, Sahilköy 110, Kurna köyü 70, Karakiraz köyü 80 puan aldı. Kızılcaköy ve Alacalı köyleri aynı puanı alarak bir üst tur için yarışmaya devama etti ve yedek olarak 3 soru daha soruldu. Burada da beraberlik bozulmadığından her iki takım da bir üst tura geçmeye hak kazandı. 2 turda 4 köy yarıştı ve toplam 10 soru soruldu. Eşit puana sahip olan iki takım arasında sorulan yedek sorulardan sonra Sahilköy 2.lik ipini göğüsledi.
KAZAN EĞİTİM OLDU
Birinci olan takıma Yönder Koleji’nden %40 eğitim bursu, çeyrek altın, madalya ve Başarı Belgesi, ikinci olan takıma Yönder Koleji’nden %30 eğitim bursu, gram altın, madalya ve başarı belgesi, üçüncü olan takıma Yönder Koleji’nden %20 eğitim bursu, hediye çeki, madalya ve başarı belgesi verildi.
Katılımcı çocukların hepsine başarı belgesi, madalya ve Nabi Evren’in Şile Coğrafya kitabın verilirdi.
Yarışma sonunda birincilerin ödüllerini CHP Şile İlçe Başkanı Şecaattin Güney, MHP Şile İlçe Başkanı Mustafa Pıçak ve Şader adına Orhan Küçükerman tarafından verdi.

MHP İstanbul İl Başkanı “Birlik-beraberlik” ilçe ziyaretleri kapsamında, MHP Pendik İlçe Başkanlığını ziyaret etti.
MHP Pendik İlçe Başkanı Yüksel Cebe’nin ev sahipliğinde düzenlenen programa; İstanbul Yörük, Türkmen Derneği Başkanı ve Bilecikliler Derneği Başkan Adayı Faruk Şahin, MHP Pendik ve Türk Ocakları Başkan Vekili İsmail Büyükkayıkçı, Teşkilat Başkan Yardımcısı Yalçın Çolak, Bilecikli Okul Müdürü Soner Kayapınar, Mali Müşavir Hüseyin Elmas, Türk Dünyası Türkiye Yörük Türkmen Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Erkan Arısoy katılım sağlarken, yöneticiler ve partililerde programda hazır bulundu.
Yoğun katılımın olduğu programda İl Başkanı Bülent Karataş, “MHP’nin köklü bir geçmişi olduğunu, devletin ve milletin teminatı, Milliyetçi, Ülkücü Hareketin Lideri Devlet Bahçeli’nin izinde sonuna kadar birlikte yürüyeceklerinin altını çizdi. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunulan programda, gündem olan Afrin Operasyonu da konuşulurken, “Türk Ordusunun dünyaya meydan okuyan bir ruha ve güce sahip olduğunu, Mehmetçiğin orada destan yazdığını da sözlerine ekledi.

Meral Akşener önderliğinde kurulan ve kısa süre önce kongresini yapan Şile İlçe Teşkilatı sahaya inerek, esnafı ziyaret etti.
İyi Parti İlçe Başkanı Kahraman Koç ve yönetimi geçtiğimiz hafta Üsküdar Caddesi esnafını ziyaret ederek, Ülke siyasetinde olduğu gibi “Şile siyasetinde bizde güçlü bir şekilde varız” dedi
Yeni bir parti, İyi bir kadro ve dinamik bir ruhla Şile’deki siyasete iyi bir şekilde girdiklerini ifade eden İlçe Başkanı Kahraman Koç, artık ülkede olduğu gibi Şile’de İYİ Partiye ihtiyaç vardı. Halkın ilgisi ve teveccühünden bunu da rahatlıkla görebiliyoruz. Bu ilgiye layık olabilmek adına elimizden geleni yapacağız. Herkese buradan çok teşekkürlerimizi iletiy0ruz” dedi.
Üsküdar Caddesi üzerinde bulunan esnafları ziyaret eden İYİ Parti, CHP Şile İlçe Örgütü de ziyaret etti. CHP Şişe İlçe Başkanı Şecaattin Güney İYİ Parti İlçe Başkanını karşılayıp, ayaküstü karşılıklı samimi bir havada kısa bir sohbet ettiler.
Soğuk havaya rağmen ziyaretlerini sürdüren İYİ Parti Şile İlçe Teşkilatı, yolda karşılaştıkları vatandaşlara da selam vererek, İYİ Parti hakkında ne düşündüklerini sordu. Bazı esnafların tereddütsüz kendilerini ve Meral Akşener’i desteklediklerini ifade etmeleri üzerine Başkan Kahraman Koç, “Başkanımız sizlerin sesini duyduğu için, sizin sesiniz olmak için bu partiyi kurdu. Hiç merak etmeyin seçimlerde her şey düzelecek, her şey çok İYİ olacak” dedi.

Daracık bir kaldırım…Arada, belediyenin onarmayı unuttuğu parke taşlar  yerini toza toprağa bırakmış. Aksak yürüyoruz, ine çıka.. Önümde bir çift küçük ayaklar, arada bir tökezliyor. İnce, titrek bir  ses çıkarıyor”ayy”..!

Küçük elinden, kısa boylu, omuzları çökmüş  bir kadın tutmuş, belli ki annesi.

Bir iki adım ara ile sürekli, sitemkar bir ses tonuyla sorular soruyor. Anlamakta güçlük çektiğim boğuk bir ses cevaplıyor.

Belki yanlarından gelip geçebilirdim ama  o minik ayakları arkadan seyretmek o kadar hoşuma gitmişti ki.. Ya  o arada ürkekçe sesini yükselterek çıkardığı ses..!

Başında 3-4 adet renkli toka, düzgünce taranmış cılız  saçlar.Bir süre sonra yanında yürüyen annesinin ayakları dikkatimi çekti. Sürüklüyor..Ayakları onu taşımıyor artık. O, ayaklarını sürüklüyor… Bezgin, güçsüz…

Yaklaşık 10 dakika kadar sıralı yürüdük kaldırımda. Birden bire annesine hışımla döndü ve sordu:

“Anneeee iğne acıtır..!”  Ses yok.. Bir kaç dakika sonra boğuk sesle bir cevap geldi ama yine anlayamadım.

“Hayır anne iğne acıtır..!”  Belli ki annesi “acıtmaz” demişti. Gayri ihtiyari arkadan saçına hafifçe dokundum. Bana dönünce gülümsedim : “Aşı mı olacaksın?”

Başını öne eğdi ve sustu.Annesi bana döndü, gözleri  dolu dolu, ağlamaklı.

-Babası hastanede. O’na iğne yaptılar. Onu gördü. Babasına hiç kıyamaz. dedi.

Geçmiş olsun dedim. Sağolun dedi, yürümeye devam etti. Yanlarına gittim. yan yana yürümeye başladık. Adını sordum: şeyma dedi. Ne güzel adın varmış deyince, utangaç gülümsedi.

Durağa kadar yol boyunca sohbete devam ettik.

Şeyma’nın babası bir iş kazası geçirmiş. SGK sı yok. Anne çalışmıyor, daha doğrusu çalışamıyor. Çünkü evde  yatalak felçli bir baba var. Ev kira. Şeyma tek çocuk.  Zaten annesi de çok genç. 29 yaşındaymış. Hangi hastanede yatıyor, diye sordum. “Devlette” dedi. SGK sı yok demiştin diye sordum. “Acile götürmüşler, yatırmışlar” dedi.Şimdi ne olacak peki diye sorunca, bana bakan o gözleri kolay kolay unutacağımı sanmıyorum. Çaresiz; “Bilmiyorum” dedi.

Evet bilmiyor. Doğrusu ben de bilmiyordum. Şikayet et desem, SGK sız işçi çalıştırmak yasaya aykırı desem,   gidip hakkını arar mıydı diye düşündüm bir an.

Nasıl oldu kaza? dedim. Ciddi bir şeyi yoktur inşallah..

“Beli  kırılmış” dedi.

Düştü mü?

Evet, dedi . İnşaattan..!

(Devamını  yazmayacağım… )

****

İş  güvenliği hakkında her gün bir haber çıkıyor. Hatta iş güvenliği uzmanlarının çalıştırılması, denetimleri hakkında da bir çok yazı ve yasal düzenlemeler var, ama hala nasıl oluyorsa iş kazaları sürekliliğini koruyor. İnşaattan düşmek gibi, tehlike derecesi yüksek iş kollarında çalışanların, çoğunlukla ölümle ve kalıcı sakatlanma ile sonuçlanacağını bilmek için alim olmaya gerek yok.

Türkiye de büyüme hızı bilmem kaç oranında olmuş derken, bu büyüme  neye ve nereye göre belirleniyor?  Bırakın SGK lı olmayı, mağduriyetlerin tespiti konusunda, ihtiyaçların giderilmesi konusunda sosyal devlet anlayışının ne olduğunu da düşünmek lazım. Meydanlarda, mitinglerde ütopik  veriler alkışlar bitene kadar  kabul  görebilir. Ya sonrası?

Sadece 2016 yılında, 286 bin çalışan iş kazası geçirmiş.2017 yılının ilk iki haftasında 98 çalışan hayatını kaybetmiş.Sadece 100 bin kişide iş kazası oranı % 8.8 Bu resmi kayıtlar. Resmi olmayan kayıtların ne kadar olduğunu bilmiyoruz. SGK sızların tamamı resmi kayıt dışı. Genel sağlık sigortası kapsamında yapılan gelir testlerinin de gerçeği yansıtmadığı, yansıtsa bile bu kriterlerin Türkiye şartlarında  yaşayan bir insan için yetersiz olduğu da bir gerçek. İş kazası geçirmiş bir  çalışan kadar,  bakmakla yükümlü olduğu insanlar açısından da  hezimet.

Soruyorum? Biz bu kadar büyüdüysek…..

Protezine haciz giden gazinin mağduriyeti, sağ kaldığı için mi? İnşaattan düşen işçinin sakat kalması, manzara seyretmeye  çıktığı için mi?

“Arsızlık : arsız olma durumu, arsıza yakışacak davranış, utanmazlık, sıkılmazlık, yılışıklık, sırnaşıklık, yüzsüzlük.”

İş bu raddeye geldikten sonra ne söylesek boşa tabii.

Arsızlaşmanın zirve yaptığı şu günlere iyi bakın ve sakın unutmayın.!

Birileri arsızlaşırken, diğerlerinin onları nasıl yere göğe sığdıramadığını da unutmayın.!

Biliriz dilin kemiği yok. Nereye istersen oraya döner de, ya o yürek? İptal mi oldu?

Ya vicdan? O da mı iptal..!

Belli ki gidenlerin değeri yok. Ya kalanların?

Ya da gitmekle kalmak arası olanların..!

Hiç yalnız kalmadınız mı bugüne kadar? Kendinize aynada bakmadınız mı? “Ben neyim ” diye sormadınız mı..!

“Yatacak yerin yok” kimse demedi mi size?  Ya da “sen insanlıktan nasibini almamışsın” diye azarlamadı mı kimse sizi..!

Ya da suratınıza kimse tükürmedi mi bugüne kadar?

“Sen yalancısın”  ya da “Riyakarsın”, “sahtekarsın” yahut  “utanmazsın” demedi mi kimse?

Uyuduğunuzda hiç kabus görmediniz mi?

Ya da karabasan..! Hani şu çokça  fetva verilen kötü cinler falan..!

Size, birinin acısı diğerinin mutluluğu olamaz  söylenmedi mi? Hiç mi duymadınız? Kulaklarınızı, kalbiniz gibi işlev dışı mı bıraktınız? Vicdanızın sesi, çıkarlarınızın, utanmazlığınızın sesine yenik mi düştü?

Bir insan can çekişirken, ona gülerek mi baktınız?

Yoksulu,hastayı, çaresizi görmemek için üstünüze “ölü toprağı” mı attılar?

Ne yaptılar size de bu hale geldiniz?

Ya da siz bu hale gelmek için ne yaptınız? Yoksa siz böyle mi doğdunuz? Hep böyle miydiniz?

Çocukken  kimseyi sevmediniz mi? Ya da sizi çocukken hiç sevmediler mi?

Zengin mi, fakir miydiniz diye sormuyorum..! siz sevgiden hiç mi nasip almadınız?

Çocukluğunuzda mı kaybettiniz masumiyetinizi? Ne zaman şeytanlaştınız..?

Çocukça halleriniz olmadı mı hiç ? Siz hep böyle büyük ve kirli miydiniz? Sizi kimler kirletti?

Sizi bir insan doğurmadı mı ?

Genç de oldunuz…

Hiç aşık olmadınız mı? Bir kadını, bir erkeği hiç sevmediniz mi? Ona hiç güzel sözler söylemediniz mi? Hiç şiir okumadınız mı? Bir kağıda aşkınızın adını hiç yazmadınız mı? Bir fotoğrafa bakarken gülümsemediniz mi?

Eski bir fotoğrafta, bir hatırada kaybolup gözyaşı dökmediniz mi? Ya da uzaklara dalıp gitmediniz mi? İnsani tepkiniz hiç olmadı mı? Duygularınızı ne zaman gömdünüz? Ya da hiç duygunuz olmadı mı?

Ya o ; size “üflenen ruh”..! Onu hangi ara yok ettiniz? Kime sattınız? Kaça sattınız?

Bir sevdiğinizi toprağa vermediniz mi? Mezar başında hiç ağlamadınız mı? Arada sırada kaybettikleriniz hiç aklınıza gelmedi mi?

Ne zaman “taşlaştınız” ?

Bu nefret sizi ne zaman esir aldı? Ya da nefretle mi besleniyorsunuz?

Aklımda “deli sorular”…

Söyleseler inanmazdım, hala da inanmakta güçlük çekiyorum. Bugün İmar Müdürü ile görüşmek için önce telefon açtım ve randevu aldım. Akabinde İmara gittim benden önce gelen birkaç kişi olduğunu ve oturduklarını gördüm. Görevliler, müdür beyin sırayla gelenlerle görüşüp, ardından beni kabul edebileceğini söylediler. Memnuniyetle ve saygı duyarak beklemeye başladım. Kapıda bir buçuk saate yakın bir zaman sıramı bekledim, beklerken Belediye Meclis Üyesi Mimar Muğdat Türel yanında (muhtemelen müşterisi) biriyle benim yanımdan geçerek, ne bekliyorsun deyip üstelik havasını da atarak İmar Müdürünün odasına daldı. İçerde müdür beyle muhtarlar olmasına rağmen geçip rahat rahat oturdular. Muhtarların görüşmesi bitip onları uğurlayan Müdür bey, Muğdat Türel’e sırada Yasemin hanım var dediğini bizzat duymama rağmen verilen cevabı duyamadan kapı kapandı.
Moralimin bozulmasıyla birlikte dışına çıktım, durumumu fark edenlere olayı anlattım ve enteresandır ki aldığım cevaplar hep aynıydı. “O bunu hep yapıyor zaten, bilmiyor musunuz” Pes doğrusu….
Bilmiyorum, bilmekte istemiyorum. Böyle sırf meclis üyesi, imar komisyonu başkanı vs. gibi etiketleri kullanıp, dingonun ahırına girer gibi bir makam odasına girilmeyeceğini bilmeyecek kadar aciz değilsiniz. Sırada her kim olursa olsun müsaade almadan onun önünden geçip hak gaspı yapamazsınız. Bu davranışından dolayı, kendilerini kınıyorum.
Haddini aşarak, adabı muaşeretten bihaber, saygısızlık boyutunda insanları hor görüp, kendini kaf dağında zanneden zihniyetlerin ne ilçelerine, ne de memlekete zerre kadar faydası olur. Değil meclis üyesi, o davranış şeklini ne belediye başkanı, ne başbakan ne de eminim ki Sayın Cumhurbaşkanı yapar. Peki Sayın Muğdat Türel siz kendinizi nerede zannediyorsunuz ve bu yetkiyi kimden alıyorsunuz merak ettim doğrusu.
Bu arada, Sayın Cumhurbaşkanının bir açıklamasını da hatırlatmak lazım. “Hiç kimse etiketini kullanarak, halkı ezmeye kalkmasın” demişti. Muğdat bey bırakın sıradan halkı, bir gazeteciyi bile çok rahat bir şekilde ezdiğini düşünüp, dışarı çıktı ve bana fütursuzca bir şekilde “seni arıyorlar içerden” diyerek, pişkinliğini bir kez daha ortaya koydu. O anda kendisine çok yanlış yaptığını söylememe rağmen arabasına doğru gitti, ruhu bile duymadan.
Makamlar gelip geçicidir, önce insan olmayı öğreneceksin, saygıyı, adabı, edebi ve haddini bileceksin ki yarın makam elinden gittiğinde yalnız kalmayasın.
Düşünür ne demiş; Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.”
Netice olarak yakışmadı sana Sayın Meclis üyem

Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu ve beraberindeki heyet Kilis halkına destek vermek için geçtiğimiz günlerde Kilis’e gitti. Başkan Can Tabakoğlu, Başkan Yardımcısı Turan Temel ve Meclis Üyesi Eren Özdemir’den oluşan heyet Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, tarafından karşılandı.
Başkan Can Tabakoğlu, Kilis Belediye Başkanı Av.Hasan Kara, görevli ulusal ve yerel basın mensupları ile bir araya gelerek, devam eden Zeytin Dalı Harekatı hakkında bilgi aldı. Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara ile birlikte esnafı ziyaret eden Başkanı Tabakoğlu, alış veriş yaparak aldıklarını dar gelirli vatandaşlara dağıtılması için Gıda Bankasına teslim etti. Kilis caddelerini gezen Başkan Tabakoğlu ve heyet, Kilis halkı ve esnafıyla sohbet ederek ’’Şile olarak yanınızdayız’’ mesajını verdi ve Şile halkının selamını iletti.
Başkan Tabakoğlu ve heyet, savaş sebebiyle topraklarını terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin bulunduğu, Mustafa Topçuoğlu Meslek Zenginleştirme Merkezini de ziyaret etti. Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara’nın talimatıyla Suriyeli sığınmacılara kapılarını açan Mustafa Topçuoğlu Meslek Zenginleştirme Merkezinde çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan misafirlere gıda ve giysi yardımında bulunan Başkan Tabakoğlu barış, huzur ve kardeşliğin bekası için Türkiye’nin sınırlarının müdafaası için başlattığı harekata destek verdiklerini belirterek, “Suriyelilere ensarlık yapan Kilis’e geldik. Esnafımızla, vatandaşlarımızla bir araya geldik. Tüm Türkiye’ye ve dünyaya mesaj vermek için buradayız. Çocuklarımız için, geleceğimiz için bu mücadelede Kilis’i ve mücadele veren bütün şehirlerimizi yalnız bırakmayacağız. Eğer bizler huzur içinde yaşıyorsak, bunu buradaki kardeşlerimize borçluyuz, onlarla gönül ve el birliği içerisinde olmamız gerekiyor. Biz de bize düşeni yapmaya çalıştık. Şile halkının selamını Kilis’e getirdik. Ben üzerimdeki selamı iletiyorum. Şile halkı adına bütün sevgi, saygı ve muhabbetlerimizi buradaki kardeşlerimize takdim ediyoruz. Mücadele eden şehitlerimize rahmet, kederli ailelerine sabırlar, gazilerimize acil şifalar, Gazi Kilisli kardeşlerimize şifalar diliyoruz. Allah’a yurdumuzun bekası ümmet-i Muhammed’in selameti için dua ediyoruz” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN TABAKOĞLU ŞEHİT CENAZESİNE TAZİYEDE BULUNDU
Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara ile birlikte Kilis’in Karapınar Köyüne giderek Zeytin Dalı Harekatı kapsamında terör örgütü unsurlarına karşı gerçekleştirilen operasyonda şehit olan Piyade Uzaman Çavuş Yunus Emre Doğan’ın ailesine taziye ziyaretinde bulunan Başkan Tabakoğlu ve beraberindeki heyet, şehidin babası Hanifi Doğan’a başsağlığı diledi.
KİLİS’TE ANLAMLI ZİYARET
Başkan Tabakoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Turan Temel ve Meclis Üyesi Eren Özdemir Kilis İl Jandarma Komutanlığı’na giderek, askere moral oldu. Nizamiye girişinde Kilis İl Jandarma Komutanı Albay Hakan Başaklıgil tarafından karşılanan Başkanı Tabakoğlu ve beraberindeki heyet, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında gerçekleştirilen operasyon için sınırın Suriye tarafında bulunan Mehmetçikler için adak adadı. Kesilen adak sonrası heyet, Albay Hakan Başaklıgil’in makamına geçerek, devam eden operasyon hakkında detaylı bilgi aldı. Heyet ayrıca zaman zaman Burseya Dağı ve Afrin bölgesine devam eden fırtına obüslerinin yoğun atışlarını sınıra hakim bir noktadan takip ettiler.
Kilis halkının evlerinde ve Kilis’in her yanında dalgalanan Türk Bayraklarını ve küçük çocukların gözlerinde korku olmamasını gören Başkan Tabakoğlu ’’Bu milleti Allah’ın izniyle kimse yıkamaz’’ diyerek birlik ve beraberliğin önemini vurguladı.
Başkan Tabakoğlu Gazi ve Çevik Kuvvet Görevlilerini Unutmadı
Başkan Tabakoğlu’nun, Kilis’ten ayrılmadan önce sonra durağı Kilis Devlet Hastanesi’nde tedavi gören Afrin Gazileri oldu.
Zeytin Dalı Harekatı kapsamında düzenlenen operasyonla Kuzey Suriye’de gazi olan Mehmetçikleri ziyaret ederek şifalar dileyen Başkan Tabakoğlu hastanede tedavilerine devam edilen gazilere moral olmak adına yaptığı bu anlamlı ziyarette ’’ bu vatan şehitlerimize ve siz gazilerimize minnettardır’’ dedi. Başkan Tabakoğlu, hastane çevresinde görevlendirilen çevik kuvvet ekipleriyle de sohbet ederek görevlerinde başarılar diledi.

90’ların en başarılı pop şarkıcılarıyla 90’lar Festivali, 16 Şubat Cuma günü bir kez daha Beyoğlu Sanat Performance’ta 90’ları özleyen herkesi bir araya topluyor!!!

İlki yoğun ilgi gören ve Pal Nostalji ( İstanbul 99,2, Ankara 91.4 frekansı ve tüm Türkiye’de yayında) iletişim sponsorluğunda gerçekleşen festivalin ikincisinde 90’ların en popüler isimleri mevcut.

90’ların ‘Bebeto’ lakaplı şarkıcısı Burak Kut, Benimle Oynama, Heyecanlıyım, Yaşandı Bitti Saygısızca ve diğer hit şarkılarıyla geceye damgasını vuracak!

Delice Bir Sevda, Yaz Aşkım, Bana Biraz Aşktan Söz Et şarkıları varken Ege’den daha fazla söz etmeye gerek var mı?

Hem ‘Zorlama Güzelim’ gibi eğlenceli hem de ‘Sonuna Kadar’ gibi melankolik şarkıları ile 90’ların efsanelerinden Ferda Anıl Yarkın’da sahnede!

Gecede Pal Nostalji programcılarından Dj Hakan Küfündür ile Pal Nostalji DJ’leri de setlerin baş