Yasemin Eryıldız

“1 Köy – 4 Adam – 6,5 Darbe”

Mustafa Önsel, sosyal medyadaki bir paylaşımında aynen şöyle yazmış:” Ben yazdım diye değil ama…
Bu kitabımı diğerlerinden daha fazla önemsediğimi ifade edeyim. Okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaktır…”

Kendisinin daha önceki kitaplarını da okuduğum için, açıkçası çok merak ettim bu notu okuyunca.

2017 Aralık ayında, İstanbul/Beyoğlu’nda “Milliyet Kitap Günleri”nde imza günü vardı Mustafa Önsel’in. Hem kendisi ile bir kez daha görüşmek hem de ilk elden kitabını almaya gittim. Her zaman yanında olan kader arkadaşı, Galeati yayın evi sahibi FTÖ mağduru Murat Tulga  ve sevgili eşi, FTÖ mağduru Pilot Yüzbaşı Murat Eren, Yine FTÖ mağduru Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Üçüncü yol ve Galeati yayınevi editörü Çağdaş Bayraktar vardı… Sayın Ahmet Yavuz ile yaptığım kısa ve verimli sohbetin  tadı hala hafızamda. Hepsi mükemmel insanlar.  Çok yakında “Asker ve Siyaset” adlı kitabını okumakta sabırsızlandığım Ahmet Yavuz Paşa’ma saygı ve sevgilerimi yolluyorum.

“1 Köy -4  Adam -6,5 Darbe” ile ilgili ilk düşüncem;

Mesleki iş yoğunluğum nedeni ile,okuma işimi bir kaç güne  yaymaya karar verdim.Fakat başladıktan sonra, nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde 20 saat içinde hiç uyumadan kitabı bitirmiştim.

Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinin, Vardallı Köy‘ünden yola çıkan 4  adamın, darbelerle, siyasi çatışmalarla ve içlerinde sürüklendikleri 68 ve 78 kuşağında geçen acı hayatlarına bir yolculuk ile başlıyor her bir bölüm.

Kitabın baş kahramanlarının şeffaf, samimi anlatımları bir yana, gerçeğin içinden çıkan başka bir gerçekle yüz yüze geliyorsunuz. O gerçeği gördüğünüzde, gözleriniz uzaklara, yüreğiniz kaybettiğiniz yakınlarınıza kadar uzanıveriyor.Bir an hafızanızda yakın geçmiş acı acı gülümsüyor.

Bu kitaptaki 4 Adam: Aslında yakın tarihimizin  kaydı. 1980 ve  1970 öncesi yani 68 ve 78 kuşağı diye nitelendirdiğimiz bir dönemin liderleri ve siyasilerinin iç hesaplaşmalarından tutunda, kendi tabanını nasıl kullandıklarına ve emperyalistlerin elinde nasıl oyuncak gibi oynandıklarına kadar ibretlik bir süreç. Tabii 1980 sonrası gelişen olaylar da bu süreçle birleşince, ülkemizin içinde bulunduğu acı tablonun ne kadar önemli olduğu da ortaya net bir şekilde çıkıyor.

2017/Ağustos ayında köşemde, Bülent Uluer’in ölümü nedeni ile “Herkesin ardından” başlıklı bir makale yazmıştım. Kitabın içinde sayın önselde, Bülent Uluer konusuna  epeyce bir yer ayırmış. Haklı bir yer olmuş. Zira, Uluer‘in o tartışılan, gündemde epeyce konuşulan röportajı, kitabın baş kahramanlarının  yaşadıkları kaderin de sebebi.

Bu 4 önemli kişi profili, hiç de es geçilecek nitelikte insanlar değil. Aralara sunulmuş hayat hikayeleri her ne kadar bir romanın tadını verse de, siyasi geçmişimizle ilgili belgesel niteliği taşıyor.

Ülkemiz tarihinde, siyasi geçmişi fırtına ile dolu bir çok önemli insanın biyografilerini ve kitaplarını okudum. Aynı coğrafyadan, aynı köyden çıkan böyle bir “kare as” okumadım. Belki de o coğrafyadan yetişen bir Karadenizli olarak böyle bir bütünlük hoşuma gitti.Bilemiyorum. Farklı siyasi görüşlerine rağmen insanlığını unutmayan, dostluk ve kardeşlik gibi kavramları içselleştirmiş 4 adamın hikayesini,  68 ve 78 kuşağının karmaşasında, kan gölü içinde bulmak hem hüzünlü  hem de çok dürüstçe geldi bana.

Siyasi olayların, nedenleri ve sonuçları ile ilgili ara yorum satırları çok dikkat çekiciydi. Akıcılık, tarafsızlık ve net bakış açısı  ile mükemmel bir gerçeklik taşıyor.

“1 Köy, 4 Adam, 6,5 Darbe”  sadece siyasi yönüyle değil, Türkiye’ de gelişen sosyolojik çöküşünde hikayesi. Siyasetin etkilemediği alan yoktur. Ekonomi, teknoloji, sanayi, özgürlükler, şiddet, yasaklar, ahlaki çöküşler, eğitim… İçinde “insan” olan her şey..

Şunu söylemeden geçemeyeceğim: Mustafa önsel, diğer kitaplarında kullandığı militarist üslubu, bu kitabında kullanmamış. Daha sivil, daha samimi ve sıcak bir anlatımla karşımızda.

“6,5 darbe” o kadar güzel ve net fotoğraflanmış ki, bir kaç ciltte anlatılacaklar  bu kitapta en önemli noktalardan vurularak altı çizilmiş. Bu nedenle, bugün yaşadıklarımıza net bir anlam veremeyenlerin ve özellikle ülke sorunlarına “Fransız kalma” durumu yaşayan gençlerimizin, sıkılmadan okuyabileceği bir kitap.

“son perde” adlı bir  bitiş bölümü var.

 Bu bölümde: Ellerinizin arasına aldığınız başınızla, iç sesinizle konuşmaya başlıyorsunuz. Yorucu geçen onca sayfanın size hissettirdiği sadece 4 adam değil. Hepimizin hayatında, ucundan kıyısından hatta tam ortasından geçen ama hiç unutmadığımız insanlar geliyor gözünüzün önüne.. Çok bizden her şey. Soru işaretini, cevap almak için değil de  bunca zaman olan bitene isyan etmek için kullanıveriyorsunuz. Mustafa Önsel’inkaleme aldığı bu sayfalar, işte o isyanı bilinçlendirmeye yönelik açıklamalar içeriyor. Bu sayfaları mutlaka okumalısınız. İçinde bağlantı kurabileceğiniz bir çok ismin hangi olayları neden gerçekleştirdiği ile ilgili bölüm: “Son perde”.. İlgilenenler bu süreçte neler yaşandığını, hangi dolapların döndüğünü, nasıl tuzaklar kurulduğunu ve ülkemizin hangi yollardan işgale hazırlandığını mutlaka bilir ama içinde 4 adamın gerçek hikayesi ile harmanlanmış bir anlatımın tadına varmak, eminim ki hepiniz için çok doyurucu olacaktır..

Belki, ülkemiz sularında dolaşan vahşi köpek balıklarını çok belirgin göremedik.

 Ama yıllar sonra:

 THÖ ( Titrek Hamsi Örgütü)nü mizahi de olsa, bizzat keşfetmenin, okumanın beni acı düşünceler içindeyken gülümsettiğini hiç unutmayacağım.

Filistinli Down Sendromlu Muhammed El Tavil Beykoz’da

Filistin direnişinin sembol isimlerinden, İsrailli askerleri tarafından göz altına alınarak darp edilmesinin ardından psikolojik destek için Türkiye’ye getirilen down sendromlu Muhammed El Tavil (29) Beykoz’da ağırlandı.

Batı Şeria’nın El Halil kentinde 10 Aralık’ta İsrail askerlerinin ABD’nin Kudüs’ü İsrail’i başkenti olarak tanıma kararını protesto etmek için düzenlenen gösterilere müdahalesi sırasında tüm dünyanın tepkisini çeken şekilde gözaltına alınıp darp edilen Muhammed El Tavil Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’i makamında ziyaret etti.

Muhammed’e ziyaretinde, kendisini ülkemize getiren Uluslararası Down Sendromu Federasyonu’nun Başkanı Muhammed Abdullah Tuncay, Annesi Vecihe El Tavil ve Babası Hızır El Tavil eşlik etti.

Uluslararası Down Sendromu Federasyonu Başkanı Muhammed Abdullah Tuncay: “ Muhammed’i Türkiye’ye getirerek, Sn. Cumhurbaşkanımıza teslim ederek İsrailllerin yaptığı zulmü, insanlık dışı hareketi duyurmak istedik. Sn. Cumhurbaşkanımız, Muhammed’le birlikte dünyaya ders verdi. Türk halkı da Muhammed’e sahip çıktı” dedi.

Başkan Çelikbilek: “Kudüs Bir Gün Hür Olacak”
Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek: “Allah halkımıza daha fazla cesaret ve yüreklilik nasip etsin. İnanıyorum ki Kudüs bir gün hür olacak. Bu biraz zaman alacak ama olacak. Dünya bile bunu anlamaya başladı. Dünya ilk defa Müslümanları bir yumruk olarak gördü. Avrupa ülkelerinin Asya ülkelerinin birlik olarak Kudüs için oy kullandıklarını gördük. ABD bu konuda çok büyük bir tokat yedi. O tokadı da Muhammed attı.” şeklinde konuştu.

Federasyon Başkanı Tuncay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından himaye edilen Muhammed’in sağlık ve eğitim durumuyla ilgili Başkan Çelikbilek’e bilgi verdi.
Muhammed’e Doğum Günü Sürprizi Ziyarette, 17 Ocak’ta 30 yaşına giren Muhammed’e doğum günü sürprizi de yapıldı. Muhammed’le birlikte doğum günü pastasını kesen Başkan Çelikbilek kendisine hayırlı uzun bir ömür temenni etti.
Ülkemizde olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden Muhammed, Başkan Çelikbilek’e ilgisi dolayısıyla teşekkür etti.
Muhammed’in anne ve babası da başta kendilerini himaye eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Türk halkına ve Başkan Çelikbilek’e teşekkür etti.

Microsoft yeni konsolundan kar etmeyecek!

Phil Spencer, Xbox One X’ten Microsoft’un hiçbir şekilde kâr etmeyeceğini söyledi.

Microsoft‘un E3 2017 kapsamında düzenlediği konferansta duyurduğu ve piyasanın gelmiş geçmiş en güçlü oyun konsolu oduğu söylenen Xbox One X, özelliklerinin dışında Microsoft‘a maddi yansımasıyla da konuşulmaya devam ediyor.

Phil Spencer, verdiği bir röportajında Microsoft‘un 4K çözünürlükte 60FPS oyun deneyimi vaat eden yeni konsolu Xbox One X‘ten kâr etmeyeceklerini, Microsoft‘un konsol satışı yerine oyunların satışından kâr elde etmeyi planladığını açıkladı. Hatırlayacak olursanız Xbox One, 6 Teraflop’luk bir grafik işlemcisine, 8 çekirdekli bir işlemciye ve 12GB DDR5 RAM’e sahipti.

 

Microsoft tüm bu güçlü teknik özelliklere rağmen konsolun fiyatını 499 dolar olarak duyurmuştu. Özelliklerine nazaran uygun fiyatlı bu konsol görünen o ki Microsoft‘un elde etmek istediği kârdan vazgeçmesiyle birlikte beklenenden daha uygun bir fiyat etiketiyle karşımıza çıkacak. 

Microsoft tüm bu güçlü teknik özelliklere rağmen konsolun fiyatını 499 dolar olarak duyurmuştu. Özelliklerine nazaran uygun fiyatlı bu konsol görünen o ki Microsoft‘un elde etmek istediği kârdan vazgeçmesiyle birlikte beklenenden daha uygun bir fiyat etiketiyle karşımıza çıkacak.