Fatih Bıyıklı

Moto X4’ün özellikleri ortaya çıktı

Moto X4’ün özellikleri GFXBench testlerinde ortaya çıktı. İşte Moto X4 özellikleri!

Geçtiğimiz hafta, Moto X4’ün sızdırılmış bir görüntüsü ortaya çıktı. Model numarası Motorola XT1789 olan Moto X4, şimdi de GFXBench kıyaslama platformunda yer aldı.

Moto X4, 5 inçlik bir ekran ile listeleniyor ve Adreno 508 GPU özellikli, 2.2 GHz sekiz çekirdekli Qualcomm yongaseti ile çalışıyor. Bu, Snapdragon 630 yongasetinin Moto X4’egüç vereceğini gösteriyor. İşlemci, 3 GB RAM ve 16 GB dahili bellek ile birleşiyor.

Sızdırılan görüntü ve diğer söylentiler, Moto X4’ün çift arka kamera ile donatılmış olacağını ortaya koyuyor. GFXBench listesi, sensörlerinden birinin 12 megapiksel olduğunu öne sürüyor.  Cihazın ön kamerası ise 16 megapiksel.

Geçtiğimiz hafta, Moto X4’ün 4 GB RAM ve 64 GB depolama alanına sahip olacağı açıklandı . Bu, Moto X4’ün 3 GB RAM + 16 GB depolama alanı ve 4 GB RAM + 64 GB depolama alanı versiyonları ile gelebileceği anlamına geliyor. Sızıntı ayrıca, Moto X4’ün 3000mAh’lik bir pil ile geleceğini de ortaya koydu. IP68 dereceli su ve toz geçirmez gövde ile birlikte gelmesi bekleniyor. ABD’deki Project Fi desteği ile Moto X4, kullanıcıların T-Mobile, Sprint ve US Cellular gibi farklı operatörler ile Wi-Fi hotspot’lar arasında kolayca geçiş yapmalarına izin verecek.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Android Nougat’lı Turkcell T80 tanıtıldı!

Turkcell, yeni üst düzey telefonu Turkcell T80 modelini tanıttı. Turkcell T80 özellikleri ve fiyatı hakkında her şey haberimizde.

Turkcell, bugün düzenlemiş olduğu etkinlikte yeni üst düzey akıllı telefonu Turkcell T80’i tanıttı. Android Nougat ile gelen Turkcell T80, çift kamera kurulumu ve güçlü donanımı ile dikkat çekiyor.

Turkcell T80, 5.2 inç büyüklüğünde Full HD ekran ile geliyor. Cihazın donanım bölümünde ise 8 çekirdekli Qualcomm işlemci yer alıyor. 128 GB microSD destekli dahili hafızaya sahip olan Turkcell T80, kullanıcılarına tüm verilerini cihazda depolama imkanı sunuyor.

11 saat konuşma süresine sahip olan telefon, en güncel Android sürümü olan Android Nougat ile kutusundan çıkacak. Cihazın arkasında ise sizleri bir sürpriz bekliyor.

Turkcell T80 modelinde iki adet arka kamera yer alıyor. Bu kameralardan biri 13 megapiksel çözünürlüğünde diğeri ise 2 megapiksel çözünürlüğünde. Cihazın ön bölümünde ise 13 megapiksel çözünürlüğünde flaşlı ön kamera yer alıyor.

Turkcell T80 fiyatı ise 1.299 TL olarak açıklandı. Taksitli fiyatı ise faturaya ek ayda sadece 39 TL olarak belirlendi.

Turkcell T80 ile ayrıca ilk operatör markalı VR gözlük de tanıtıldı. Operatör imzalı ilk VRgözlüğün fiyatı ise 199 TLTurkcell VR ayda faturaya ek 7,90 TL‘den satışa sunuluyor. Bu VR gözlük 4.7 inç ile 6 inç ekran boyutuna sahip telefonlar ile uyumlu olacak.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Windows Phone 8.1’in fişi çekildi!

Microsoft, Windows Phone 8.1’in fişini çekme kararı aldı. Peki, bundan sonraki süreçte WP 8.1 sahipleri ne yapacak?

Artık birçok Windows destekli telefonlar piyasada neredeyse yok ve sayıları düşmeye devam ediyor. Ve bugünden itibaren, mobil cihazlarda Windows’un en popüler sürümü olan Windows Phone 8.1 için olan destek resmen sona erecek.

Microsoft’un açıklamalarına göre; 11 Temmuz yani bugünden itibaren Windows Phone 8.1 için ana destek kesiliyor. Microsoft, kullanıcıların Upgrade Advisor uygulaması aracılığıyla Windows 10 Mobile‘a yükseltmelerini sağlamak için elinden geleni yaptı. Ancak Windows Phone kullanıcılarının %70’inden fazlası hala Windows Phone 8.1 kullanıyor.

Windows Phone işletim sisteminin eski sürümünü kullanmaya devam ediyorsanız,Windows 10 Mobile‘a yükseltip yükseltemeyeceğinizi kontrol etmenizi öneririz. Aksi takdirde, bugünden itibaren telefonunuz için herhangi bir performans veya güvenlik güncelleştirmesi almayacaksınız.

Kaynak: internetsihirbazi.com

iPhone Şarj Kabloları Değişiyor

Apple’ın bu yıl beklenen bombası iPhone 8’in teknik özellikleri ve tasarımı netleşmeye başlıyor. Peki iPhone 8 nasıl olacak? Şu an iPhone’ları şarj etmek için kullandığımız kablolar ölüyor mu? Yeni telefon ne zaman satışa çıkacak? Görünümü tamamen değişecek mi?

Geçtiğimiz yılın Eylül ayında tanıtılan iPhone 7 ve iPhone 7 Plus ile kulaklık girişini kaldıran Apple, yeni bir kablo ile kullanıcılarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Yeni bağlantı kablosunun adı ‘Ultra Accessory Connector’… Söz konusu kablonun kulaklıklarda kullanılmak üzere geliştirildiği belirtiliyor. Zira iPhone 7 ve 7 Plus ile birlikte pek çok kullanıcının eski kulaklıkları yeni cihazlar ile uyumsuz hale gelmişti. Yeni kablonun hem USB-C hem de Lightning’den daha küçük olduğu belirtiliyor. Yani bu gerçekleşirse eski şarj kablolarınız hiçbir işe yaramayacak!

Apple’ın iPhone 8’de ilk kez parmak izi sensörünü kaldırıp, ekran alanını genişleterek kullanıcıların telefonu açmaları için göz bebeğini kullanmasını istiyor.

Yani ekran kilidini açarken artık parmak izinizi vermek veya şifre girmek yerine telefonun ön yüzüne bakmanız yeterli olacak!

Dünyanın önde gelen Apple analistlerinden biri olan Ming-Chi Kou’nun iddialarına göre iPhone 8 kablosuz şarj özelliği ile gelecek.

Kou’nun iddialarını diğerlerinden farklı kılan yönü ise, Apple’ın artık iPhone kutusuna lightling kablo yerleştirmeyeceğini söylemesi.

Bir diğer iddia ise bu kablosuz şarj aparatının, iPhone’dan ayrı satılacak olması. Alışık olduğumuz kablosuz şarj cihazlarından farklı bir çalışma sistemine sahip olan bu aparat sayesinde, telefonumuz elimizde de şarj olmaya devam edebilecek.

iPhone 8’in iç yapısı tamamen baştan tasarlanıyor. OLED ekranla gelmesi beklenen modelde devre kısmı küçültülüyor ve pile daha fazla yer ayrılıyor. Bu sayede Plus modelin pil gücü daha küçük boyuttaki gövdede sunulabiliyor.

4,7 inçe yakın bir boyutta olacağı söylenen iPhone 8’in 2.700 mAh pille geleceği tahmin ediliyor. iPhone 7’nin 1.960 mAh ve iPhone 7 Plus’ın 2.900 mAh pile sahip olduğu göz önüne alındığında bu gelişmenin önemli olduğunu söylemek gerekiyor.

Apple’ın yeni iPhone’da Apple Watch ekranı ve yeni MacBook Pro Touch Bar’da kullandığı OLED ekrana geçiş yapması bekleniyor. Bu da maliyeti yükselteceğinden iPhone’ların fiyatını fazlasıyla artıracak!

OLED ekranlı iPhone 8 kararı Apple’a Mart ayında yaklaşık 50 milyon dolarlık maliyet artışına sebep olabilir. Bu da iPhone’ların ABD’de bile 1000 dolardan satışa sunulması demek oluyor ki Türkiye fiyatına hiç girmiyoruz bile!

Yeni iddialara göre Apple, 4,7 inç’lik iPhone 7 ve 5,5 inç’lik iPhone 7 Plus modellerinin arasına bir model daha ekleyebilir! iPhone 7S mi geliyor?

iPhone 7S’le (veya iPhone 8?) ilgili söylentiler, birbiri ardına gelmeye devam ediyor. 4,7 inç’lik ve 5,5 inç’lik iPhone’ların yanına 2017’de 5 inç’lik yeni bir model eklenebileceğini duymuştuk. Şimdi ise Japonca blog Macotakara, 5 inç’lik bu telefonun farklı, dikey çift lensli kamerayla geleceğini söylüyor.

Apple’ın farklı donanım yapılandırmalarını “düşünüp taşındığı” ancak dikey kameranın bu üçüncü iPhone modelini, diğer iki modelin önüne çıkarabileceği söyleniyor. Şu an için ekran boyutu, kamera yapılandırması ve pil boyutunun iki iPhone model arasındaki en önemli fark olduğu biliniyor.

Şu ana kadar çift SIM kartlı modelleri olmayan tek marka olan Apple, bu politikasını değiştirecek gibi görünüyor. Ortaya çıkan bilgilere göre çift SIM kartlı iPhone gelebilir!

Çift SIM kart destekli bir iPhone modelinin global pazardan ziyade, çift SIM kartlı modellerin yoğun olarak kullanıldığı Hindistan ve Çin gibi ülkelerin pazarında yer alacağı tahmin ediliyor.

iPhone 8 pahalı fiyatıyla gelecek; ancak yeni iPhone’ların satışa çıkmasıyla mevcut iPhone modellerinin fiyatlarında düşüş bekleniyor. Peki yeni iPhone ne zaman geliyor?

Apple’ın her yıl olduğu gibi yeni iPhone’u da Eylül ayında ortaya çıkarması bekleniyor. Lansman sonrasında Ekim ayı gibi de iPhone 8’lerin Türkiye’ye ulaşacağı düşünülüyor.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Turkcell’den teknolojide yerli üretimde yeni bir adım daha

Turkcell, ASELSAN’ın geliştirdiği yerli anteni çalışan şebekesi üzerinde test etmeye başladı.

Geliştirme sürecinin en başından bu yana projede yer alan Turkcell, ASELSAN’ın geliştirdiği yerli anteni çalışan şebekesi üzerinde test etmeye başladı.

Şirket açıklamasına göre, Türkiye’nin teknolojide tüketen değil üreten bir ülke olması için çalışmalarını aralıksız sürdüren Turkcell, teknolojide yerli üretimin desteklenmesi yolunda yeni bir adım daha attı.

Turkcell, bu kapsamda Türkiye’nin “ilk” yerli 4.5G baz istasyonu antenini çalışan şebekesinde test eden “ilk” operatör oldu. “İlk” olarak Turkcell’in girişimleri ile gündeme gelen, çalışmalarına başlanan yerli antenler Turkcell’in İstanbul ve Ankara’daki canlı şebekeleri üzerinde test ediliyor.

Hazırlık aşaması yaklaşık bir yıl süren ve Turkcell mühendislerinin de geliştirilme safhalarında görev aldığı yerli anten projesiyle teknolojideki dışa bağımlılığın azaltılarak bu alandaki yerliliğin artırılması hedefleniyor.

Yerli antenlerin seri üretimine geçilmesiyle birlikte önemli miktarda maddi kaynağın da yurt içinde kalması sağlanacak. ASELSAN’ın geliştirdiği yerli anten, yerli baz istasyonunun da en önemli parçalarından biri olacak.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın önderlik ettiği projeyle daha önce bin 799 köyü mobil iletişim altyapısıyla buluşturan Turkcell, aynı köylere götüreceği 4.5G hizmeti için kuracağı altyapıda da yerli ürün kullanacak.

“Turkcell şebekesini milli hale getiriyoruz”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, şunları kaydetti:

“Milli teknolojilerin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi konusunda üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmak için çalışıyoruz. Bu anlamda yerli teknoloji üretimine en fazla yatırım yapan şirketlerden birisi olarak, 4.5G ve 5G teknolojilerini de çok önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz.

Daha 4.5G altyapı kurulumları devam ederken ULAK yerli baz istasyonu geliştirme projesine ilk günden destek vermeye başladık. Bu desteğimizin bir karşılığı olarak yerli baz istasyonunu gerçek şebekemizde test etmeyi sürdürüyoruz. Yine bu çalışmalarımızın sonucu olarak ASELSAN’la yaptığımız anlaşma kapsamında yerli anteni de şebekesinde canlı olarak deneyimleyen ilk mobil operatör olmanın gururunu yaşıyoruz.”

Her 2 ürünün geliştirilmesi ve test sürecinde en aktif rolü oynayan operatör konumunda olduklarına vurgu yapan Gediz, yerli 4.5G anteni test süreçleri bittiğinde de şebekelerinde ilk kendilerinin kullanacaklarını bildirdi.

Gediz, ASELSAN’la aynı zamanda yerli 5G teknolojileri geliştirmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Nobel Ödüllü Türk Profesör Aziz Sancar’a Türk Asistan!

Biyoloji ve Genetik Bölümünden mezun olan Selin Altıok, University of North Carolina’da, Aziz Sancar’ın başında doktora programına kabul edilen 90 öğrenci arasındaki tek Türk oldu.

Gerçekleştirdiği projeler ve başarılı bir eğitim hayatı ile Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden mezun olan Selin Altıok, dünyanın en saygın üniversitelerinden biri olan University of North Carolina’da, 2015 Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen Türk profesör Aziz Sancar’ın başında olduğu Biyoloji ve Biyomedik Bilimler doktora programına kabul edildi.

PROGRAMA KABUL EDİLEN 90 ÖĞRENCİ ARASINDA TEK TÜRK

Programa kabul edilen 90 öğrenci içinde tek Türk olan Altıok, başarısını tetikleyen en büyük etkeni, “Kanser alanında yaptığı çalışmalarla Nobel ödülüne layık görülen Türk Profesör Aziz Sancar’ın programın başında olması” olarak açıklıyor.
BAU’DA OKUDU, YALE’DE STAJ YAPTI

Yurt dışı eğitimlerine Bahçeşehir Üniversitesi’nde (BAU) okurken başladığını söyleyen Altıok ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıftayken BAU’nun anlaşmalı olduğu yurtdışı programlarından birinde, Yale Üniversitesi’nde uzun ve kısa dönemlerde staj yaptığını, mezuniyetinin arkasından da Yale Üniversitesi’nde kalarak hocalarıyla birlikte çalışmalarına devam ettiğini aktardı.
9 BAŞVURUDAN 7’Sİ KABUL ALDI

Doktora programına kabul edilmesinde Yale Üniversitesi’nde biyokimya alanında yaptığı projesinin önemli bir rolü olduğunu söyleyen Altıok, “Yale Üniversitesi’nde spesifik beyin tümörlerinde, mutasyonların neden tümöre dönüştüğünü araştırıyordum. Bu projemin The University of North Carolina’ya kabul almamda etkisi olduğunu düşünüyorum. Başvuru yaptığım 9 üniversitenin 7’sinden olumlu dönüş aldım. Fakat hiçbiri beni bu kadar sevindiremezdi” dedi.
‘FARMAKOLOJİ’ ALANINDA UZMANLAŞMAK İSTİYOR

İlerleyen yıllarda ‘farmakoloji’ alanında uzmanlaşmak istediğini belirten Altıok, hedefinin diyabet, kanser gibi hastalıklar için ilaç geliştirmek olduğunu söyledi.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Yabancı dil öğrenmeye gerek bırakmayacak buluş

TimeKettle’ın geliştirdiği gerçek zamanlı tercüme cihazı sayesinde farklı dilleri konuşan kullanıcılar iletişime geçebilecek.

Gelişen teknoloji hayatımızı kolaylaştırmaya devam ediyor.

Farklı dilleri konuşan kişilerin anlık anlaşabilmeleri için geliştirilen cihaz tabiri caizse kullanıcıları yabancı dil öğrenme zahmetinden kurtarıyor.

Zira Timekettle’ın geliştirdiği cihaz iki farklı dili konuşan kişilerin sohbet ettikleri sırada anlık tercüme yaparak birbirlerini anlamalarını sağlıyor.

Örneğin siz İngilizce konuşurken bu cihaz sayesinde karşınızdaki kişi sizin söylediklerinizi Çince olarak anlayabiliyor.

Cihaz şu an için sadece İngilizce ve Çince olarak kullanılabiliyor.

Şirket önümüzdeki dönemde platforma yeni diller eklemek için çalışmalarının sürdüğünü belirtiyor.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Dünyanın bir ucundan diğer ucuna dakikalar içinde seyahat

SpaceX ve Tesla gibi dev teknoloji şirketlerinin sahibi işadamı Elon Musk, kod adı “Big F…… Rocket” (Büyük S…. Roket) olan bir projeyi kamuoyuna açıkladı.

Elon Musk, bu yeni uzay aracı ile Dünya üzerinde herhangi iki nokta arasındaki uçuşun 1 saatin altında bir zamanda mümkün olacağını söyledi.

Musk, örneğin, Londra ile New York arasının 29 dakika olacağını, bu roket seyahatinin de herkesin karşılayabileceği bir maliyetle gerçekleşeceğini de belirtti.

Yenilenebilir roket sistemleri ile çalışan uzay araçları yapan SpaceX imzalı bu uzay aracı ile Mars’ta koloni kurulabileceğini vurgulayan Musk’a göre Ay’a üs de inşa edilebilir.

“Big F….. Rocket” kod adlı bu uzay aracının ilk uçuşunun 2022 yılında yapılması planlanıyor.

Avustralya’da uzayda yolculuk üzerine düzenlenen bir kongrede konuşan Musk, şirketin bu projenin maddi yükünü karşılayacak bir planı olduğunu da açıkladı.

SpaceX hali hazırda yeninden kullanılabilen Falcon9 roketi ile 16 başarılı iniş kalkış gerçekleştirdi. Dragon isimli roketle de yörüngedeki Uluslararası Uzay Üssü’ne kargo götürüp, Dünya’ya geri kargo getirebiliyor. Kasım ayı içinde de Heavy (Ağır) adı verilen bir roketin de ilk denemesi yapılacak.

Musk, “Büyük S…. Roket”in maliyetini bu üç roketin tüm kaynağını bu sisteme aktarmakla sağlanacağını açıkladı.

İlk uçuşun 2022’de yapılması planlanıyor

Kongrede konuşan Musk, “Bu kadar gelişmiş roketler yapıp her uçuş sonrası bunların yok olmasına izin vermek delice” diye konuştu.

Elon Musk, dünya üzerinde herhangi bir noktaya bir saatin altında ulaşabilecek bu roketin gelecek sene inşa edilmeye başlanacağını, 5 yıl içinde de ilk uçuşun gerçekleşebileceğini söyledi.

Musk, kongrede Mars yolculuğuna ilişkin de açıklamalar yaptı.

SpaceX’in sahibi, 2024 yılına kadar Mars’a ikisi insanlı 4 uzay mekiği göndermek istediklerini de söyledi. Bu zamana kadar Mars’a bir “sentetik yakıt fabrikası” kurarak Dünya’ya geri dönüşü mümkün kılacak yakıtı kızıl gezegende elde etmeyi planladıklarını da açıkladı.

Mars seyahati için düşünülen roketin 100 kişi taşıma kapasitesinde olacağını açıklayan Musk, bu yolla 40 ila 100 yıl içinde kızıl gezegende 1 milyon insanın yaşam konumuna geçebileceğini belirtti.

Bu aracın dünya üzerinde seyahat içinde kullanılabileceğini ifade eden Musk, “Bu uçuşun koltuk başı ücreti standart bir ekonomi uçuşu fiyatlandırması civarında olacaktır” dedi.

Kaynak: internetsihirbazi.com

İnsan embriyosunda ‘kimyasal ameliyat’

Çin’de Sun Yat-sen Üniversitesi’ndeki bilim insanları, genetik yapımızın temelini oluşturan DNA’daki 3 milyon baz çiftinin (nükleotit dizilimi) birinde bulunan hatayı düzeltmeyi başardı.

Çalışma bilim dünyasında bir ilk ve çalışmayı yürüten bilim insanları, ilerde bu yöntemle kalıtsal hastalıkların tedavi edilebileceğini söylüyor.

Deneyde laboratuvarda üretilen embriyolar kullanıldı. Akdeniz anemisi taşıyan bir hastadan alınan dokular, klonlama ile üretilen embriyolara yerleştirildi.

Akdeniz anemisi, nokta mutasyon olarak adlandırılan genetik kodumuzdaki tek bir bazda oluşan değişimden kaynaklanıyor.

DNA molekülü, dört farklı bazdan (Adenin, Guanin, Sitozin, Tiyamin) oluşuyor. Bu bazlar DNA çift sarmalının yapısını oluşturuyor. İnsan vücudunun işleyişi için gerekli genetik talimatlar bu bazlarda saklanıyor.

Çin’deki ekip, uyguladığı “temel düzenleme” (base editing) yöntemi ile bu yapılardaki bozuklukları dönüştürüp, onarmayı denedi.

İnsan embriyolarında yapılan uygulama ile DNA’nın yapısı değiştirilerek embriyo beta-talasemi (Akdeniz anemisi) hastalığından arındırıldı.

Araştırmacılardan Junjiu Huang BBC’ye yaptığı açıklamada “Temel düzenleme tekniği ile insan embriyosundaki genetik bir hastalığı iyileştirmenin uygulanabilirliğini kanıtlayan ilk grup biz olduk” dedi.

Huang, çalışmanın Akdeniz anemisi hastalarını iyileştirmekte, bu ve bunun gibi kalıtsal hastalıkların bebekler dünyaya gelmeden düzeltilmesinde yeni yollar açacağını belirtti.

‘Kimyasal ameliyat’

Temel düzenleme yöntemi, CRISPR olarak bilinen ve hali hazırda bilim dünyasında devrim yaratmış olan genom düzenleme tekniğinin gelişmiş bir şekli.

CRISPR, DNA’yı parçalarına ayırıyor. Vücut bu kopukluğu onarmaya çalışırken, genleri de devre dışı bırakıyor. Bu da vücuda yeni bir genetik kod girmeye fırsat tanıyor.

Temel düzenleme tekniği ise DNA temelindeki bazları birbirine dönüştürme yöntemiyle çalışıyor.

ABD’deki Harvard Üniversitesi’nde temel düzenleme yöntemi üzerine çalışan Profesör David Liu, yöntemi “kimyasal ameliyat” olarak adlandırıyor.

Liu yeni tekniğin CRISPR’den daha etkili ve yan etkilerinin daha az olduğunu belirtti.

İnsanlarda hastalıklarla bağlantılı genetik mutasyonların üçte ikisinin nokta mutasyonlardan kaynaklandığını belirten Liu, temel düzenleme tekniğinin bu mutasyonları doğrudan düzeltme potansiyeli olduğuna dikkat çekti.

Çin’in en büyük şehirlerinden Guangzhou’daki üniversitedeki araştırmayı yürüten ekip, CRISPR tekniğini insan embriyolarında kullanan ilk grup olarak da dikkat çekmişti.

Protein and Cell dergisinde yayımlanan araştırma, bilim insanlarının DNA’sını işleme kapasitesindeki hızlı ilerlemenin son örneklerinden.

Ancak bu tarz çalışmalar beraberinde, hastalıkları engellemek adına hangi yolların kabul edilebilir oldğuna dair etik ve sosyal tartışmaları da getiriyor.

Londra’daki Francis Crick Enstitüsü’nden Profesör Robin Lovell-Badge, bu tarz yöntemlerin düzenlenmesine ve etiğine dair daha fazla tartışma yürütülmesi gerektiğini savunuyor.

Lovell-Badge bu nedenle, bu yöntemlerin klinik olarak kullanılmasının yakın zamanda mümkün olmadığına dikkat çekiyor.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Robotlar savaş ve işsizlikle dünyayı karıştırabilir

Birleşmiş Milletler (BM), yapay zekayla ilgili gelişmeleri ve yaratabileceği tehditleri incelemek için Hollanda’nın Lahey kentinde bir merkez kurdu.

İngiltere’de yayınlanan Guardian gazetesinin haberine göre, Yapay Zeka ve Robotlar adıyla kurulan bu merkezde, otonom robotlar konusundaki teknolojik ilerlemelerden kitlesel işsizliğe, olası riskler araştırılacak.

Hollanda gazetesi de Telegraaf’a konuşan BM Suç ve Adalet Araştırma Enstitüsü’nden strateji danışmanı Irakli Beridze, “toplumlar gelişmelere hızla adapte olmazsa, bunun istikrarsızlık yaratabileceğini” söyledi.

Yapay zekâ bazıları için insanlığın kurtuluş yolu, kimilerine göreyse insan ırkının sonuna giden yolun başlangıcı.

‘Otonom silahlanma yarışı’

Kısa süre önce dünyanın önde gelen 100 robot uzmanı, BM’ye yazdıkları mektupta şu uyarıyı yapıyordu:

“Pandora’nın kutusu açıldıktan sonra kapatması zor olur”

Tesla’nın kurucusu Elon Musk ve Google’ın satın aldığı yapay zeka şirketi DeepMind’ın kurucusu Mustafa Süleyman’ın da aralarında olduğu imzacılar, öldürme yeteneği olan robotların geliştirilmesinin ve kullanılmasının yasaklanmasını talep ederek, bu robotların yeni bir silahlanma yarışı çıkarabileceğini söylüyordu.

ABD, Çin, Rusya ve İsrail gibi ülkelerin insan denetimine ihtiyaç duymadan karar verip harekete geçebilecek otonom silah teknolojileri konusunda adeta yarışta olduğu belirtiliyor.

Kitleler işsiz mi kalacak?

Yapay zekanın insanlığı 3. Dünya Savaşı’na kadar götürebileceği tartışılan bu günlerde, istihdam konusunda da teknolojinin bir nimet değil tehdit olabileceği endişesi artıyor.

BM tarafından kurulan bu merkez de, robotların farklı iş türlerinin ve çalışanların yerini alması ihtimalini masaya yatıracak.

BM Suç ve Adalet Araştırma Enstitüsü’nden Beridze, örgütün sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda somut projeler hedeflediklerini, “sohbet kulübünden” ibaret olmayacaklarını belirtti. Merkezde sivil toplum kuruluşları, hükümetler, düşünce kuruluşları ve iş dünyasından isimlerden destek alınacak.

‘Varoluşsal tehlike’

Dünya Ekonomik Forumu’na göre, önümüzdeki yıllarda işgücü piyasasında 7.1 milyon iş tarihe gömülebilir. PwC araştırma şirketinin raporunda da, yapay zekanın İngiltere’deki işlerin yüzde 30’unu ortadan kaldırabileceği belirtiliyor.

Nitekim Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’ın CEO’su John Cryan, yapay zekâ ve otomasyon geliştikçe robotların ‘abaküs görevi gören’ bazı çalışanların yerine geçebileceğini söylemişti.

Cryan, “Bankalarımızda mekanik işler yaparak robotlar gibi davranan çalışanlarımız var. Yarın bir gün, insanlar gibi davranan robotlarımız da olabilir” demişti.

Kısacası, teknoloji uzmanı Elon Musk’ın uyardığı gibi, “yapay zeka karşımızdaki en büyük varoluşsal tehlike” olabilir.

Stephen Hawking’in şu sözleri de akıllarda:

“Yapay zeka insanlığın başına gelen en iyi şey de olabilir, en kötü şey de”

Kaynak: internetsihirbazi.com