Fatih Bıyıklı

NASA, Güneş’e ‘dokunacak’ uzay aracı Parker Solar Probe’u tanıttı

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) gelecek yıl, Güneş’in atmosferine göndereceği uzay aracı Parker Solar Probe’u tanıttı. Maryland’deki Laurel Labaratuvarı’nda tasarlanan ve küçük bir otomobil büyüklüğündeki Parker Solar Probe, Güneş’e en fazla yaklaşan uzay aracı olacak.

Johns Hopkins Üniversitesi’nde Uygulamalı Fizik Bölümü’nde çalışan Nicky Fox, Parker Solar Probe’un bilim insanlarının on yıllardır ortaya çıkarmaya çalışığı Güneş’e ait sırları araştıracağını söyledi.

Güneş’in dış çeperinin iç kesimlerden neden yüzlerce kat daha sıcak olduğu hâlâ bir sır.

Güneş rüzgarı da taç küreden yayılıyor. Elektron, proton ve alfa parçacıkları içeren bu plazma dalgası dünyada yaşamı etkiliyor.’Hiçbir uzay aracı bu kadar sıcaklığa maruz kalmadı’

1371 derecelik sıcaklığa dayanabilecek malzemelerle tasarlanan uzay aracı, süpersonik parçacıklar ve güçlü radyasyondan da etkilenmeyecek şekilde tasarlandı.

Parker Solar Probe adlı uzay aracı, Güneş’in atmosferi olarak da bilinen taç küreyi (korona) inceleyecek, nasıl ısındığına dair veriler toplayacak ve Güneş’e, yıldızın çapının yaklaşık 5 katı kadar yaklaşacak.

Güneş’e 7 milyon km uzaklıkta tur atabilecek. 140 milyon km uzaklıktan Dünya’daki bilim insanlarına bilgi gönderebilecek.

Bugüne kadar Solar Probe Plus adıyla anılan uzay aracına, güneşin plazma parçacıklarını bir rüzgar gibi uzaya saçtığı teorisini 1958 yılında geliştiren Eugene Parker’ın adının verilmişti.

Böylece NASA ilk defa bir uzay aracına hayatta olan bir bilim insanının ismini vermişti.

Kaynak: internetsihirbazi.com

ABD’li rapçi Dünya’nın düz olduğunu kanıtlamak için para topluyor

Öncelikle bir spoiler uyarısı: Dünya düz değil.

Ancak ABD’li rap şarkıcısı B.o.B (Bobby Ray Simmons Jr) öyle düşünmüyor.

Ünlü rapçi, ‘Düz Dünya’ teorisinin destekçilerinden ve Dünya’nın düz bir tepsi şeklinde olduğunu kanıtlayacak uydu görüntülerinin peşinde.

Bu grup, NASA çalışanlarının dünyanın farklı köşelerinde nöbet tutarak, biz dünyalıların düşmesini engellediğine inanıyor.

GoFundMe sitesinden yaklaşık 200 bin dolar para toplamayı amaçlayan B.o.B da kendisini “Düz Dünya Bob” olarak adlandırıyor.

‘Kavis‘ nerede?

Sitede toplanan para 650 dolara ulaşırken, kampanyaya ilgi giderek artıyor. “Düz Dünya Bob” ise, teoriyi kanıtlayacak o “kavisi” araştırıyor.

Sitede görüntülü yaptığı açıklamada ABD’li rapçi şu çağrıyı yapıyor:

“GoFundMe’de bu kampanyayı başlattım çünkü bir ya da daha fazla uyduyu uzayın olanca uzağına, ya da yapabilirsem yörüngeye gönderip, eğer varsa kavisi bulmak istiyorum”

‘Düz Dünya’cıların temel argümanı da, bu. “Dünya eğer gerçekten yuvarlaksa, o zaman nerede kıvrıldığını çıplak gözle görmek de mümkün olmalı” diyorlar.

Ünlü rapçı B.o.B, daha önce de Twitter’dan paylaştığı mesajında “Bir fotoğrafta 16 mil uzaktaki şehir düz görünürken “hani kavis nerede? lütfen açıklayın bunu” diyerek takipçilerini ikna etmeye çalışmıştı.

‘Al sana hatalı olduğunu kanıtlaman için 5 dolar’

B.o.B.’un kampanyasına destek verenler de var, kuşkucu olanlar da.

Site üzerinden fona 20 dolar bağışta bulunan bir kullanıcı, şu yorumda bulunuyor:

“Kanıtlarsan benim de haberim olsun. Uzun süredir arkadaşlarıma kıvrım falan olmadığını, dolayısıyla da Dünya’nın küre olmadığını anlatmaya çalışıyorum”

Bağışta bulunan bir başkasının yorumu ise şöyle:

“Al sana hatalı olduğunu gösterebilmen için 5 dolar.”

Haber sosyal medya ve kullanıcı katkılı içerikler aracılığıyla hazırlanmıştır.

Dinozorların nesli tükenmese ne olurdu?

Dünyaya göktaşı çarpmamış ve dinozorlar ortadan kalkmamış olsaydı insanlar ve diğer canlılar onların varlığından nasıl etkilenirdi?

66 milyon yıl önce 15 km çapındaki bir göktaşı dünyaya çarptığında yarattığı etki 10 milyar Hiroşima bombası gücündeydi.

Bu radyoaktif ateş topu binlerce kilometrelik alanı yakıp kavurmuş, 25 kg’dan büyük kara hayvanları, yeryüzündeki canlı türlerinin yüzde 75’i ortadan kalkmıştı.

Dinozorlardan ise geriye sadece bugün kuş olarak bildiğimiz uçan türleri kalmıştı.

Ama tarih farklı gelişmiş olsaydı ne olurdu? Dinozorların Öldüğü Gün (The Day the Dinosours Died) adlı BBC belgeselinde işte bu sorulara yanıt aranıyor.

Bilim insanları, göktaşı birkaç dakika daha geç ya da erken gelmiş olsaydı Meksika’nın Yucatan bölgesindeki sığ sulara değil, Atlantik ya da Pasifik okyanusunun derin sularına isabet etmiş olacaktı. Böylece çarpma şiddetinin bir kısmı giderilmiş ve aylarca, hatta yıllarca atmosferi boğan sülfür çökeltilerinin dağılması sınırlanmış olurdu.

Bu durumda da büyük bir tsunami ve tahribat olur ve birçok canlı ortadan kalkar, ama belki de bazı büyük dinozor türleri hayatta kalabilir, yenileri gelişebilirdi. Uzmanlar, dinozorların varlığının devam etmesi halinde insanların evrilme şansı olup olmadığını da tartışıyor.

Bazıları göktaşı çarpmamış olsaydı da iklimdeki soğuma nedeniyle dinozorların yok olmaya mahkum olduğuna inanıyor. Bristol Üniversitesi’nden paleontolog Mike Benton’a göre, son 40 milyon yıldır memelilerde yeni türler ortaya çıkarken dinozorların sayısı zaten azalıyordu.

Bazıları ise Hindsitan’daki Deccan Platosu yanardağlarındaki patlamalar nedeniyle 66 milyon yıl önce dinozorların bir kısmının zaten ortadan kalkmış olacağına, ama hayatta kalanları tehdit edecek başka bir dönem olmadığına inanıyor.

Peki dinozorların varlığını sürdürmüş olacağını varsayarsak evrimlerini hangi faktörler etkileyecekti?

İklim değişikliği en büyük sorun olurdu. 55 milyon yıl önce hava sıcaklığı günümüzden 8 derece daha sıcaktı ve dünyanın büyük kısmı yağmur ormanlarıyla kaplıydı. Bu bitki bolluğunda uzun boyunlu saropod dinozoru hızla gelişip erken yaşta üremeye ve bedenleri giderek küçülmeye başlardı. Güney Amerika’da 40 metre uzunluğundaki titanozorlar ise çoktan ortadan kalkmıştı.

Üç boynuzlu dinozorlar (triceratop) çayırlarda gelişen memeliler gibi hızlı ve daha küçük canlılar halinde evrilebilirdi.

Bazı uzmanlar bitkilerdeki evrimin dinozorları da etkileyeceğini, çiçekli bitkilerin artması nedeniyle otobur dinozorların bunlarla besleneceğini ve bu bitkilerin sindirimi daha kolay olacağı için bedenlerinin küçüleceğini öngörüyor.

Çiçekli bitkilerle birlikte meyveler de ortaya çıkmış, memeliler ve kuşlar bunların tohumlarının dağılmasına yardımcı olmuştu. Maymuna benzer dinozorlar bu durumda avantajlı hale gelip gelişebilirdi.

Bir başka önemli olay ise 34 milyon yıl önce Güney Amerika ile Antarktika kıtalarının ayrılmasıydı. Bu süreçte Antarktika’da buzullar oluşmuş, dünya soğuyup kurulaşmış, çayırlar yaygınlaşmıştı.

Bu ortamda otobur memeliler yaygınlaşmış, çayırlarda otlayan toynaklı memeliler çeşitlenmiş, onlarla beslenen etoburlar da çoğalmıştı.

Bu durumda çayırlara uygun özellikler geliştirmiş olan dinozor türleri evrilmiş olabilirdi.

Günümüze daha da yaklaşırsak son 2,6 milyon yıldır dinozorlar birçok buzul çağına tanık olacaktı. Zaten mezozoik dönem sonunda Kuzey Kutup Dairesi’nde dinozorların yaşadığı biliniyor. Uzmanlar buzul çağda tüylü dinozor türlerinin gelişmiş olacağına ihtimal veriyor.

Bazıları ise biraz daha yaşasalardı bazı dinozorların yılan ve kertenkeleler gibi yeraltı dünyasında uzmanlaşmış olacağına inanıyor.

Dinozorların gelişebileceği bir başka alan da okyanuslar olurdu. Nehir ve deniz kenarlarında bazı dinozor fosillerine rastlandı. Kimi türler memeli balinalar gibi tamamen okyanusta yaşama evrilebilirdi?

Karada dinozorların yaşamaya devam ettiği, gökyüzünde uçan sürüngenlerin, denizde ise ihtiyozor türü dinozorların geliştiği bir ortamda memelilerin ve kuşların kaderi nasıl değişirdi?

66-100 milyon yıl öncesinde mezozoik dönem sonunda kuşlar zaten çeşitli türlere ayrılmıştı. Madagaskar, Mauritius ve Yeni Zelanda uçamayan dev kuşlar ve Dodolarla dolu olabilirdi.

Fakat memelilerde durum farklı. Memeliler 160 milyon yıldır var olsa da göktaşı çarptığında henüz bedenen küçük canlılardan oluşuyorlardı ve fazla yaygın değillerdi. Bazı uzmanlar göktaşı ile dinozorların ortadan kalkmasının memelilerin gelişme şansını artırdığına inanıyor.

Bazıları ise dinozorların varlığının büyük hayvanları tehdit ettiğini kabul etse de, yarasa, kemirgen, küçük etoburlar ile tırmanan primatların daha da çeşitlenmiş olabileceğini söylüyor. Dinozorlar varken de hominid adı verilen insansı canlılar ortaya çıkabilirdi.

Tıpkı atalarımız tehlikeli büyük hayvanlarla baş edecek stratejiler geliştirdiği gibi onlar da aynı şeyi yapabilirdi. Mezozoik dönemin kanlı bir dönem olduğu düşünülür, ama yırtıcı hayvanlar seyrek bir şekilde dağılmıştı ve yollarına çıkılmadığı sürece onlardan korunmak mümkündü.

Memelilerde zeka mümkün ise dinozorlarda da zeka gelişebilir miydi? 1982’de Kanada Doğa Müzesi’nin yayımladığı bir rapora göre böyle bir olasılık vardı.

Papağan, karga ve primatlara eşdeğer düzeyde karmaşık beyne ve problem çözme becerisine sahip dinozorlar gelişebilirdi. Ama insan zekasına yakın bir zeka beklenmiyor.

Dinozorlar günümüze kadar gelebilir miydi sorusuna verilen yanıt ise evet. Ama insanların nüfus artışı ve yayılması nedeniyle nasıl ki mamutlar ve büyük canlıların soyu tükendiyse dinozorlarda da birkaç tür dışında aynı sonuç ortaya çıkabilirdi. Bu türler de Avustralya ve Alaska gibi nüfus yoğunluğunun az olduğu bölgelere özgü kalabilirdi. Küçük türler ise güvercinler, sıçanlar ve martılar gibi şehir ortamlarına uyum sağlamış olabilirdi.

Netanyahu’dan küstah Mescid-i Aksa açıklaması!

İsrail polisinin Filistinlilere insanlık dışı müdahalesini Başbakan Netanyahu haklı buldu.

İsrail’in 16 Temmuz’da Harem-i Şerif’in kapılarına koyduğu metal arama dedektörleri nedeniyle Kudüs’te başlayan gerginlik devam ederken Netanyahu’dan yeni bir yazılı açıklama geldi.

İşgal altındaki Doğu Kudüs ve Mescid-i Aksa’da uyguladığı politikaları savunan Netanyahu, “Tapınak Tepesi’nde (Harem-i Şerif), Kadim Kudüs’te ve tüm şehirde güvenliği sağlamak için doğru şeyi yapıyoruz.” ifadesini kullandı.

Netanyahu, bu bağlamda gelişmeleri değerlendirmek üzere İsrail güvenlik kabinesinin yeniden toplanacağını belirtti.

ÜRDÜN’LE KRİZ

Binyamin Netanyahu, yazılı açıklamasında Ürdün’ün başkenti Amman’daki İsrail Büyükelçiliği’nde düzenlenen saldırı sonrası iki ülke arasında ihtilafa neden olan İsrailli güvenlik görevlisinin durumuna da değindi.

İsrail Başbakanı, “Ürdün’deki büyükelçimiz Einat Shalin ile bu gece iki kez görüştüm ve konuyu iyi yönettiği izlenimini edindim. Güvenlik görevlimizi (Ürdün’den) İsrail’e getireceğimiz güvencesini verdim. Bu konularda tecrübeliyiz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Referandumdaki Olaylarda Bilanço Ağırlaşıyor

İspanyol polis ve jandarmasının Katalonya’daki bağımsızlık referandumuna sert müdahalesinde en az 460 kişi yaralandı. İçişleri Bakanlığı, 11 polisin de yaralandığını duyurdu.

İspanya’da yasadışı ilan edilen Katalonya Özerk Yönetimi’nin bağımsızlık referandumunda tansiyon yüksek. Katalanlar oy merkezlerinde nöbet tutarken, İspanya polisi müdahale için hazır bekliyor. İspanyol polisi ve jandarması yasa dışı olduğu açıklanmasına rağmen Katalonya’da bölgesel yönetimin yapmak istediği bağımsızlık referandumuna müdahale etti. Müdahalede 3’ü ağır en az 460 kişi yaralandı.

OY PUSULALARINA EL KONULDU, 460 KİŞİ YARALANDI

Katalonya’daki birçok oy kullanma merkezine operasyon düzenleyen İspanyol jandarma ve ulusal polisi, sandık ve oy pusulası gibi malzemelere el koyup okullardan ayrılmaya başladı.
İspanyol polis ve jandarmasının sert direniş halinde bağımsızlık yanlılarına müdahale ettikleri görüldü. Buna rağmen Katalonya genelindeki müdahalelerde 460 kişinin yaralandığı belirtildi.

11 POLİS YARALANDI

İçişleri Bakanlığı, referandumu durdurmaya çalışan 9 polis ve 2 askeri polis kuvvetinin de yaralandığını duyurdu.

BAŞBAKAN’A TELEVİZYONDAN SESLENDİ: İSTİFA ET

Eski Katalan Lideri Artur Mas, katıldığı televizyon kanalında İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’a seslendi. Mas, Rajoy’un görevinden “istifa etmesi” gerektiğini dile getirdi.
İspanya Başbakan Yardımcısı Soraya Saenz de Santamaria düzenlediği basın toplantısında, Katalan hükümetinin “sorumsuz” davrandığını söyledi.

“EVLERDE BASILAN OY PUSULALARI DA GEÇERLİ SAYILACAK”

Mühahale sonrası konuşan Katalonya Özerk Yönetim Hükümeti Sözcüsü Jordi Turull, yaptıkları kural değişikliği çerçevesinde evlerde basılan ve zarf içinde olmayan oy pusulalarının da geçerli sayılacağını ifade etti. Katalanların herhangi bir okulda, kayıtlarına bakılmaksızın oyunu kullanabileceğini söyleyen Turull, İspanyol güvenlik güçlerinin müdahalesine rağmen oy kullanma merkezlerinin halen yüzde 73’ünün açık olduğunu iddia etti.

İSPANYA HABER AJANSI: TAMAMEN GEÇERLİLİĞİNİ YİTİRDİ

Ancak İspanya resmi haber ajansı EFE’nin hükümet kaynaklarına dayandığı haberinde, Anayasa Mahkemesi tarafından yasa dışı ilan edilen referandum girişiminin, jandarma ve polisin müdahalesiyle tamamen geçerliliğini yitirdiği, evlerde basılan oy pusulalarının kabul edilmesini öngören yeni sistemin de hiçbir karşılığının olmadığı ifade edildi.

BAŞKAN, BAŞKA YERDE OY KULLANMAK ZORUNDA KALDI

Bu arada Katalonya Özerk Yönetim Başkanı Carles Puigdemont, müdahale nedeniyle oyunu daha önce açıklanan Girona kentinin Sant Julia de Ramis ilçesindeki bir belediye spor salonu yerine başka bir yerde kullanmak zorunda kaldı.
Puigdemont, güvenlik güçlerinin ayrılmasının ardından belediye spor salonundaki oy verme merkezini de ziyaret etti.

460 YARALI VAR

Polisin Katalonya’da sandıklara müdahalesi sürüyor. Bağımsızlık yanlıları ile sandık ve oy pusulalarını toplayan güvenlik güçleri arasında yaşanan gerilim zaman zaman şiddete dönüşüyor.
Katalonya Özerk Yönetimi Sözcüsü Jordi Turull, gazetecilere İspanyol güvenlik güçlerinin müdahalesine ilişkin bilgi verdi. Müdahale sırasında 460 kişinin yaralandığını söyleyen Turull, bunlardan bazılarının durumunun ciddi olduğunu ifade etti.

KATALONYA ÖZERK YÖNETİMİNDEN SERT AÇIKLAMA

Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont, Gironi kentinin Saint Julia de Ramis ilçesindeki oy verme merkezini, güvenlik güçlerinin müdahalesinin ardından ziyaret edebildi.
Bağımsızlık yanlılarının alkışlarıyla karşılanan Puigdemont, “İspanyol devleti, hep sürecek, utanç sınırını aşan bir imaj sergiledi. Oy vermeye gelen barışçıl Katalanlara copla, plastik mermiyle, şiddetle karşılık verdi.” dedi.
Bağımsızlık referandumunun geçerliliğini koruduğunu ve oy kullanma işleminin devam ettiğini söyleyen Puigdemont: “İspanyol devleti şimdiye kadar kaybettiklerinden çok daha fazlasını bugün kaybetti. Katalonya da kazandıklarından çok daha fazlasını bugün kazandı.” diye konuştu.
Öte yandan Katalonya Özerk Yönetim Hükümeti Sözcüsü Jordi Turull, İspanya Hükümetinin Katalonya Valisi Enric Millo’nun istifasını istedi.
Olaylar sürerken savcılık da, “mahkeme talimatına rağmen yasadışı referanduma müdahale etmekte pasif kaldığı gerekçesiyle Katalonya yerel polisi (Mossos D’Esquadra)” hakkında suç duyurusunda bulundu.

BUGÜN NELER YAŞANIYOR?

İspanya’nın Katalonya bölgesinde bugün düzenlenen bağımsızlık referandumunda gergin anlar… Katalonya’da bağımsızlık referandumu için binlerce kişi oy verme merkezlerine geldi. Katalanlar seçim merkezlerine akın ederken, Barcelona limanında konuşlandırılan polis kentlere sevk edildi. TSİ 10.00 sıralarında başlayan oylamanın TSİ 21.00 sıralarında sona ermesi bekleniyordu. Katalonya yerel hükümeti, referandumdan evet sonucunun çıkması halinde 48 saat içinde bağımsızlığın ilan edileceğini duyurdu.
Referandum, merkezi hükümet ile yerel hükümet arasındaki gerginlikle başladı. Katalonya yerel hükümeti 2 bin 315 noktada oy kullanılacağını açıklarken, oy merkezleri arasında bulunan bazı okullar ise işgal edildi. İspanya İçişleri Bakanlığı, referandumu engellemek için 10 binden fazla polis ve askeri Barcelona sokaklarında görevlendirdi.

POLİS VE JANDARMA MÜDAHALE ETTİ

Katalonya Özerk Yönetiminde oy verilmesi için hazırlanan merkezlere İspanyol polisi ve jandarması baskınlar yaptı, bağımsızlık yanlılarının sivil direnişini kırarak, sandıklara ve oy pusulalarına el koydu.
İspanya İçişleri Bakanlığı, ‘Yasa dışı bağımsızlık referandumuna izin vermediklerini ve tüm oy pusulalarına ve sandıklara el koymaya başladıklarını’ açıkladı.
Baskın düzenlenen merkezlerden biri de Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont’in oyunu kullanacağı Girona kentindeki belediyeye ait spor salonu oldu. Buraya gelen yaklaşık 80 jandarma, kapı önünde barikat kuran bağımsızlık yanlılıarını dağıtarak, salonun kontrolünü ele geçirdi.
Bağımsızlık yanlısı gruplarla jandarma arasında arbede yaşandığı görüldü.

“İSTEMEDİĞİMİZ ŞEYLER YAPMAK ZORUNDA KALDIK”

İspanyol hükümetinin Katalonya Valisi Enric Millo, müdahale ile ilgili olarak, “İstemediğimiz şeyleri yapmak durumunda kaldık.” dedi.
İspanyol polisi ve jandarmasının oy verme merkezlerine yaptığı müdahale devam ederken, Millo gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Hiçbir şekilde Katalonlara yönelik bir müdahale yapmadıklarını söyleyen Millo, “Zaten yasa dışı olan bir referandumu engellemek için seçim masaları, sandıklar ve oy pusulalarına müdahale ediyoruz. İstemediğimiz şeyleri yapmak durumunda kaldık.” ifadesini kullandı.
Öte yandan, Barselona ve Gironi kentlerinde bağımsızlık yanlıları ile güvenlik güçleri arasında yaşanan olaylarda yaralananlar olduğu bildirildi

“EVLERDE BASILAN PUSULALARI KULLANABİLİRSİNİZ”

Öte yandan Hükümet Sözcüsü Jordi Turull, yaptığı basın açıklamasında “Kayıtlı olduğunuz oy kullanma merkezi kapatılmışsa açık gördüğünüz herhangi bir merkezde oy verebilirsiniz” dedi. Turull, evlerde basılmış oy pusulalarının da geçerli kabul edileceğini açıkladı. Turull, jandarmanın 9 milyondan fazla oy pusulasına el koyduğunu duyurdu.

Almanya’da Onaylanan Yasa İle İlk Eşcinsel Nikahlar, Peşi Sıra Kıyıldı

Almanya’da Haziran ayında onaylanan eşcinsel evlilik yasası bugün resmen uygulanmaya başladı. İlk günden nikahlar art arda kıyıldı.

Almanya’da bugün ilk eşcinsel nkahlar kıyıldı.

HAZİRAN AYINDA ONAYLANMIŞTI

Almanya Meclisinde geçtiğimiz Haziran ayında onaylanan eşcinsel evlilik yasası bugün 1 Ekim Pazar gününden itibaren resmen uygulanmaya başlandı.

1 GÜNDE 30’DAN FAZLA NİKAH KIYILDI

Berlin, Hamburg, Hannover gibi çok sayıda belediyelerin evlendirme daireleri bugün mesai yaptı. Pazar günü öğlen vakitlerinde Almanya genelinde 30 ‘dan fazla eşcinsel evlilik kıyıldı.
Eşcinsel evliliklerin sayısın önümüzdeki haftadan itibaren yükselmesi bekleniyor.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Fatih Terim istifa etti! Milli Takım’da şok gelişme

Fatih Terim Milli Takım yöneticiliğinden istifa etti. Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri ile Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, federasyonun Levent’teki tesislerinde bir araya geldi ve Fatih Terim Milli Takım’ı bıraktı.

Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri ile Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, federasyonun Levent’teki tesislerinde bir araya geldi. Mekan basma ve dayak olayı ile gündeme oturan Fatih Terim bu görüşmeden istifa kararı alarak çıktı.
Fatih Terim’in federasyon ile anlaşarak milli takımı bıraktığı bildiriliyor.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören yaptığı ilk açıklamada, “Fatih Terim, Türkiye Futbol Direktörlüğünü bıraktı. Karşılıklı anlaşarak görevden ayrıldı” dedi.
Federasyonun resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle:

‘Bir süredir kamuoyunda ve medyada gündem haline getirilmeye çalışılan bir takım futbol dışı konular, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ile Türkiye Futbol Federasyonu yönetimini yıpratma amacı taşıyan bir hal almıştır.

Bir araya gelen taraflar, sürecin bundan sonraki kısmında yolları ayırmanın her iki taraf açısından daha sağlıklı olacağına kanaat getirmiştir.

Gerek Türkiye’de gerek dünyada başarıları ile kendini kanıtlamış ve Türk futboluna büyük hizmetler vermiş olan değerli hocamıza teşekkür eder, bundan sonraki hayatında başarı ve mutluluklar dileriz’
Fatih Terim’i istifa ettiren dayak!
Fatih Terim’in istifa noktasına getiren Çeşme’de karıştığı olay oldu. Fatih Terimı Alaçatı’da ‘damatlarının dükkanını şikayet ettiği’ gerekçesiyle kavgaya karışmıştı. Terim şikayette bulunan mekanı basmıştı. Bu olay medyaya yansıdıktan sonra Fatih Terim’in istifasını isteyenler olmuştu. Fatih Terim de mekan basma ve dayak olayını doğrulamıştı.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Lille Kalecisi Kırmızı Kart Görünce Önce Forvet, Sonra Stoper Kaleye Geçti

Fransız ekibi Lille’in kalecisi Maignan, Strasbourg ile oynanan maçta kırmızı kart görünce, kaleye önce takımın forveti Nicolas de Preville, daha sonra stoper Ibrahim Amadou geçti.

Fransa Birinci Futbol Ligi’nin (Ligue 1) ikinci haftasında, Strasbourg’un sahasında Lille’i 3-0 yendiği karşılaşma ilginç anlara sahne oldu.

KALEYE ÖNCE FORVET, SONRA DA STOPER GEÇTİ

Meinau Stadı’nda oynanan karşılaşmada Lille Teknik Direktörü Marcelo Bielsa’nın 3 oyuncu değişiklik hakkını ilk yarıda kullanması ve kaleci Mike Maignan’ın kırmızı kart görmesiyle, ikinci devrede takımın kalesine önce forvet Nicolas de Preville, sonrasında stoper Ibrahim Amadou geçti.
Maçın ikinci yarısında karşılaşma golsüz devam ederken kaleci Mike Maignan, 63. dakikada kırmızı karttan oyun dışında kaldı. 10 kişi kalan Lille’de oyuncu değiştirme hakkı olmadığı için kaleyi önce forvet Nicolas de Preville devraldı. Önemli bir gol pozisyonunu kurtaran forvet oyuncusu, 74. dakikada Jonas Martin’in golüne engel olamadı ve Strasbourg üstünlüğü yakaladı.
Golün ardından bu kez kaleye stoper Ibrahim Amadou geçti. Amadou, 82. dakikada Strasbourg’un kullandığı penaltıda köşeyi doğru tahmin etse de Lienard’ın vuruşunu engelleyemedi ve fark 2’ye çıktı.

3-0 YENİLDİLER

89. dakikada Jeremy Grimm’in uzaktan çektiği şuta müdahale eden Amadou, golü önleyemedi ve maç ev sahibi Strasbourg’un 3-0’lık galibiyetiyle sona erdi. Strasbourg 3 golle 3 puanı alıp, sezonun ilk galibiyetini elde etti.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Barcelona-Las Palmas Maçı Öncesi Binlerce Taraftar Kapıda Kaldı

Seyircisiz oynanmasına karar verilen Barcelona-Las Palmas maçı öncesi taraftarlar, 99 bin kişilik Nou Camp’ın gişelerinin önünde uzun kuyruklar oluşturdu.

La Liga’da saat 17.15’te başlayan maçta Barcelona sahasında Las Palmas’ı konuk ediyor. Katalonya bağımsızlık referandumuyla aynı güne denk gelen maç öncesi olaylar çıktı.

MAÇ SEYİRCİSİZ OYNANIYOR

Çıkan olaylar nedeniyle İspanya Futbol Federasyonu karşılaşmanın seyircisiz oynanmasına karar verdi.

TARAFTARLAR GİŞELERİN ÖNÜNDE YIĞILDI

Günler öncesinden maç için bilet alan taraftarlar maçın hemen öncesinde alınan bu karar sonrası stat gişelerinin önünde uzun kuyruklar oluşturdu.

Kaynak: internetsihirbazi.com

Sandık Görevlisi Olduğu İçin Maçta Yok

Sosyal medya kullanıcıları, Barcelona’nın Las Palmas’ı konuk ettiği maçta oynamayan Arda Turan’la ilgili “Sandık görevlisi olduğu için maçta yok.” esprisi yaptı.

La Liga’da saat 17.15’te başlayan maçta Barcelona sahasında Las Palmas’ı konuk etti. Katalonya bağımsızlık referandumuyla aynı güne denk gelen maç öncesi olaylar çıktı. Çıkan olaylar nedeniyle İspanya Futbol Federasyonu karşılaşmanın seyircisiz oynanmasına karar verdi.

“ARDA TURAN SANDIK GÖREVLİSİ”

Barcelona’da Teknik Direktör Valverde’nin göreve gelmesiyle forma şansı bulamayan milli futbolcumuz Arda Turan, sosyal medyada espri konusu oldu. Arda’yla ilgili “Arda bugün sandık görevlisi olduğu için maçta oynamıyor.” yorumları yapıldı.

Kaynak: internetsihirbazi.com