Yasemin Eryıldız

CHP’ye iştah mı kabardı?

Kazanılmış bir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte CHP Şile İlçe Örgütünün seçim sonrası hareketlenmesi beklenirken, bu denli sessiz kalması düşündürücüdür.

Bunun yanında  kongre yapılacağı söylemleri partililerin iştahını kabartmış görünüyor ki, başkanlığa taleplerin arttığı söylentiler arasında. CHP gibi köklü bir partinin İlçe başkanlığını yapacak donanımlı bir adayın olması gerekir. Maddi, manevi, birikimli ve siyasi hedefleri olan bir başkan olmalı ki,  Şile gibi 57 köy ve 61 mahalleye hitap edebilsin.  Duygularından çok mantığı ile hareket edecek, sosyal ilişkileri, basınla olan ilişkileri, yönetimi ve üyeleriyle olan motivasyonu sağlamasının ardından, olmazsa olmazı birleştirici özelliği olmasıdır. Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkartıp, geleceğe emin adımlarla gidebilmelidir.  Coğrafyası geniş bir Şile’nin her yerine uzanabilmeli, toplumsal mücadelesini örnek olacak şekilde vermelidir.

Demokrasi, hak, hukuk ve emeğe saygı söylemlerin dışında, eylemlerle birlikte gösterilmelidir. Parti üye profilini geniş tutmayı başarmalı. Bugüne kadar gelmiş geçmiş ilçe başkanlarından ders çıkarmalı, kronikleşmiş ego tuzağından uzak durmalıdır. Başkanlığın geçici veya kalıcı olmasının başarı ile doğru orantılı  olduğunu algılayabilmelidir. Siyaseti iyi takip edip, muhalefeti yerinde yapmalıdır.  Yeri geldiğinde yön vermeli, yeri geldiğinde kamuoyuyla paylaşmalıdır. Ufak hesaplar peşinde koşan, kısa günün karı ile hareket eden bir mantığın başarıyı yakalaması mümkün olmadığı gibi hata üstüne hata yapması da kaçınılmaz olacaktır. Verdiği sözleri yerine getirmeli, sözünün eri olmalıdır. Unuttum, yan yattı, çamura battı gibi bahaneleri seçmene bir şey katmayacağı gibi, partisine de zarar verecektir. İyi bir ekip, sağlam bir yapı ile hareket edilmediği takdirde başarısızlık kaçınılmaz olacaktır.

Geçmişte defaten belediyeyi kazanmış bir partinin  yerel seçimlerde bir meclis üyesi dahi çıkaramaması son derece düşüncüdür. Kazanılan Büyükşehir Belediyesiyle birlikte CHP yeniden cazibe merkezi haline gelmiştir.  Zaman zaman geçmişte başkan dahi bulmakta güçlük çekerken, bugün birkaç adayın isminin geçmesi kulisleri hareketlendirmeye yetti.  Zamanı iyi değerlendirip, gelişmeleri yakından takip edeceğimizi, birikmiş sorunlara çözüm olacakları konusunda hassasiyet gösterileceğini umut ediyoruz.

Yasemin eryıldız

Bu İsme Dikkat!..

Spor ve sanatı bir arada yürüten Kenan DAMAR, yaptığı sosyal sorumluluk projeleriyle de dikkat çekiyor. Emin adımlarla yükselişine devam eden  Kenan Damar’la kısa bir söyleşi yaptık.

Kenan Damar

Spor ve sanatı bir arada yürüten Kenan DAMAR, yaptığı sosyal sorumluluk projeleriyle de dikkat çekiyor. Emin adımlarla yükselişine devam eden  Kenan Damar’la kısa bir söyleşi yaptık.

Merhabalar Kenan Bey sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Merhabalar. Ben Kenan DAMAR aslen Artvin’li olup doğma büyüme Üsküdar İstanbulluyum. Kendimi bildim bileli sanat ve sporla uğraşıyorum. 2003 yılından itibaren profesyonel müzik yaşantısı içindeyim.

Müzik yolculuğunuz nasıl başladı ?

Maddi olarak olmayan imkânsızlıklarla başladı diyebilirim. Öncelikle Gönültuna Sanat Merkezi’nde Hüseyin Hüsnü ÜSTÜN hocam tarafından ud ve koro eğitimi aldım ve ardından müzik adına ülkemizin kıymetli değerlerinden Suavi SÜREL’den altı ay kadar piano dersi aldım. Sonrasında aldığım taban eğitimlerle kendi kendimi geliştirmeye çalıştım. Ve sonrasında çocukluğumdan beri heves ettiğim gitar çalmayı kendi kendime öğrenmeye çalıştım (sanarım öğrendim:) Profesyonel olarak onaltı yıllık sanat hayatımın sekiz – dokuz yılı (klavye,gitar,back vokal) eşlik sazı olarak kendimi geliştirmeye çalıştım.


Albümlerinizden bahseder misiniz?

2014 yılında 5 şarkılık “Eşsiz Melek” albümümle merhaba dedim. Ve bu albüm hiç reklamsız  gayet güzel yerlere ulaştı. Sonrasında iki şarkılık dijital albümüm “Arıza” ile tam gaz yolumuza devam ettik.

Arıza albümündeki Kadına Şiddete Hayır !. Bu parçanızın hikâyesini bizimle paylaşır mısınız…

Ne zamandır yapmayı düşünüyordum aslında. Çünkü öncesinde de birçok sosyal projelerim oldu 99 depreminde yitirdiklerimiz için “Son Kez” ve sonrasında bilhassa gençlerimiz için “Uyuşturucuya Hayır” dedik ama asıl vuruş noktamız “Kadına Şiddete Hayır”  oldu. Çünkü öncelikle benim canım annemde bir kadın !.. Bunu yapmam boynumun borcuydu. Ve çok güzel yerine getirdiğimi düşünüyorum.

Kenan Bey klibinizi izledik, hayran kaldık ve sanat camiasından tanıdığımız simaları gördük buradan isimlerini bizimle paylaşır mısınız?

Tabiki Efsane Moğollar grubundan Taner Öngür, Af Band grubundan Asrın, Program yapımcısı & astrelog Şara Eylem Calp, Eski TRT şimdi ise Kültür Bakanlığında yer alan Halk Müziği sanatçımız Zehra Ganioğlu, Gitar Koçu Aytek Akçakaya ve gitar sanatçısı müzik öğretmeni Zafer Doğulu gönüllü olarak yer aldılar. Back vokalde Gizem Saatçi mix & masteringde Esat Saatçi projemde yardımcı oldu. Klibin yönetmenliğini ise birçok projede ortak çalıştığımız sevgili dotum Işık Sam Saylav üstlendi. Hepsine içten teşekkürlerimle…


Aktif sahne hayatınız nasıl gidiyor? Şile Klas Otel’de ki sahnenize hayran kaldık ve daha başka  nerelerde sahne alıyor sunuz?

Teşekkür ederim:) Bu karmaşalıkta gayet iyi gidiyor şükürler olsun. Şu an için pazartesi günleri Maltepe Bahane Cafe & Pub’da çarşamba günleri Beşiktaş Efsane Bar’da ve  cuma & cumartesi de Şile Klas Otel sahnesindeyim. Aslında haftanın yedi günü isteniyor ama ben sağlık açısından uygun bulmuyorum.

Peki hayatınızda hep müzik mi var ?

Evet öyleki bu babda 2016 yılında Müzik Dostları projesini kurdum ve hala başkanlığını yapıyorum. Yani sahne sanatları haricinde ülkemizin kendi dalında kıymetli sanatçılarıyla röportajlar yapıyoruz. Festival ve konserleri çekiyor YouTube kanalımız muzikdostlari ‘nda paylaşıyoruz. Ve daha nice yepyeni projelere imza atacağız gücümüz yettiğince.

Bu uğurda yanımda olan başkan yardımcım Arzu Oduncu ve yönetim kurulundan Gökhan Demirci,Gökhan Toker ve Murat Aşer’e selam olsun:)…

Peki sizi sevenler sosyal medyada nasıl takip edebilir ?

En sevdiğim soru 🙂 sosyal medya hesaplarım dışında projem Müzik Dostları’nı da takip ederlerse çok sevinirim…

https://www.instagram.com/kenandamar
https://www.facebook.com/kenandamarofficial
https://www.youtube.com/kenandamar1903
https://www.instagram.com/muzikdostlari
https://www.facebook.com/muzikdostlarii
https://www.facebook.com/groups/muzikdostlarii
https://www.youtube.com/muzikdostlari

Bize ayırdığınız değerli vaktiniz için teşekkür ederiz sizden son sözlerinizi rica edelim…

Öncelikle ben teşekkür ederim. Yasemin Eryıldız hanıma ve emeği geçen herkese selam ve sevgilerimle. Hepimize sanat ve sevgi dolu günler diliyorum….

Teşekkürler İYİ Parti

Her şartta basın ile birlikte çalışmayı kendilerine şiar edinen İYİ Parti Şile İlçe Teşkilatı, gazetecilerin özel günlerini unutmayıp, kendilerini ağırlamayı ihmal etmiyor.

21 Ekim Dünya Gazeteciler Gününde basını akşam yemeğinde ağırlayan İYİ Parti Şile ilçe teşkilatı, basının sorunlarını masaya yatırarak, önemini bir kez daha vurguladı.

İYİ Parti Şile İlçe Başkanı Kahraman Koç, basından sorumlu başkan yardımcısı Pınar Duyar ve ilçe yöneticisi Aysun Kaya,  gazetecilerle birlikte akşam yemeğinde bir araya geldi. Yemeğe; Yıldız Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Yasemin Eryıldız, Haber Şile Gazetesi İmtiyaz Sahibi Nurcan Kırcalı, Şile Gündem Gazetesi İmtiyaz Sahibi Zafer Berk Ketenci ve muhabir Ahmet Çakmak katıldı. İlçe Başkanı Kahraman Koç, “4. Kuvvet olan basın bugün hak ettiği yerde değil. Özellikle yerel basının yerel yönetimler tarafından desteklenmesi gerekiyor. Sizler hepimizin sesisiniz. Yerel yöneticiler yaptıkları hizmeti sizlerin sayesinde halka aktardığı gibi ayı zamanda yön vericisiniz de. Basın hak ve özgürlükler içerisinde verdiği mücadeleyi görmemezlikten gelemeyiz. Gazetecilerin görevlerini layıkıyla yapabilmeleri için şartlarının iyileştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Her birinizin 21 Ekim Dünya Gazeteciler Gününü Kutlar, başarılar dilerim” dedi.

Gazetecilerde İYİ Parti Şile İlçe Başkanı Kahraman Koç’a ve yöneticilerine bu nezaketli ve anlamlı davranışlarından dolayı teşekkür ettiler.

Ego Pençesine Sıkışmayın

Değerler hızlıca kaybolup, yerini çıkarlara teslim etmiş durumda. Hani denir ya “maya bozukluğu” bir insanın mayası bozuk ise, tüm güzel davranışları geçicidir, bozuk maya eninde sonunda bütün hamuru saracaktır. En kalitelisinden davranış şekilleri zaman içinde bozuluyor. Dedik ya, maya bozuk, ne yapsan tutmuyor.

Küçük hesaplar için büyük kayıplar verilmesi karakter yapısının bozuk olmasının en güzel örneklerindendir. Komplekslerden arınmak yerine, şımarık tavırlar içine girmek, kendini olduğundan farklı sunması kadar, itici bir kabuğa bürünmesinin zavallılığını anlamak imkansızlaşıyor. Tavan yapmış egolar çevreye yayılan mikrobik bir vaka haline geliyor. Ezilmiş bir ruh halinden çıkmanın en güzel yolu kabullenmekten geçer. Kişi kendi hatalarını kabullenmeyip, karşı tarafı suçlar tavırlar sergilemesi davranış bozukluğunun göstergesidir. Zavallı bir ruh halinin altında ezilerek küçülmesi  zaman içinde kaybolmaya mahkumdur. Küçük menfaatleri için kılıktan kılığa giren şahsiyetlerin ümitlerinin kesildiği noktada birer canavara dönüşmeleri, hem suçlu hem güçlü psikoloji örneklerindendir. Davranış bozuklukları kaçınılmaz bir hal alırken, kendi iç hesaplaşmalarıyla yüzleşmeleri doğru adımın başlangıcıdır. Günü kurtarma mantığı yarının kaybedilmesinin ilk adımıdır. Küçük hesap yapan büyük insan yoktur. Yalnızca kazanılanı kaybetmek vardır. Kaybeden bir zihniyetin sağlıklı davranması da çok güçtür.  Sağlam bir karakter bilinçli hareket ederek, yaşanılan olumsuzluklardan dersini alır yarına daha net adımlarla ilerler.

Olaylara cesaretle yaklaşıp, çözüm mekanizmalarını harekete geçirmek, dik duruşun en doğru şekilleri arasındadır. Paniksel davranışlar, saldırgan haller sergileme acizliğin göstergelerindendir. Komplekslerden arınmak, kendinle barışık olmak, anlamanın ve anlaşılmanın yol çizelgesidir. Bu yol çizelgesinden hareketle, mutsuz olmak yerine mutlu olmak kaçınılmazdır. Değer vermek, değer görmekle paraleldir. Egoizmin pençeleri arasına sıkışmış bir karakterin mutluluğa uzaktan bakması kaçınılmaz olacaktır.

Şile Fener Alayı ile Kurtuluşunu Kutladı

Şile’nin 97 yıl evvel düşman işgalinden kurtuluşunun ilan edildiği 7 Ekim, fener alayı ile kutlandı.


İstanbul genelinde özgürlüğüne kavuşan ve ilk ilçe olarak tarihe geçen Şile’nin 7 Ekim Pazartesi akşamı Belediye tarafından fener alayı düzenlendi. Kent Meydanında başlayan Fener alayı programına Şile Kaymakamı İbrahim Süha Karaboran, Garnizon Komutanı Albay Ali Beşir, Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Ak Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, BBP, Saadet Partisi İlçe başkanları ve yöneticileri, meclis üyeleri, Sivil Toplum Temsilcileri, kamu kurum amirleri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Vasıf Topçu Fen Lisesi öğrencilerinin taşıdığı dev bayrak ve yakılan meşalelerle birlikte tek yürek olan Şileliler,75. Yıl ilkokul öğrencilerinin bando takımı ile birlikte kortej, coşku içinde yürüyüş yaptı. Fener Alayı Kent Meydanında başlayıp, Üsküdar caddesi ve Cumhuriyet caddesini geçerek yeniden Kent Meydanına gelindi. Kent Meydanında şehitlerimiz için saygı duruşu ile birlikte İstiklal Marşı okundu. Burada belediye tarafından özel hazırlanan slayt gösterisi izlendi.


Bu gün çok anlamlı bir gün.

 Ardından Şile Belediye Başkanı bir konuşma yaptı. Konuşmasında; “bu güzel ilçemizi bizlere armağan eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum.6-7 Ekim kuvayi Milliye süvarilerinin,müfrezelerinin ilk Ağva’dan sabah saatlerinin girmesiyle ve kurtarması, akşam saatlerinde de Şile’nin kurtuluşu gerçekleşti. Yani İstanbul’un kurtuluşundan bir yıl önce belde olarak İstanbul’dan kurtarılan ilk beldedir. 1923’le beraberde ilk ilçelerden bir tanesidir. Bu gün çok anlamlı bir gün. İlçe Kaymakamımız ile birlikte siyasi partilerimizin ilçe başkanları el ele, kol kola Şile için bir aradayız. Emek sarf eden,hava soğuktur demeden bizlerle beraber yol yürüyen burada bulunan tüm hemşerilerimize teşekkür ediyorum. Bizlerde aldığımız bu emaneti, bu mirası nesillere en iyi şekilde taşımanın gayreti içinde olacağız” dedi.



Türk ordusunun evlatları her an hazırdır.

Ardından kürsüye Garnizon Komutanı Ali Beşir çıktı. Komutan Beşir; “Şile’nin kurtuluşu denince büyük bir muharebe yok burada. Yani bizim askeri manada büyük bir savaş yok. Birilerinin maşaları Türk Milletine, Türk Devletine zarar vermek istiyor. Onu harcamak istiyor. Türk Milletinin evlatları, Türk ordusunun evlatları her an hazırdır. Bu millete kimse diz çöktüremez bir daha Allah Şile’ye de Türkiye’nin hiçbir noktasına da kurtuluşlar yaşatmasın, sonsuza kadar bağımsız ve hür yaşasın” dedi.

T.C. Devleti de köklerinden aldığı güçle her daim daha ileriye dönecektir yüzünü

 Şile Kaymakamı İbrahim Süha Karaboran’da yaptığı konuşmada; “Şile’nin bu gurur gününde sizlere ortak olma fırsatını bulduğum için çok mutluyum. Sonbahar hüzün ayı, slayt gösterisinde de hüzün vardı. Bundan tam 97 yıl evvel bu milletin kahraman evlatları, atalarımız o hüzünlü mevsimi bahara, yaza çevirdi, ruhları şad olsun. Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Kurtuluş mücadelesinin 100. yılıydı. Şile’nin kurtuluşunun 100. Yılı üç yıl sonra olacaktır. Asırlar geçtikçe müesseseler güçlenir. Canlı organizmalar zaman karşısında yenik düşer lakin, Devletler, Milletler daha derinlere kök salar ve köklerinden aldığı güçle kendisini daha yukarıya, daha merhalelere taşır. İnşallah T.C. Devleti de köklerinden aldığı güçle her daim daha ileriye dönecektir yüzünü ve dünya milletler içinde yerini alacaktır, almıştırda kutlu olsun” diye sözlerini tamamladı.



İşçiler İle Belediye Arasında Sözleşme İmzalandı

Şile Belediyesi ile Hizmet-İş Sendikası arasında KHK ile kadro sahibi olan işçiler Toplu İş sözleşmesi imzaladı.


04 Ekim Cuma günü Kültür Merkezinde toplu iş sözleşmesi imzalandı.İmza törenine Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hak-İş İstanbul İl Başkanı ve 5 Nolu şube başkanı Mustafa Şişman, Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’nın yanı sıra başkan yardımcıları, sendika temsilcileri ve KHK’lı personel katıldı.

Hak-İş Genel Başkanı Mustafa Arslan

Bu tarihi bir dönüşüm reformdur

 konuşmasında; “uzun yıllar mücadelesini yaptığımız ve bu mücadeleyi 2017 yılında belli bir aşamaya getirdiğimiz taşeron sisteminin sona erdirilmesi konusunda bugün somut bir gerçeği beraber yaşamak olmaktan son derece mutluyum.Toplu sözleşmelerde 2018-2019, %4’ler hala ücretlerimiz yetersiz. Ama inanın önümüzdeki yıldan itibaren toplu sözleşme sistemi ile tamamen kadrolu arkadaşlarımızın sistemiyle beraber yürütülür. Esas olan artık sizlerin her biriniz Şile Belediyesinin kadrolu işçisi oldunuz. Bu şirket belediyenin şirketi, sizlerde belediyenin Hak- İş Genel Başkanı Mahmut Arslan çalışanlarısınız. Bu tarihi bir dönüşüm reformdur. Bu reformun mimarı da Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.

Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı

Emekçi kardeşlerimizin gayreti ile belediyemizi daha ileri taşıyacağız.

Hak-İş Genel Başkanının konuşmasının ardından konuşan Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı; ben sizin ağabiniz, kardeşiniz, dostunuz olarak konuşuyorum” diyerek işçilerin birbirini kucaklamasını istedi. Ocaklı şöyle devam etti. “Arkadaşlarımız bize geldiklerinde kadrolu arkadaşlarımızın 40 saat mesai yaparken, diğer arkadaşlarımızın 45 saat yapması adil değildir. Onlarda 40 saat yapacak dedik. Cumartesi, pazarları olup tatil yapmalısınız ve bu arada bizlere de dua edin. toplu iş sözleşmesinin imzalanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Mevcut kaynaklarımızı en iyi şekilde değerlendirmek için çaba sarf ediyoruz. Emekçi kardeşlerimizin gayreti ile belediyemizi daha ileri taşıyacağız. Her bir arkadaşımızın alın terine sahip çıkarak karşılığını vermek için elimizden geleni yapacağız. Biz büyük bir aileyiz, eğer aile olamazsak başarılı olamayız. Verilen her emek ve alın teri kutsaldır. Toplu iş sözleşmeniz hepimize hayırlı uğurlu olsun” dedi.



Konuşmaların ardından karşılıklı imzalar atıldı ve hediye takdimi gerçekleştirildi.


Her 5 Kişiden Biri Cep Telefonu Bağımlısı

Türkiye’deki mobil kullanıcılar günde ortalama 78 kez, yani her 13 dakikada bir cep telefonu ekranına bakmaktan kendini alamıyor.

Avantajix.Com Kurucu Ortağı Güçlü Kayral: “Cep telefonu bağımlılığı, e-ticarette mobilin payını her geçen gün artırıyor.”


İstanbul depreminde mobil hatlarda yaşanan sıkıntı bir kez daha gösterdi ki cep telefonu artık insanların olmazsa olmazı.

Uykuda geçirilen 7-8 saatin dışında, 7’den 70’e herkesin gözü her an cep telefonunda.

Evde, işte, sokakta, yaşamın her anında online olmak isteyenler, iletişiminin kesilmesi halinde panik yaşayabiliyorlar.

Deloitte’nin Global Mobil Kullanıcı Araştırmasına göre, Türkiye’deki mobil kullanıcılar günde ortalama 78 kez, yani her 13 dakikada bir cep telefonu ekranına bakmaktan kendini alamıyor.

Akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 22’si, yani her beş kişiden biri hastalık derecesinde bağımlı.

Her on kişiden sekizi uyandıktan sonra 15 dakika içinde mutlaka cep telefonuna bakıyor.

Her on kişiden yedisi de yatmadan önceki 15 dakikada mutlaka telefonunu kontrol ediyor.

Alışveriş yapan herkese nakit para ödeyen Avantajix.com’un, TÜBİSAD, Deloitte Digital ve TÜSİAD’ın araştırmalarından derlediği bilgilere göre, Türkiye’de 56 milyon kişi aktif bir şekilde akıllı telefon kullanıyor.

Günün 7 Saati İnternetteyiz

Günün yaklaşık 7 saatini internette geçiren Türkler, sosyal ve ekonomik aktivitelerinin çok büyük kısmını cep telefonu üzerinden gerçekleştiriyor.

Öyle ki birçok aktivitede liderliği ele geçiren cep telefonu; dizi, film, canlı TV izlemede, televizyonla bile yarışır hale geldi.

Araştırmalara göre, Türkiye’deki akıllı telefon kullanıcıları, cihazlarını en fazla sosyal medyayı kontrol etmek için kullanıyor. Sosyal medya takibinde yüzde 72’lik orana sahip cep telefonunu, yüzde 14 ile dizüstü, yüzde 7 ile de masaüstü bilgisayar takip ediyor.

Artık banka işlemleri de ağırlıklı olarak cep telefonu üzerinden gerçekleşiyor. “Banka hesabımı cep telefonumdan kontrol ederim” diyen yüzde 67’lik bir kesim var. Mobil işlemler için banka müşterilerinin yüzde 17’si dizüstü, yüzde 7’si de masaüstü bilgisayarını kullanıyor.

Arama motorlarında cep telefonunu kullananların oranı da yüzde 60. Cep telefonunu yüzde 23 ile yine dizüstü, yüzde 10 ile de masaüstü bilgisayarlar takip ediyor.

Siyasi, ekonomi, magazin, spor… Hangi kategoride olursa olsun haberlerin takibi de yüzde 51’lik oranla en fazla cep telefonu üzerinden yapılıyor. Haber takibinde cep telefonunun ardından yüzde 23 ile dizüstü, yüzde 11 ile de masaüstü bilgisayarlar kullanılıyor.

“Oyunları cep telefonundan oynarım” diyenlerin oranı da yüzde 49. Bu kategoride dizüstü yüzde 22, masaüstü bilgisayar yüzde 9’luk paya sahip.

Alışverişler de Cep Telefonundan

Alışveriş sitelerine göz atmada cep telefonu yüzde 46, dizüstü bilgisayar yüzde 33, masaüstü bilgisayar ise yüzde 12’lik paya sahip.

Online satın almada ise cep telefonu yüzde 38’lik oranla yine ilk sırada. Dizüstü bilgisayardan ürün ya da hizmet satın alanların oranı yüzde 36. Masaüstü bilgisayarın oranı ise yüzde 13.

Televizyon İle Yarışıyor

Film, dizi izleme oranlarında cep telefonu dizüstüne geçilse de, televizyonun üzerinde bir paya sahip olması dikkat çekiyor. Dizi ve filmleri dizüstü bilgisayarından izleyenler yüzde 35’lik bir orana sahipken, cep telefonu yüzde 20’lik oranıyla, yüzde 17’lik paya sahip televizyonun önünde yer alıyor.

Canlı TV izlemede televizyonlar yüzde 47’lik paya sahip olsa da cep telefonu yüzde 17 TV izleme oranıyla yakın gelecekte televizyonun yerini alabilecek gibi görünüyor. Bu kategoride dizüstü bilgisayarın oranı da yüzde 20.


Mobil Alışverişte Devleri Geride Bıraktık

Avantajix.com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral, araştırmaların, cep telefonunun Türk insanının günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini gösterdiğini belirterek, şunları söyledi:

“Cep telefonu bağımlılığı, e-ticarette mobilin payını her geçen gün artırıyor. Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) raporuna göre, mobil alışveriş yapanların oranlarında Çin ve Hindistan’ın ardından dünyada üçüncü sıradayız. Türkiye’de online alışveriş yapanların yarısı, alışveriş işlemleri için cep telefonunu da kullanırken, bu oran yüzde olarak İngiltere’de 45, ABD’de 44, Japonya’da 34, Almanya’da da 29. Cep telefonu üzerinden online alışverişin rahatlığı da bu değişimi hızlandırıyor. Avantajix’te de aynı verilerle karşılaşıyoruz. Avantajix.com üzerinden sanal mağazalara giderek nakit para kazananların yarısı, bu işlem için cep telefonunu kullanıyor

İYİ Partiden Sağlıklı yaşama destek

İYİ Parti Şile İlçe Teşkilatı, 3-4 Ekim “Dünya Yürüyüş Günü” ve “Hayvan Hakları Günü”nde sokak hayvanlarını unutmadı.


İYİ Parti İlçe Başkanı Kahraman Koç, İl Yöneticileri, meclis üyeleri ve partililerle beraber cadde boyu yürüyüş yaparak, sokak hayvanlarına mama verdiler. Bazı yazlıkçıların evlerine dönüşlerinde hayvanlarını sokağa bırakıp gitmeleri Şile’nin ve hayvanların talihsiz sorunları arasında olduğunu ifade eden Kahraman Koç, “önümüz kış, her canlının yaşama hakkı bulunmaktadır. Bizler en az insanlar kadar hayvanlara da hassasiyet göstermeliyiz. Önümüz kış ve her sokak hayvanının yaşama ve barınma hakkı vardır. Bizler elimizden geldiğince bu konuya hassasiyet gösteriyoruz, tüm halkımızın da hayvanlar konusunda hassasiyetli olmaya davet ediyoruz” dedi.

Partililer, kolilerle birlikte sokaklarda dolaşıp, kedi ve köpeklere mama verdi. Gönüllü hayvansever dostlarına da teşekkür ettiler.

Robot Yatırımları ve Endüstri 4.0 Zirvesi başladı

Robotların Türkiye’deki en büyük buluşması olan Robot Yatırımları Zirvesi ve Endüstri 4.0 Zirvesi kapılarını İstanbul Yeşilköy WOW Kongre Merkezi’nde açtı


Katılımcıların ve ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği Robot Yatırımları ve Endüstri 4.0 Zirvesi, 1-3 Ekim tarihleri arasında Yeşilköy WOW Kongre Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.

ROBOT YATIRIMLARI ZİRVESİ ROBOTİK ÇÖZÜMLER SUNUYOR

Robot Yatırımları Zirvesi sektörel bazdaki robotik çözümleri bir arada ve uygulamalı olarak göstererek, tüm sektörlere benzersiz bir deneyim sunarken; zirve boyunca gerçekleştirilecek paneller aracılığıyla, robotik alandaki sektörel faaliyetler ve çözümleri çok yönlü bir şekilde işlenecek.

ZİRVE SÜRESİNCE ÖNEMLİ PANELLER DÜZENLENECEK

Robot Yatırımları Zirvesi’nin ilk gününde; otomotiv, beyaz eşya, ana ve yan sanayi ürünlerinde robotlu çözümler konulu paneller gerçekleştirilecek.

Robot Yatırımları Zirvesi hakkında detaylı bilgiye ve etkinlik programına https://www.robotyatirimlari.com/assets/program.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ’NDE YAKIN GELECEKTE NE TÜR YATIRIMLAR YAPILACAĞI KONUŞULACAK

Üretim sanayi, akıllı fabrika, dijital dönüşüm, yapay zeka ve otonomizasyon konularının işleneceği Endüstri 4.0 Zirvesi’nde; hangi markalar, hangi sektörde, bu alanda çözümler geliştiriyor, bu alanda yapılan yatırımların sonuçları sektöre nasıl yansıyor, yakın gelecekte KOBİ’leri ve büyük firmaları neler bekliyor gibi önemli sorulara cevap aranacak.

Endüstri 4.0 Zirvesi hakkında detaylı bilgiye ve etkinlik programına ise https://www.endustri40zirvesi.com/assets/program.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

TEKNOLOJİYE UYUM SAĞLAYANLAR KAZANACAK

Türkiye’de ve dünyada faaliyet gösteren firmalarda ne tür robot yatırımların yapıldığı, robot teknolojideki son durumu, robot sayısı, firmaların sektörel olarak Endüstri 4.0 yaptıkları yatırımları öğrenmek ve bu konudaki deneyimlerinden faydalanmak için bu iki zirveyi de kaçırmayın.

EGİAD Melekleri, Genç Girişimciler Purple İle İstismara Dur Diyecek

2019 döneminin en önemli girişimcilik programlarından “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Ege” kapsamında birinciliği kazanan Purple ekibi, EGİAD Melekleri ile Mentorlük eşleşmesini gerçekleştirdi. Taciz, tecavüz ve istismara uğrayan bireylere hukuksal ve psikolojik destek sağlayan bir platform olan Purple, bu yılın en önemli genç girişimcileri arasında yer alarak, Ege Bölgesi’nde hazineye akredite ilk ve tek Melek Yatırım Ağı olarak faaliyette bulunan EGİAD Melekleri ile çalışmaya hak kazanmış oldu.

İyi bir fikri olan ama bunu hayata geçirme konusunda desteğe ihtiyacı olan girişimciler ile onlara yol gösterebilecek iş dünyasının tecrübeli isimlerini buluşturmayı amaçlayan EGİAD Melekleri Mentor Ağı ile Purple ekibinin ilk eşleşmesi gerçekleştirmiş oldu. Mentor Ağında yer alan Alp Avni Yelkenbiçer (EGİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili), Levent Kuşgöz (EGİAD Yönetim Kurulu Üyesi), Frederic Pagy (EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkanı), Özgür Kılınçlar (EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkan Vekili), Özüm İlter Demirci (EGİAD Melekleri İcra Kurulu Üyesi), Yonca Güngör Çınar (EGİAD Melekleri İcra Kurulu Üyesi), Zerrin Ülken (EGİAD Melekleri İcra Kurulu Üyesi), Taylan Tanyer (EGİAD Melekleri İcra Kurulu Üyesi), Onur Özkol (EGİAD Melekleri Üyesi – Melek Yatırımcı), Mert Hacıraifoğlu (EGİAD Üyesi), Yağız Serter (EGİAD Üyesi) ile biraraya gelen genç girişimciler ilk geri bildirimlerini aldılar.


Genç Girişimciliğin Arkasındayız

EGİAD Melekleri İcra Kurulu Geçmiş Dönem Başkan Yardımcısı ve EGİAD’ın şu an Başkan Vekilliği görevini yürüten Alp Avni Yelkenbiçer, EGİAD Melekleri’nden 6 ay mentorluk desteği alan Purple grubu ile şu ana kadar iki görüşme gerçekleştirdiklerini belirtti. Deneyimin en pahalı kaynak olduğunu belirten Yelkenbiçer, “Amacımız fikri olan ama nasıl yol alacağını bilmeyen, yol göstermek için rehbere ihtiyaç duyan girişimciler ile her biri deneyimli mentor olan üyemiz iş insanlarını bir araya getirmek. Girişimcilik kültürünün geliştiği bir toplumda, gençlerin değer yaratacak işler ortaya koyacaklarına inanıyoruz. EGİAD Melekleri olarak girişimciliği gençlerin DNA’sına işlemek için çalışıyoruz. Ekonomik büyümenin önemli bir bileşeni olarak karşımıza çıkan girişimcilik, işsizlik sorununa karşı en etkili çözüm olacaktır. Uluslararası pazarda etkin bir oyuncu olmak, dijitalleşen dünyaya ayak uydurmak, Endüstri 4.0’dan Toplum 5.0’a dönüşen yeni dünya düzeninden geri kalmamak adına fikir üreten, ürettiği fikri hayata geçiren, yarattığı projeyle üretime ve istihdama katkı sağlayan girişimcilere her alanda büyük bir ihtiyaç bulunduğunu vurgulamak isterim. O yüzden girişimciliğin özellikle de genç girişimciliğin arkasındayız” dedi.

İstismara Dur Diyeceğiz

Taciz, tecavüz ve istismara uğrayan bireylere hukuksal ve psikolojik destek sağlayan bir platform olarak faliyet göstermeye hazırlanan Purple ekibinden Fatma Öykü Gonca, Elif Linda Grace Altıntaş, Safanur Bol, Asude Sare Balıklılı, EGİAD Melekleri Mentor Ağı ile birlikte hareket etmenin kendileri için önemli bir adım olduğunu belirterek, “Mentorlük desteğiyle girişimin sürdürülebilir olmasını hedefliyoruz. Purple olarak Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan cinsel istismara karşı büyük bir çalışma içerisindeyiz. Bu soruna ülkemizde dur demeyi hedefliyoruz. Taciz, tecavüz veya genel anlamda cinsel istismara maruz kalmış bireylerin tekrar hayata dönmeleri için psikolojik destek ve terapi büyük önem arzediyor. Ancak pekçok birey bu imkanlara ulaşamıyor. Aynı zamanda hukuksal işlemler için de büyük desteğe ihtiyaçları olduğunu gözardı edemeyiz. Purple cinsiyet farkı gözetmeksizin bu durumla karşı karşıya kalmış her birey için çözüm olacaktır. Purple, cinsel istismara uğrayan her bireyin ücretsiz psikolojik ve hukuksal desteğini sağlayabilecek bir web tabanlı uygulama ve yardım destek platformu olarak büyük bir eksikliği giderecektir. Ülkemizdeki cinsel istismara uğrayan bireylerin sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırılmalarını ve hukuksal yollara başvurduklarında gerekli desteğin sağlanması, cinsel suç oranının azaltılmasını ve ilerleyen zamanlarda da dünyaya yayılıp başka ülkelerdeki bu sorunların çözülmesini hedeflemektedir” dedi.

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!’dan Ege’ye Özel Girişimcilik Kampı

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Ege Girişimcilik Kampı 21-22 Şubat tarihlerinde EGİAD ve BASİFED iş birliğinde, Yaşar Üniversitesi ev sahipliğinde İzmir’de gerçekleştirilmişti. Kampa Türkiye genelinde ilk 150 iş fikri arasına giren ekiplerden Ege Bölgesinde yer alan 5 üniversiteden 38 girişimci adayı katılmıştı. 20’nin üzerinde konuşmacının yer aldığı TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Ege Girişimcilik Kampında girişimci adayı gençler, iş modeli kanvasından müşteri kazanımına, ihtiyaç doğrulamadan fikri hakların korunmasına, destek ve yatırım süreçlerinden sunum tekniklerine kadar birçok konuda eğitim alma fırsatını yakalamıştı. Ege bölgesi girişimcilik ekosistemi ve iş dünyası üyesi birçok isimle tanışma ve bağlantı kurma olanağı da bulmuştu. İş fikri sunumlarını yapan 15 ekip arasından seçilen ve iki ay boyunca girişim fikirlerini gerçekleştirmeleri yolunda iş insanlarından rehberlik alan ekipler, 7 Mayıs tarihinde sahneye çıkarak son sunumlarıyla final için yarışmıştı.