Yasemin Eryıldız

Dünya Emzirme Haftasi ve Anne Sütünün Önemi

Emzirme, bebeklerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en uygun beslenme yöntemidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bebeklerin ilk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenmesini sağlıklı yaşam için şart koşmakta ve her yıl Ekim ayının ilk haftasını “Dünya Emzirme Haftası” olarak kutlamaktadır.

Bebeklerin beslenmesinde ideal olanı, yaşamın ilk 6 ayında beslenmenin sadece emzirme yoluyla yapılmasıdır. Bebeğe bu dönemde hiçbir ek besin verilmesine gerek yoktur.  Anne sütünün besin değeri yüksektir. Anne sütü bebeğin özellikle ilk 6 ayda Enerji, Karbonhidrat, Protein, Vitamin ve Mineraller ihtiyacını karşılayabilecek niteliktedir. Anne sütünde %87 oranında su bulunur. Bu yüzden anne sütü ile beslenen bebeklerde ilk 6 ayda ayrıca su vermeye gerek yoktur. Bebeklere ilk 6 ay sadece anne sütü, 6. aydan sonra ek gıdalarla birlikte 2 yaşına kadar emzirmeye devam edilmelidir.  Emzirme doğumu izleyen ilk 30 dakikada başlamalı ve hiç bir ek gıda veya su eklemeksizin bebeğin sadece anne sütü ile beslenmesi sağlanmalıdır. Doğumdan sonra 1-2 gün süt gelmeyince, mamaya geçilmemeli ve bebek emzirilmelidir. Sık sık emzirilince 3-4 gün sonra bile süt gelir. DAHA ÇOK EMİZİRME= DAHA ÇOK SÜT

                Bebek her istediğinde ve istediği süre kadar emzirilmelidir. Bebeğin emme aralığı 2-3 saati geçmemelidir ve uyuyorsa uyandırılmalıdır. Ayrıca gece emzirmeleri önemlidir. Anne sütünün yeterli olup olmadığı bebeğin 24 saatte en az 6-8 defa açık renkli idrar, 3-5  kez dışkı çıkarmasından, aylık 500 gr ve üzeri kilo artışından anlaşılabilir.  İlk günlerde anne sütü az ama yoğun içeriklidir. Ağız sütü(Kolostrum)bebek için çok önemlidir, bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı korur.İlk aşısıdır. Ilk 6 ayda kilo artışında duraklama varsa ve bebeğinizin doymadığını düşünüyorsanız, anne sütünü artırıcı yöntemlerle (sık emzirme, her iki memedende emzirme, annenin beslenmesine dikkat ederek bol sıvı tüketmesi, doğru emzirme teknikleri gibi) düzeltemiyorsanız Aile Hekiminizden yardım isteyebilirsiniz. Ek besine geçme kararı doktor tarafından verilmelidir. Bebeklere emzik ve biberon verilmemeli, ek besinler kaşıkla veya bardakla verilmelidir.

                 Anne sütü almanın bebek yönünden yararları;

– Anne sütü bebek için en ideal besindir.

– Mikropları öldüren maddeleri içerir.

– Sıcaklığı uygun, sindirimi kolaydır.

– Anne sütü ile beslenen bebeklerde  gaz sancıları, ishal ve kabızlık az görülür.

– Anne sütü ile beslenen bebekler diğer besinlerle beslenen bebeklerden daha zekidir.

– Bebeğin büyüme ve gelişimini hızlandırır.

– Anne sütü alan bebeklerde astım, kanser, diş eti hastalıkları daha az görülür.

                Emzirmenin anne yönünden yararları;

– Emziren annelerde rahimin toparlanması hızlanır.

– Emziren anneler doğum sonrası daha kolay kilo verir.

– Emzirme anne ve bebek arasında duygusal bağ sağlar:

– Emziren annelerde meme ve endometrium (rahim iç tabakası) kanserine yakalanma riski azalır.

– Anneyi ileri yaşlarda oluşabilecek kemik erimesine karşı korur.

– Emziren annenin doğum sonu kanamaları daha az olur.      

– 24 saat hazırdır, ekonomiktir, zaman ve emek tasarrufu sağlar.

                Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre sadece 200 anneden birinde gerçekten süt salgılama sorununun olduğu, asıl sorunun annelerin bebeklerinin aç kaldığı kaygısı nedeniyle annede süt üretimini sağlayan oksitosin hormonunun durması olarak belirtilmektedir.

                Emziren anneye destek verilmelidir. Emziren kadınlarda 3000 kalori /gün yeterlidir. Annenin

yeterili şekilde dinlenebilmesi başarılı bir emzirmenin gerçekleşmesi için çok önemlidir. Çalışan anneler emzirme saatlerinde bebekleri ile birlikte olamıyorlarsa pompa ve elle sağılarak bebeğe verilmek üzere saklanır.

                Çalışan anneler açısından sağılan sütü uygun koşullarda muhafaza edilmesi önemlidir. Süt, karanlık bir odada oda ısısında 3 saat, buzdolabında 3 gün ve derin dondurucuda 3 ay muhafaza edilebilir. Bu sütün bebeklere verilmesi aşamasında ise; önceden oda ısısında bekletilerek, dondurucudan çıkarınca ise sıcak su dolu bir kabın içine anne sütünün olduğu kap koyularak (benmari usulü) ılıtılmalıdır. Süt kaynatılmamalıdır.

                Her annenin kendi sütü bebeğinin erken, zamanında veya geç olarak doğmuş olmasına bağlı

olarak içeriği değişmekte; sonuçta her annenin sütü özellikle kendi çocuğunun en ideal besin kaynağı olmakta ve başka hiç bir besin onun yerini dolduramamaktadır.

                Şile İlçe Sağlık Müdürlüğüne  bağlı faaliyet gösteren Aile Sağlığı Merkezleri’ndeki Aile

Hekimleri ve Aile Sağlığı Elemanları tarafından halkımıza eğitimler verilerek doğru emzirme tekniğinin geliştirilmesinde yardımcı olunmaktadır.

DAHA ZEKİ VE SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN İKİ YAŞINA KADAR ANNE SÜTÜNE DEVAM EDİN

                                                                                                                                 ŞİLE İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ

AYGAD Çalıştayı Tamamladı

Anadolu Yazarlar ve Gazeteciler Derneği  Yalova Armutlu’da düzenlediği üç günlük çalıştay programını tamamladı.



AYGAD Yalova Armutlu’da düzenlediği üç günlük çalıştay programında gazeteciliğin hukuksal, sosyolojik ve iletişim konularına yer verdi.

Başkan Ahmet Işıkdağ’ın öncülüğünde düzenlenen programa yaklaşık 25 dernek üyesi katıldı. 26 Eylül Perşembe günü başlayan çalıştay programının açılış konuşmasını dernek başkanı Ahmet Özışık yaptı.

Özışık  zor şartlarda görev yapan yerel basının daha güçlü bir şekilde olabilmesi için zaman zaman bu tür programlarla hafızalarını tazelemeleri konusuna dikkat çekti.  Başkan Özışık; dernek olarak bu tür çalışmalara ve eğitim programlarına önem verdiklerinin altını çizerken şöyle devam etti.“İletişim, Sosyoloji, Yerel Medya, Basının Güncel Sorunları, Basın Hukuku, Basında Örgütlenmenin Önemi gibi konular üzerinde duracağız. Yerel basın kamu görevi ile halk arasında bir köprü görevi görmektedir. Yöneticilerin belli konulara dikkatini çekebilmektedirler. Kamuoyunu aydınlatma ve bilgilendirme kitle iletişim araçlarıyla gerçekleşirken bunun da başında basın gelmektedir. Günümüzde web siteleri aracılığıyla yerel ve ulusal basın ayrımı da kalkmaya başlamıştır. Yaptığımız haberlere Dünyanın her yerinden ulaşılma imkanı bunu mümkün kılmıştır. ” dedi.


Ardından uzm.  ve yazar Gülay Kılıç gazeteciliğin toplum üzerindeki etkisine vurgu yaparak, “gazeteciler aynı zamanda yön tayin edicidir”dedi.

Basın Hukuku Anlatıldı

AYGAD’ın çalıştay programında basın hukuku konusu ele alındı.

Anadolu Yazarlar ve Gazeteciler Derneği’nin (AYGAD) basın mensuplarına yönelik olarak Yalova Armutlu’da düzenlediği çalıştay, Avukatlar Emre Can Genez ve Aytaç Kındır’ın Kitle İletişim Hukuku eğitimi ile devam etti.

AYGAD’ın gazetecilerin mesleki eğitimlerine katkı sunmak ve mesleğin geleceğini masaya yatırmak için Armutlu’da düzenlediği çalıştayda Anadolu Avukatlık Ofisi kurucu ortakları Av. Emre Can Genez ve Av. Aytaç Kındır katılımcılara, Basın İş Kanunu ve Basın Suçlarını da kapsayan bir eğitim verdi.

Genez: Basın Güçlü Bir Erk

Basın yoluyla işlenen suçları ve cezai yaptırımları anlatan Av. Emre Can Genez, basının da yasama ve yürütme gibi önemli bir erk olduğunu söyledi. Basının kamusal yasal sınırlarının altını çizen Genez, tekziple ilgili de ayrıntılı bilgi verdi. Yayınların hukuka uygunluk şartlarını anlatan Genez, ağır eleştiri ve hakaretteki ayrım noktalarına temas etti. 

Av. Kındır, Basın İş Kanunu ve Güncel Problemleri Anlattı 

Genez’in ardından Av. Aytaç Kındır söz aldı. Basın İş Kanunu ve güncel konulara değinen Kındır, gazetecilerin izin, ücret ve kıdem tazminatı konularını ayrıntıları bir şekilde ele aldı. Gazetecilerin tatil ve mesailerine ilişkin bilgiler de paylaşan Av. Genez, hizmet akdi, sözleşme ve terfi haklarını da paylaştı.

Program, soru ve cevap bölümünün ardından sona erdi.

AYGAD Çalıştayı Yalova’da Başladı

 Işıkdağ: Basın İletişimin En Önemli Safhası


Anadolu Yazarlar ve Gazeteciler Derneği (AYGAD) tarafından Yalova Armutlu’ya bağlı tatil köyünde düzenlenen çalıştay başladı. Gazetecileri yerel ve ulusal medya mensupları diye ayırmanın ortadan kalktığını ifade eden AYGAD Başkanı Ahmet Işıkdağ, “Basın iletişimin en önemli safhasıdır” dedi.


Çalıştayın açılış konuşmasını yapan AYGAD Başkanı Ahmet Işıkdağ, habercilerin doğru bilgi akışını sağlamakla mükellef olduğuna dikkat çekti. Yerel basının kurtuluş savaşı döneminde verdiği mücadelenin önemini de belirten Işıkdağ, günümüzde yerel ve ulusal basın ayrımının teknolojiyle birlikte ortadan kalktığını aktardı.


“Basının Yereli ve Ulusalı Diye Bir Ayrım Yoktur”

Dernek olarak mesleki çalışmalar ve eğitimlere önem verdiklerini hatırlatan Başkan Işıkdağ şunları ifade etti: “Çalıştaya gelirken maalesef yolda üzücü bir olay olduğu haberini aldık. İstanbul’da meydana gelen deprem dolayısıyla tüm İstanbul’a ve ülkemize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İletişim, Sosyoloji, Yerel Medya, Basının Güncel Sorunları, Basın Hukuku, Basında Örgütlenmenin Önemi gibi konular üzerinde duracağız. Yerel basın kamu görevi ile halk arasında bir köprü görevi görmektedir. Yöneticilerin belli konulara dikkatini çekebilmektedirler. Kamuoyunu aydınlatma ve bilgilendirme kitle iletişim araçlarıyla gerçekleşirken bunun da başında basın gelmektedir. Günümüzde web siteleri aracılığıyla yerel ve ulusal basın ayrımı da kalkmaya başlamıştır. Yaptığımız haberlere Dünyanın her yerinden ulaşılma imkanı bunu mümkün kılmıştır. ”


“Basın İletişimin En Önemli Safhasıdır”

Toplum odaklı gazeteciliğin öncelikli hedefleri olduğunu da vurgulayan Işıkdağ, Silivri açıklarında meydana gelen depremi örnek göstererek, “Teknolojinin çaresizliği karşısında yazılı ve görsel basın önemli bir sınav vererek görevini en iyi şekilde yapmıştır. İletişim operatörlerinin devre dışı kaldığı noktada basın her zaman olduğu gibi yine iletişimin en önemli aşaması olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir” diye konuştu.

Başkan Işıkdağ konuşmasına, çalıştayın verimli geçmesi temennisinde bulunarak son verdi.

Kılıç: Toplumsal Değerler Medyadan Bağımsız Değil

Başkan Işıkdağ’ın ardından Uzman Sosyolog ve Yazar Gülay Kılıç konuştu. Toplum-Medya İlişkileri ve İletişim Sosyoloji üzerine katılımcılara bir sunum yapan Kılıç, gazetecilerin toplumun değişim ve dönüşümündeki rolüne vurgu yaptı. Kılıç, tüketim toplumu ve bireysel hazcılıkta gazetecilerin de etkisi olduğunu kaydetti. Kılıç, toplumun bilgiyi öğrenme yerine postcahil bir yapıya büründüğünü iddia ederek toplumsal kültür ve değerlerin medyadan bağımsız olamayacağını söyledi. Kılıç, toplumların uluslararası bir sermayeye hizmet ettiğini de sözlerine ekledi.

Program soru ve cevap bölümü ile devam etti.

29 Eylül günü tamamlanacak olan çalıştayda mesleki eğitimlerin yanı sıra çeşitli sosyal etkinlikler de bulunuyor.

ERKON Erzurum Tanıtım Günleri İçin Start Verdi

Kadim şehir Erzurum’a ve Erzurumlulara hizmet etmek amacıyla 2018 yılında kurulan Erzurum Konfederasyonu “ERKON”, Erzurum’un sahip olduğu değerleri ve geleneksel kültürü olan el sanatları, yemek, halkoyunları, yöresel ürünleri ile sosyal ve kültürel değerlerinin tanıtımı amacıyla İstanbul’da “Kadim Şehir Erzurum Tanıtım Günleri” düzenliyor.

14-17 Kasım’da Maltepe Etkinlik Alanı’nda gerçekleştirilecek olan tanıtım günleri için açıklama yapan Erzurum Tanıtım Günleri Genel Koordinatörü Erzurum Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Macit;  “Erzurum Tanıtım Günleri”  için gerekli çalışmaları başlattıklarını, düzenleyecekleri bu günlerle birlikte İstanbul’da Erzurumluluk ruhunu yaşatmayı ve bu vesileyle Erzurum ekonomisine can katmayı hedeflediklerini açıkladı.

TÜM KURUMLARLA KOORDİNELİ ÇALIŞILACAK 

Erzurum’u ve Erzurumluları en güzel şekilde tanıtacak ve temsil edecek bir anlayış ve titizlikle “Erzurum Tanıtım Günleri” için gerekli çalışmaları başlattıklarını, ifade eden Macit, “Erzurum Tanıtım Günleri”nin Erzurum Valiliği oluru ile Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle gerçekleşeceğini söyledi.

Macit, “Erzurum Tanıtım Günleri” komisyonunda Erzurum Valiliği adına Vali Yardımcısı Yıldız Büyüker, Erzurum Büyükşehir Belediyesi adına Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Mustafa Keleş’in yer aldığını da kaydeden Mustafa Macit, çalışmalarda koordinasyon, verimlilik ve en güzel sonucun alınması için gerekli katkı ve destek vermektedir. Bizde bu desteklerle birlikte ERKON olarak tüm komisyonlarımızla Erzurum’u en güzel şekilde tanıtmak için çalışmalarımıza başladık.” İfadelerini kullandı.

‘REKOR BİR KATILIM BEKLİYORUZ’

Daha şimdiden yoğun bir ilginin olduğunu, her geçen gün ilginin ve heyecanın arttığını, tüm STK`ların, siyasilerin ve Erzurumlu iş insanlarının desteğiyle çok yoğun bir katılım beklediklerini ifade eden Macit, “Erzurum Valiliği ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin de desteklediği Erzurum Tanıtım Günleri’ne Atatürk Üniversitesi, Erzurum Teknik Üniversitesi, Ticaret Odası, tüm ilçe Kaymakamlıklarımız ve Belediyelerimiz katılacak.  Erzurum’daki esnaf ve sanatkârlarımızı İstanbul’a getirerek Erzurumlularla buluşturacağız, İstanbul`da Erzurum’u yaşatacağız. Esnaflarımızdan yoğun istek alıyoruz. Başta Erzurum Valiliğimizin, Erzurum Belediyemizin ve tüm kurumlarımızın desteklediği ve komisyonumuzun titizlikle çalıştığı Erzurum Tanıtım Günleri’ne rekor bir katılım bekliyoruz.” Sözlerine yer verdi.

‘STK’LARLA BİRLİKTE DAYANIŞMA İÇİNDE ÇALIŞACAĞIZ­’

Ayrıca önümüzdeki günlerde tüm Erzurumlu Federasyon, Vakıf ve Derneklerin yöneticileriyle de bir araya geleceklerini söyleyen Macit,  ‘Şimdiye kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi verip, STK’larımızın tavsiye ve görüşlerini alarak hep birlikte en iyi sonucun alınması için geniş tabanlı bir çalışma yapacağız. Başta İstanbul STK’ları olmak üzere İstanbul dışındaki özellikle Marmara Bölgesi’ndeki Erzurumlu STK’lardan destek beklediklerini ve Erzurum Tanıtım Günleri için teklif ve önerilerini komisyon üyeleriyle paylaşacaklar. Düzenleyeceğimiz Tanıtım günlerinin başta Kadim Şehrimiz Erzurum’a, Erzurumlu hemşehrilerimize ve İstanbullu hemşehrilerimize hayırlı olmasını diliyorum. ’dedi.

KOMİSYON GÖREVE HAZIR

14-17 Kasım tarihleri arasında İstanbul Maltepe Etkinlik alanında gerçekleştirilecek olan ‘Kadim Şehir Erzurum Tanıtım Günleri’ programında birbirinden ünlü sanatçılar, yazarlar, akademisyenler, siyasilerin yanı sıra birçok STK’da yer alacak. İstanbul’da gerçekleştirilecek etkinlik için ise çalışmaları tam yetki ile koordine edecek, aşağıdaki isimlerden oluşan bir de komisyon kuruldu.

ERKON Yönetim Kurulu Üyeleri arasından Erzurum Tanıtım Günleri Komisyonunda yer alan isimler şöyle:

Halil İbrahim Karapınar (Komisyon Başkanı), Güngör Orbak, Ali Akar, Av. Dursun İzci, İrfan Gümrah, Dr. Sıddık Bakır, Ferhat Binici.

Erzurum Tanıtım Günleri ile tüm gelişmeler ve detaylar ERKON’un internet sitesi ve sosyal medya hesaplarından paylaşılacak.

İtfaiye Haftası Kutlu Olsun

İtfaiyenin 305. Kuruluş yılı nedeniyle Şile itfaiyesini ziyaret eden Garnizon Komutanı Albay Ali Beşir, itfaiyecileri tebrik etti.


25 Eylül 1923’te modern teşkilat olarak belediyelere devredilen İtfaiye Teşkilatı, 305. Yılını kutladı. 25 Eylül Çarşamba saat 11.00’da Şile İtfaiye Kurum amiri Ali Mehmet Eroğlu ve ekibi tarafından karşılanan Albay Ali Beşir’e küçük bir sürpriz hazırlandı. Yıldız Haber İmtiyaz Sahibi Yasemin Eryıldız’a itfaiye kıyafetleri giydirilerek, İtfaiye Amiri Mehmet Eroğlu tarafından gönüllü itfaiyeci ilan edildi. Albay Beşir, itfaiyecilerin zor koşullarda çok önemli bir görev yaptıklarını anlattı.


. İtfaiye amiri de görevlerinin bilgi ve cesaretle doğru orantılı olduğunu, yangın ve benzeri şeylerin asla hata kabul etmeyeceğinin altını çizdi.  Gazeteci Yasemin Eryıldız ise, giydiği kıyafetlerin çok ağır olduğunu belirterek, itfaiyecileri bu şartlar altında yaptıkları görevlerden dolayı kutladı.

Gazeteci Yasemin Eryıldız

İYİ Partiden İYİ Bir Bağış

İYİ Parti Şile İlçe Teşkilatı TEMA Vakfına yapacağı fidan bağışı için basın açıklamasında bulundu.


İl yöneticilerinin, İlçe teşkilatının ve Belediye Meclis üyesi Hüseyin Özgür’ün de katıldığı basın açıklamasını İlçe Başkanı Kahraman Koç yaptı.

“Birçok insanın yaşama hayali olan orman ve denizle çevrili güzel Şile’mizin verdiği bütün nimetlerinin farkındayız.

Son günlerde artan orman yangınlarını gördüğümüzde üzülmenin yanında bir şeyler yapma kararlılığını yönetimimle birlikte almış bulunmaktayız.

“Kıyamet kopsa bile elinde bir fidan varsa onu dik” diyen Peygamberimiz. s.a.v. ve Cumhuriyetin başında o zor günleri yaşarken “ormansız yurt vatan değildir” diyerek ormanlarımızın gelişmesine vesile olan Atatürk’ün emanetlerini korumak ve yaşatmak bizlerin vatandaşlık borcudur.

Siyasette olma nedenlerimiz başında gelen, gelecek nesillerimize demokrasi, adalet içinde yaşanabilen güzel bir Türkiye bırakmak olduğunu her fırsatta vurgulayan Genel Başkanım Sayın Meral Akşener’in hassasiyetini iyi bilirsiniz.


Bu nedenle başkanlığım süresi içinde bizleri evlilik ve sünnet düğünlerine davet eden çiftlerimizin ve sünnet çocuklarımız adına  TEMA Vakfı aracılığı ile 8 fidan bağışı yapacağımızı bildirmek üzere gerçekleştirdik. Hepinize ilginizden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

Erkon’dan Erzurum Tanıtım Günleri

Kültür ve medeniyetler şehri olan Erzurum’a ve Erzurumlulara hizmet etmek amacıyla kurulan Erzurum Konfederasyonu “ERKON”, Erzurum’un sahip olduğu değerlerin ve geleneksel kültürünün (el sanatları, yemek, halkoyunları, yöresel ürünler v.s.) tanıtımı amacıyla İstanbul’da ”Erzurum Tanıtım Günleri” düzenliyor.

Kültür ve medeniyetler şehri olan Erzurum’a ve Erzurumlulara hizmet etmek amacıyla kurulan Erzurum Konfederasyonu “ERKON”, Erzurum’un sahip olduğu el sanatları, yemek, halkoyunları, yöresel ürünler v.s. gibi değerlerin ve geleneksel kültürünün tanıtımı amacıyla İstanbul’da “Erzurum Tanıtım Günleri” düzenliyor.

Erzurum Valiliği, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Erzurum Turizm İl Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla, düzenlenecek Erzurum Tanıtım Günleri, 15-17 Kasım tarihlerinde İstanbul Maltepe Etkinlik Alanında gerçekleştirilecek…

ERKON Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, hedefin Erzurum ruhunu yaşatmak olduğu belirtildi. 

Türkiye’nin neresinde olursa olsun Erzurum’a ve Erzurumluya hizmet amaçlı kurulmuş tüm STK’larla kucaklaşacak her geçen gün hizmet halkalarını genişleterek, el ele vererek beklenen özlenen birlik ve beraberliği sağlayan ERKON’un Yönetim Kurulu açıklamasında Erzurumluların yaşadıkları yere değer kattığı belirtildi.

Düzenlenen etkinlikle Erzurum Kültürünün tanıtılmasının yanı sıra İstanbul’da yaşayan Erzurumluları özledikleri Erzurum kültür ve değerleri ile buluşturmayı hedefledikleri ifade edeilen açıklamada, “ERZURUM KONFEDERASYONU olarak “ERZURUM TANITIM GÜNLERİ” ile ilgili gerekli izin ve yer tahsisi çalışmalarını tamamladık. 
Erzurum Valiliği, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Erzurum Turizm İl Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla, 14/15/16/17 Kasım’da Maltepe Etkinlik Alanında özenle gerçekleştireceğimiz ERZURUM Günleri’ne tüm hemşerilerimiz ve İstanbul Halkı davetlidir.” 
İfadelerine yer verildi.

Spor güvenliği teknolojileri kulüp ve taraftar bağını güçlendiriyor

Spor güvenliği teknolojileri kulüp ve taraftar bağını güçlendiriyor Güvenlik teknolojileri ile donatılan stadyum ve salonlara olan ilgi arttı.


Bu sayede aileler, stadyumlara ve salonlara gönül rahatlığı ile maç izlemeye gidebiliyor. Sensormatic, sunduğu yüksek çözünürlüklü kameralar, akıllı video yönetim sistemi ve isteğe bağlı olarak entegre edilebilen yüz tanıma teknolojisi, yangın algılama ve sesli anons sistemleriyle stadyum ve salon güvenliğini üst seviyeye çıkarıyor. Gelişen teknolojiyle birlikte Türkiye’de de akıllı spor merkezleri dönemi başladı. Stadyumlar ve spor salonları, dijital altyapılarla donatılırken, kamera ve sensörlerin topladığı veriler sayesinde taraftarların güvenliği en üst seviyeye çıkarıldı. Akıllı bilet uygulamasıyla girişler kontrol altına alındı, stadyumlara ve salonlara yapılan yatırımlarla konfor düzeyi artırıldı. Genelde bulundukları şehrin ya da semtin simgesi haline gelen stadyumlar, içinde barındırdıkları kulüp mağazaları, eğlence ve ağırlama alanlarıyla, taraftarlar için stadyum turu fırsatı sunmaları gibi unsurların da etkisiyle neredeyse 24 saat yaşam merkezleri haline dönüşmeye başladı. 25 yıllık tecrübesiyle, farklı sektörlere ve ihtiyaca özel tasarladığı marka bağımsız çözümlerle öne çıkan Sensormatic, stadyumların yanı sıra basketbol, voleybol ve hentbol gibi farklı branşların oynandığı salonlara yönelik spor güvenliği çözümleriyle dikkat çekiyor. Sunduğu teknolojiler Türkiye ve Avrupa’daki kulüplerin öncelikli tercihi olan Sensormatic, Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün maçlarını oynadığı Vodafone Park ve Akatlar Spor Kompleksi ile birlikte yeni teknolojilerle donatılan Çorum Stadyumu için kapsamlı projelere imza attı. Tüm yapıyı tek bir merkezden kontrol altına alabilen Sensormatic çözümleri, 2 megapikselden 30 megapiksele varan yüksek çözünürlüklü kameralar, akıllı video yönetim sistemi ve isteğe bağlı olarak entegre edilebilen yüz tanıma teknolojisi, yangın algılama ve sesli anons sistemleriyle stadyum ve salon güvenliğini üst seviyeye çıkarıyor. Tüm yapıyı tek bir merkezden kontrol altına alabilen Sensormatic çözümleri, 2 megapikselden 30 megapiksele varan yüksek çözünürlüklü kameralar, akıllı video yönetim sistemi ve isteğe bağlı olarak entegre edilebilen yüz tanıma teknolojisi, yangın algılama ve sesli anons sistemleriyle stadyum ve salon güvenliğini üst seviyeye çıkarıyor. Kameralar önemli, ya insan kaynağı? Günümüzde güvenlik teknolojileri denildiğinde akla ilk olarak güvenlik kameraları gelse de bu toplamın yalnızca bir bölümünü oluşturuyor. Güvenlik kameraları kendi içlerinde sahip oldukları teknolojiler, çözünürlük seviyeleri, merkezi bir yönetim portalı üzerinden anlık olarak yönetilip yönetilemedikleri, önceden belirlenmiş senaryolara göre alarm üretip üretememeleri gibi çok sayıda kritere göre ayrışabiliyor.


. Bu kriter zenginliği nedeniyle stat ve salon gibi, on binlerce taraftarın aynı anda bulunduğu ortamlar için yalnızca kamera sistemlerine sahip olmak yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle hem kulüp hem de güvenlik personellerinin işlerini daha iyi yapmalarını sağlayacak görüntüleri kesintisiz ve kaliteli olarak alabilmeleri gerekiyor. Sensormatic, bu noktada yalnızca sistemlerin kurulumunu gerçekleştirmiyor, aynı zamanda kurulumu yapılan teknolojilerin emniyet güçlerinin, kulübün ve federasyonun süreçlerine uygun yönetilmesini sağlayacak uzman insan kaynağını da sağlıyor. Eski nesil sistemlerde, görüntü kalitesinin yeterli olmaması nedeniyle güvenlik güçleri kıyafet renginden tanımlama yapmaya çalışırken yeni çözümlerle doğrudan kişinin yüzü görüntüleyebiliyor. Böylelikle maç esnasında sorun çıkaran kişiler, diğer taraftarların maç izleme keyfini bozmayacak şekilde uzaktan ve doğru tespit edilerek, maç bitimine kadar takip edilebiliyor. Güvenlik birimleri, ilgili kişiyi tespit ederek olayın türüne göre gerekli aksiyonları alıyor. Önceden belirlenmiş senaryolara göre, taraftarların bulunmaması gereken koridor, soyunma odaları, güvenlik merkezi gibi alanlara izinsiz bir giriş olması durumunda da sistem gerekli alarmları üreterek müdahale edilmesine olanak sağlıyor. Stadyumlarda her şey kayıt altında Sensormatic’in sunduğu video izleme çözümü, yüksek çözünürlüğe sahip tek bir kamerayla çok geniş bir alanın izlenebilmesine de olanak sağlıyor. Böylece 45 bin kişilik büyük bir stadyum, ortalama 55 kamerayla kayıt altına alınabiliyor. Bu 55 kameradan alınan hem canlı hem de kayıtlı görüntülerle hiçbir tereddüde yer bırakmadan eşkâl tanımlaması yapılabiliyor. Yüksek veri sıkıştırma özelliğiyle veri optimizasyonu sunan çözüm sayesinde daha az veri depolama alanına ihtiyaç duyuluyor. Sistemin bu yeteneği sayesinde bant genişliği ihtiyacı da en az düzeyde tutularak maliyetler düşürülebiliyor. Dedektörler sayesinde yangın riski en aza indiriliyor Bu alanlarda olası yangın riski de kurulan sistemlerle en aza indiriliyor. Sistem kapsamında, stadyum ya da ilgili spor alanında farklı noktalara dedektörler yerleştiriliyor. Bütün sistemler BİS (Bina Yönetim Sistemi) üzerinden kontrol edilerek, tek bir platform üzerinden yönetimi sağlanıyor. Güvenlik sistemlerinin kesintisiz biçimde entegre çalışması ve akıllı uyarılar oluşturması sayesinde tesis içinde yaşanan olumsuzluklar alan bazında tespit edilerek, Acil Anons sisteminin devreye girmesi sağlanıyor. Bu noktada acil anons sisteminin net duyulabilecek ve anlaşılabilecek ses kalitesi sunması önem taşıyor. Sensormatic Güvenlik Hizmetleri 25 yıldır sektör lideri olarak hizmet veren Sensormatic, sektöre ve ihtiyaca özel tasarladığı marka bağımsız çözümlerle öne çıkan bir teknolojik çözüm entegratörüdür. 300’e yakın uzman çalışanıyla ve Türkiye’deki 14 ofisi ile Perakende, Havacılık, Kamu ve Adalet, Bankacılık ve Finans, Ticari ve Endüstriyel, Enerji, Sağlık, Eğitim, Lojistik, Spor, Turizm ve Otelcilik alanlarına güvenlik ve operasyonel verimliliğe doğrudan etki eden teknolojik çözümler sunar. Sensormatic’in sunduğu çözümler; video izleme ve geçiş kontrol çözümleri, biyometrik sistemler, çevre güvenlik sistemleri, yangın algılama ve alarm çözümleri, elektronik ürün takip çözümleri, RFID ve mağaza içi analiz çözümleri, kişi sayma sistemleri, kablolu ve kablosuz ağ çözümleri gibi yenilikçi ve entegre teknolojilerden oluşur. *Sensormatic bir Securitas Grup şirketidir.

Emlakçılar Kötü İmajını Yok Etmelidir

Şile Emlakçılar Derneği ev sahipliğinde Mercanköşk Sosyal Tesislerinde emlakçılarla kahvaltılı toplantı düzenledi.


Toplantıya İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizameddin Aşa, yönetim kurulu üyemiz Murat Aytesi Murat Aytemiz, Hilmi Işıkör, Zingat ve bölge müdürü Mehmet Sarıkaş, İYİ Parti Şile İlçe Başkanı Kahraman Koç’un  yanı sıra emlakçılar katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Şile Emlakçılar Dernek Başkanı Kadir Gül, katılımcılara ve tüm konuşmacılara verecekleri bilgiler için teşekkür etti.

Ardından İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizameddin Aşa yaptığı konuşmada “emlakçılık bir meslektir ve üzerine yapışan kötü imajı yok etmek sizlerin elindedir” dedi.

Aşa konuşmasına şöyle devam etti; “ önceki belediye başkanının da katılmış olduğu bir toplantıda Şile’de 700 civarında emlakçı olduğunu söylemişti. Bakıyorum üye sayısı 10, esnaf odasında 10-15, ticaret odası hakeza öyle toplamda 50 emlakçı ediyor. O zamanlar hatırlayacağınız üzere biran önce odamıza kayıt olmanızı istemiştim. Yeni kanunla yeni uygulamalar geliyor demiştim. Ne demiştik biran evvel kanuni mükellefiyetinizi yerine getirin, bu işi yapıyorsanız elinizde çantayla seyyar satıcı gibi dolaşmayacaksınız. Bir ofisin varsa odana kayıt olacaksın.Odamızda senin yanında ve arkanda yer alacak.


05 Haziran 2018 de taşınmaz ticareti yönetmeliği yayınlandı ve şöyle diyor;bu güne kadar oda kaydı olan,odadan yahut Milli Eğitimden bir kurs belgesi olan otomatikman mesleğine devam edecek .Ama oda kaydı yoksa 05 Haziran 2018 itibarıyla ben emlakçılık yapmak istiyorum yada odaya kayıt olmak istiyorum diyenin önüne bir fatura çıkıyor.En az lise mezunu olacaksın diyor.Ofisin en az net 30 metre kare olacak diyor.Mesleki yeterlilik kurumunun sınavına katılıp belge alacaksın diyor.

Odamız güçlendikçe emlakcı güçlenmiş oluyor ve kayıt dışı dediğimiz bu ayakçılar sistem dışı kalacak. Bunun tek yolu da odanızı güçlendirmekten geçiyor.Bu ayakçılar sebebiyle istemediğimiz bir tabloyla karşı karşıyayız ve alnımızda bir leke olarak yapışmış duruyor.Biz hiçbir zaman bu kötü imajı kabul etmedik etmeyeceğiz de.22 yıllık mücadelem bu yüzden.Bu yönetmelikte yeterli değil ama en azından bir adım atıldı ve devletin gücü enselerinde.Biz bu gücü hissettirmek için bu işin içinde olacağız.Denetim ve ceza yetkisi almak için çalışıyoruz.Yetkiyi aldığımız zaman da kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız.Bizim alnımıza yapışan o kötü imajı yani sahtekarlar imajını sileceğiz.


YETKİ BELGESİ GEREKECEK

Oda Başkanı Nizamettin Aşa konuşmasına şöyle devam etti. Yönetmelik 05 Haziran 2018 tarihinden önce odamıza kayıtlı olan arkadaşlar yeni şartlara tabi olmayacağını belirtiyor. Şu an Zingat toplantısındayız ve zingat 05 Aralık 2019 tarihinden sonra sizden yetki belgesi isteyecek. Yetki belgesi olmadan ilan veremeyeceksiniz.Yetki belgesi olmadan tapuda işlem yapamayacaksınız.Yetki belgesi olanlar bakanlığın sitesinde yayınlanacak ve tapu düğmeye basınca kimin yetki belgesi var yok görecek ve ona göre işlem yapacak.Yakında tüm resmi kurumlarda tanımlanacaksınız ve hangi kuruma giderseniz gidin bu belge karşınıza gelecek.Tabi birde cezası var bu işin.10.000 liradan başlayan cezalar var.Eğer lise mezunu değilsen 10.000,ofisin 30 metre kare değilse bir 10.000 ve mesleki yeterlilik belgen yoksa bir 10.000 lira daha ayrı ayrı cezası var.Bizimde bir teklifimiz var eğer kayıt dışı ayakçı dediğimiz emlakcı ise cezalar 2 katı olsun diye.Biz emlakcıyı ihya etme ve seviyesini yükseltme derdindeyiz.Ne kadar bilinçli bir emlakçı birliği oluşturursak o kadar iyi olacak ve bizimde şikayetlerimiz azalacak.700 emlakçı varsa Şile’de bu 100 taneye düşecek.Bunun yanında mesleki yeterlilik belgesi zorunlu hale geldi. Bakanlıktan yetki belgesi vermeye geldiklerinde o ofiste başka bir iş yapılıp yapılmadığına bakıyorlar. Homofisi olana da belge vermiyorlar. Zingata da teşekkür ediyorum böyle bir toplantı düzenlediği için” dedi.


Katılımcılar emlak konusunda bazı öğütler vererek, mesleğin nasıl daha sağlıklı olabileceğini soru cevap şeklinde açıkladılar. Ardından imar konusuna vakıf olduğunu belirten eski belediyeci yeni emlakçı Ahmet Yerişenoğlu’da  bazı açıklamalarda bulundu. Yerişenoğlu; “emlakcı esnafı tapu kütüğünde alıcı ve satıcıyla birlikte paraf olarak imzası alınmadığı sürece bu çıkan yönetmeliklerin tamamı palyatif, pansuman tedbirlerden öteye geçmez. İkinci temel konu Türkiye’de zaten büyük bir ekonomik bir kriz var.Arkasından 10 Temmuz 2019 tarihinde tapu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair bir paket kanun düzenlenmesi yapıldı.Bu kanunla imar bant kanunu 8.13.15.18. ve diğer bazı maddelerde değişiklik oldu.Bu değişiklikle birlikte özellikle Şile ölçeğinde Şile imar planlarını bilen bir kardeşiniz olarak söylüyorum işimizi %70 ila %80 kaybettik” dedi.


Şile’nin Başpehlivanı Ali Gürbüz Oldu

Şile yağlı güreşlerinin başpehlivanı Ali Gürbüz oldu.


13 Eylül 2019 Cuma günü gerçekleşen  Şile yağlı güreşlerinin başpehlivanı Ali Gürbüz oldu.

13. Geleneksel Şile Yağlı Güreşleri’nde Türkiye’nin başpehlivanları Kumbaba Sal Mevkii’nde bulunan Şile Er Meydanına çıkarak başpehlivanlık yarışı için kıyasıya mücadele ettiler. 30 civarı paşpehlivan 300 güreşçinin katıldığı Şile yağlı güreşlerinde Ali Gürbüz birinci, Recep Kara ikinci ve Mecit Yldırım üçüncü oldu.


Cuma sonrası mehteran takımının verdiği mini konserle başlayan güreşlere  her yıl olduğu gibi bu yılda yoğun ilgi vardı.

Kumbaba Gençlik Parkı (Kumbaba Sal Mevki) Güreş Alanı’nda gerçekleşen 13. Şile yağlı Güreşlerine 30’u baş pehlivan olmak üzere farklı branşlarda 300’e yakın güreşçi mücadele etti. Birbirinden yiğit pehlivanların yer aldığı güreşler zaman zaman nefesleri kesti.


Şile Belediyesinin düzenlediği 13. Geleneksel Yağlı güreşler akşam saatlerine kadar devam etti. Ak Parti Milletvekili Osman Boyraz’ında katıldığı güreşlere Belediye Başkanı İlhan Ocaklı ev sahipliği yaptı. Şile Kaymakamı, Garnizon Komutanı, siyasi partilerin temsilcileri, meclis üyeleri,mahalle muhtarları, stk temsilcileri ve vatandaşların katıldığı güreşler coşku içinde ilgi ile izlendi.


Belediye Başkanı İlhan Ocaklı tüm sporculara başarılar dileyerek sözlerine şöyle devam etti; “biz her zaman sporun ve sporcunun yanında olmaya deva edeceğiz, Yaza veda ettiğimiz bu günlerde böyle güzel bir havada bizlere bu coşkuyu yaşatan ve emeği geçen herke teşekkür ediyorum. Tüm pehlivanlara başarılar dilerken, kazanan başpehlivanları da şimdiden tebrik ediyorum” dedi.


Akşam saatlerine kadar devam eden güreşlerin tamamlanmasıyla birlikte ödül törenine geçildi. Güreşçilere yoğun ilgi gösteren güreşseverler, yağlı vücutlara aldırış etmeyip, dokunarak fotoğraf çektirmekten de geri kalmadılar. Güzel bir etkinlik oldu diyerek memnuniyetlerini ifade eden güreşseverler “seneye görüşmek üzere” diyerek dağıldılar.