Gebze’de bulunan Klöckner Pentaplast Firması Şile sahillerinde plastik atık topladılar.

Şile Ayazma sahilini dolaşan Firma yetkilileri Genel müdür Kurt Kuruç, İnsan kaynakları müdürü İbrahim Çay ve çevre dostları, amaçlarının plastik atıklarının okyanusları ve doğayı kirletmesine dikkat çekmek olduğunu belirttiler.

Şile’nin yaklaşık 10 km olan sahili hafta sonları milyonları ağırladığı için bilinçsizce kullanıldığından kirlenmenin de önüne geçilememektedir. Çöpü azaltma ve böylelikle de kullanılmış plastiğin değerli bir hammadde olarak görülmesini sağlamak amacı ile firma yetkilileri bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada; “Plastiklerin hem günümüzdeki hem de gelecekteki rolü son derece önemlidir. KP Gebze olarak bu geleceği Pozitif Plastik Sözü ile şekillendiriyoruz. Kullandığımız kaynaklardan gelecekte optimum şekilde yararlanmayı planlıyoruz. Ambalajların daha fazla geri dönüştürülebilir olduğu ve daha fazla dönüştürülebilir malzeme ve sürdürülebilir kaynağın kullanıldığı bir gelecek düşünüyoruz.

Geri dönüşümün öneminin herkes tarafından anlaşıldığı ve desteklendiği, plastiğin bir kaynak olarak görüldüğü bir gelecek düşünüyoruz. Hepimizin plastik için döngüsel bir ekonomiye dahil olduğu bir gelecek düşünüyoruz. Çöpü azaltma ve böylelikle de kullanılmış plastiğin değerli bir hammadde olarak görülmesini sağlama ve iklim değişikliğini önleme konusunda büyük düşüncelerimiz var.

Ambalajlarımız sayesinde ürünleri korumaya ve gıda atıklarını önlemeye devam edeceğiz. Pozitif Plastik Sözümüz [1]kp’nin yolcuğunda bir sonraki adımdır; ancak bu adımı yalnız atamayız Desteğinize ihtiyacımız var Hedeflerimize yalnızca çalışma arkadaşlarımız, müşterilerimiz ve tüketicilerimizle olduğu gibi perakendeciler, markalar ve hükümetler, yerel yetkili makamlar, geri dönüştüren ve [1]atıkları işleyen kuruluşlarla birlikte ulaşabiliriz Plastikle daha sürdürülebilir ve daha az atığın olduğu bir gelecek için çıktığımız bu yolculukta bize katılabilirsiniz” şeklinde ifade edildi.

Türkiye’nin en Büyük Kurbanlık Boğası (1780 Kg) Şile de

Kurban Bayramına günler kala, Türkiye’nin en büyük kurbanlığı Şile’ye geldi.

1780 kg ağırlığındaki boğa, Şile köylerinde bulunan ihtiyaç sahiplerine gidecek.

15 Temmuz gazisi, hayırsever Uğur Kemal Suksan, iki yıldır Şile köylerinde ihtiyaç sahibi ailelere yaptığı yardımlar ile gönüllerde yerini aldı. Yardıma muhtaç kişiler hayırseverin kim olduğunu bilmeden, her yıl kendilerine düzenli olarak yardım edene dua edip, “böyle insanları Allah başımızdan eksik etmesin. Bu zamanda böyle insanların var olması bizleri mutlu ediyor” diyorlar.

Geçen yıl olduğu gibi bu yılda kurbanını Şile’de kesecek olan Uğur Kemal Suksan, “Şile’de önemli dostlarım var, sık sık Şile’ye gidiyorum ve hem Şile’yi hem de Şileli’yi seviyorum. O yüzden kurbanımızı orada kesmeyi uygun görüyorum” dedi.

Daha önce Erzak,Çocuklar için Bayramlık,Okul kırtasiye malzemeleri,Engelli tıbbi gereçleri vb.yardımlarda bulunan  GAZİ Uğur Kemal SUKSAN’a Şile köylerindeki ihtiyaç sahibi aileler kendisine menet borcu olduğunu ifade ettiler.

“Tarımsız bir turizm Şile’de tek kanatlı bir kuş gibi olur”

Şile Kaymakamlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Tarımsal verileri” konulu toplantı Halk Eğitim Merkezi Çok Amaçlı Salonunda gerçekleştirildi.

Toplantıya Şile Kaymakamı, Süha Karaboran, Jandarma Komutanı, muhtarlar, stk temsilcileri ve kurum amirleri katıldı.

Kaymakam İbrahim Süha Karaboran konuşmasında bu tarz toplantıların Şile’ye faydalı olduğunu düşünerek, gündeme göre zaman zaman kurumlarla istişareler yapıp, fikir alışverişinde bulundukları toplantılar düzenlediklerini ifade etti.

Karaboran; “bu toplantıları yakın geçmişte başlattık. Aslında havanda su dövüyormuşuz gibi bir şey olmasını da istemiyorum. Yani yaptığımız bu toplantıların somut bir dönüşü olsun. Yaz dönemi boğulmalarla ilgili bir toplantı yaptık. Sonuçtan gidersek faydalı oldu gibi. Turizm Şile’nin geleceği dedik, turizmin şileye katkıları, senede 2.5, 3 ayın dışına ve bir yıla nasıl yayarız gibi fikirlerle tarım konusuna geldik. İlk bakışta alakasız gibi görünmesi çok sığ bir düşüncedir. Alında çok çok alakalı, özellikle Şile’de çok alakalıdır. Tarımsız bir turizm Şile’de tek kanatlı bir kuş gibi olur. Turizm yalnızca denizden ibaret değildir. Turizmin bir sürü ayağı var hepimiz biliyoruz. Sağlık turizmi, spor turizmi, kültür turizmi gibi, turizmde eğitim gibi çok kolu, ayağı olan bir sektör. Tarımı buna Şile’de dahil etmemiz lazım. Şile İstanbul’un 3. Büyük coğrafyası, yaklaşık 800km2 lik bir arazi, yüzde 80 orman gibi. Sadece 2,5 ay denize mahkum olmaması lazım. Bu katılımlı toplantıların ana fikri ilçenin sektörel bazda dinamiklerini nasıl harekete geçiririz, harekete geçenlere nasıl bir ivme kazandırırız, hız kazandırırız da ilçemize bir ilave güç sağlarız. Bunu arzu ediyoruz” dedi.

TARIM İLE MUTLU ŞİLE

İlçe Tarım Müdürü Kemal Benli, İlçe Müdürlüğünün ilçedeki konumu, faaliyetleri neler olmuştur, görev alanlarına neler giriyor ve daha sonra paydaşlarıyla hangi ortak konularda Şile’yi “tarım ile mutlu Şile” şeklindeki sloganla bu yönde nasıl ileriye götürebiliriz” diyerek Şile’de tarımsal verileri slayt eşliğinde yaptığı sunumla anlattı. Seracılık, hayvancılık, fındıkçılık,arıcılık, balıkçılık gibi bir çok konuda bilgi verirken, Şile’de ekili alan 29,067,00 Dekar, çiftçi sayısı 120 2018 yılı tarımsal verileri de sundu.

İşlenilebilir arazi tarla (nadas dahil) 9070, sebze alanı 2077meyve alanı 17244, sera alanı 490, fındıklık 3049 kavaklık/söğütlük ürün getirmez alan 33570 toplam alan 75500

Toplantı soru-cevap şeklinde yapılan fikir alışverişi ile son buldu.

Şile Ayazma mevkisinde bulunan Yelken Beach’te  sabah saatlerinde yangın çıktı. Çıkan yangınla birlikte ahşap olan büfe kısa sürede kullanılamaz hale geldi.

Şile sahilde bulunan ahşap büfede sabah 05.30 sularında ve elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangın kısa sürede alevlenerek tüm büfeyi sardı. İtfaiyeye haber verilmesi üzerine ekipler tarafından yangına müdahale edilerek, yangın söndürüldü. Ahşap bina yanarak, kullanılamaz hale geldi. İçeride şans eseri kimsenin olmaması, tek teselli oldu.

Cahit Savcı’ya ait olduğu öğrenilen büfeden geriye kullanılamaz bir yapı kaldı.

Yeni binaların yanında mevcut binalarına eklentiler yapan mülk sahipleri, binaların fotoğraflarını çekerek ve 31 Aralık 2017 öncesinde yapılmış gibi belirtip, imar barışı başvurusunda bulunuyorlar. Yetkilerin bu talana dur demesinin vakti gelmedi mi?

Türkiye’de ruhsatı bulunmayan yapıların kayıt altına alınmasını sağlayan “İmar Barışı” uygulaması geçen yıl 7143 Sayılı Torba Kanun’la çıktı. 18 Mayıs 2018 yılında yürürlüğe giren mevzuata göre, İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. Madde ile 31 Aralık 2017’den önce yapılan kaçak yapılar ‘Yapı Kayıt Belgesi’ adıyla kayıt altına alınabiliyor.

İmar affı ile kaçak yapı sorunlarının çözülmesi beklenirken, tam tersine kaçak yapıların özendirildiği iddia edilmektedir.

Alınan bilgiler arasında Şile’de son bir yılda 11 bin civarında kaçak yapı ve yeni eklerin olduğu belirtilmektedir. 22. Sayımızda da yapmış olduğumuz habere göre “birçoğunu tespit eden belediye ekipleri, durumu rapor etmelerine karşın herhangi bir yaptırım uygulanmadığı ayrıca bunlara bir tedbir alınmadığı da, yasal ve sorumluluk sahibi vatandaşlar tarafından tepkilere neden olmaktadır. Kaçak yapı sahipleri bir hafta içinde binayı yapıp, eski bina diye evrak hazırlama mücadelesi verirken, belediye tarafından buna önlem alınması talep edilmektedir. Kaçak yapılaşmanın önüne geçmek için tedbir alınmaması, kısa sürede kaçak yapılaşmayı artırdığı görülmektedir” demiştik.

Örneğin vatandaş şikayeti üzerine yapılan araştırmada Göçe mahallesinde 3432 parselde  252 m. arsanın 2017 Büyükşehir uydu fotoğrafında fındık bahçesi gözüküyor olmasına rağmen bugün üzerinde 40 metre uzunluğunda trene benzer bir yapının olması şaşkınlık yaratmaktadır. Belediye ekipleri tarafından 2017 yılı sonrası yapılan binaların tespiti yapıldıktan sonra gerekeni yapmaları caydırıcı olacağı gibi, yıllardır imar bekleyen Şile köylüsüne bir çivi dahi çaktırmayan yasa ve yetkililerinde daha duyarlı davranmaları beklenmektedir.

 Uzmanlar ve meslek örgütü temsilcileri, “Kaçak yapılaşma ve kamu arazilerinin işgali özendirildi yorumlarını yaparken, hiçbir denetim yapılmadan kaçak yapılar, sahiplerinin beyanı doğrultusunda “Yapı Kayıt Belgesi” aldığı iddia ediliyor.

İmar Barışının uzatılmayacağını bildiren yetkililerin bu talana biran önce son vermeleri ve denetimleri sıkı yapmaları beklenmektedir.

Rekabet değil, kalite ve müşteri memnuniyeti

Kumbaba Mahallesinde 500m2 kapalı alanı olan Sakure Cafe Restaurant, yazın sıcağında, konsepti ve soğuk içecekleri ile müşterilerini serinletiyor.

Kumbaba Mahallesinde 500m2 kapalı alanı olan Sakure Cafe Restaurant, yazın sıcağında, konsepti ve soğuk içecekleri ile müşterilerini serinletiyor.

İçerisinde dünya mutfağının yanı sıra, cafe ve pastanesi de olan mekanın lezzet bölümüyle birlikte, keyifli sohbetlerin adresi olarak ta tercih ediyor.

Pastane, Cafe ve Restaurant konseptini bir arada uygulayan hizmet anlayışı ile müşterilerini ağırlamaya devam ediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin ardından Millet ittifakının adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasıyla birlikte rahat bir nefes alan İyi partililer, seçim sonrası piknik ve eğlenceyle kutlama yaparak, stres attı.

İYİ Parti Şile Kadın Kolları tarafından düzenlenen pikniğe çok sayıda İYİ Partili kadınların yanı sıra Genel Bsk. Yrd. Berna Sukas, GİK üyesi Emine Küçükali, Neslihan Seven ve İl Bsk.Yrd. Ruşen Şık’ın yanı sıra İlçe Başkanı Kahraman Koç ve partili meclis üyeleri katıldı.
Açılış konuşmasını Şile Kadın Kollarına henüz atanan  Duygu Someren yaptı.

Kadın Kolları Başkanı Duygu Someren, “31 Mart ve akabinde 23 Haziran seçim çalışmalarının ardından ülke için sevincimizi duyduğumuz özlemi ve mücadelemizi bir nebze olsun kutlamak adına, bizlerin her zaman yanında olan Genel Merkez yöneticileri, İl Başkanım Sayın Buğra Kavuncuoğlu ve yönetimi, siz değerli dostlarım, arkadaşlarım, Şilemizin çok kıymetli STK Başkanları, yöneticileri hepiniz hoş geldiniz. Hep birlikte Şile için çok güzel çalışmalar yapacağız ve bu çalışmalara gönülden destek vereceğinize inanıyorum” dedi.

Ardından İYİ Parti Şile İlçe Başkanı Kahraman Koç’ta; “bu toplantı İYİ Parti Şile İstanbul’da Kadın Kollarının düzenlemiş olduğu ilk toplantı olması hasebiyle siz değerli dostların böyle gönülden katılmanızdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Çok ciddi telefonlar aldık, “biz orda neden yokuz” diye. Bundan sonraki organizasyonları 500’lere, 1000’lere çıkartacak şekilde çok daha donanımlı ve çok daha büyük bir şekilde gerçekleştireceğiz inşallah. Bu eğlencenin adı Birlik, beraberlik eğlencesi. Biz kimseyle nispet olsun diye böyle bir şey yapmıyoruz. Birleştirmek, birlik ve beraberlik için bu toplumdaki ayrımcılık yapanların yanlış yaptığı ve ders aldığı bir seçim sonrasında nasıl birlik olur bunu göstermek için bugün eğleneceğiz, yarın çalışacağız. Bir olacağız, birlik olacağız, aramıza fitneyi kesinlikle sokmayacağız. Bunu başardığımız takdirde bizim önümüzde kimse duramaz. Biz Türk Milletiyiz” dedi.

Konuşmaların ardından hep birlikte piknik yapıldı.

Bu yıl 15. Yapılacak olan Şile Plaj voleybolunun tanıtım toplantı yapıldı.

Organizatörlüğünü Savaş Çetin’in yaptığı ve geleneksel Plaj voleybolunun 15. bu hafta gerçekleşiyor.

5, 6, 7 Temmuz tarihleri arasında Şile Ayazma Plajında, 12, 13,14 Ağva Halk Plajında  gerçekleştirilecek olan Plaj Voleybolunun tanıtımı Bilir Paastanesinde basına verilen kahvaltı ile tanıtıldı.

Kahvaltılı toplantıya Şile Belediye Başkan Yardımcısı Abdulla Güllüce, İlçe Spor Müdürü Tanju Altunay, Voleybol konseyi ve basın katıldı.

Organizatör Savaş Çetin, bu yıl 15. Gerçekleştirilecek olan Şile Plaj Voleybolu hakkında basına bilgi verdi.

Çetin, “15 yıldır gerçekleştirdiğimiz plaj voleybolumuzun son üç yılında biraz daha profesyonelleştik. Sporcularımızın çoğu yerli sporculardan oluşuyor. Şile bu anlamda çok sporcu yetiştirdi. Yerel bizler için çok önemli.  Şile gençlerine sahip çıkmak adına onlara elimizden geldiğince destek vermeye çalışıyoruz. Belediyemizde bu konuda hassasiyetlerini bizlerle paylaşıyor ve desteklerini esirgemiyor. Kaymakamlık, İlçe Spor Müdürlüğü ve esnafımızda bu konuda gereken desteği veriyor. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz.  Bu yıl ilk defa aynı organizasyonu Ağva’da da gerçekleştireceğiz. Onlarda desteklerini esirgemediler. Onlara da buradan teşekkür ediyoruz” dedi.

İlçe Spor Müdürü Tanju Altunay’da; “spor hayattır, spor adına yapılan her şey çok önemlidir. O trendi her geçen yıl daha da yükselen Plaj Voleybolumza ciddi anlamda emek veren ve geleneksel hale getiren Savaş Çeti’e, siz basın mensuplarına ve tüm sporcularımıza, kurumlarımıza ve esnafımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Şile Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Güllüce’de, “biz belediye olarak ve özellik Belediye Başkanımızda bu konuları çok önemsiyorlar. O yüzden bu yıl 15. Düzenlenecek olan Plaj Voleybolu için bizlere düşen görevleri seve seve yerine getirdik. Spor insan hayatının vazgeçilmezidir. Sporun ve sporcunun desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu organizasyonda emeği geçenlere bizlerde teşekkür ediyoruz” dedi.

Konuşmaların ardından Spor komitesi ve Savaş Çetin tarafından Belediye Başkan Yardımcısına ve İlçe Spor Müdürüne birer forma hediye edildi.

Şile’de bulunan 16 Kıbrıs gazisine 45 yıl Şile Kaymakamlığı tarafından  K.K.T.C. milli mücadele madalyası  verildi.

27 Haziran Perşembe günü Şile Kültür Merkezinde düzenlenen törenle 45 gaziye madalyaları verildi.

Törene; Şile Kaymakamı İbrahim Süha Karaboran, Garnizon Komutanı Albay Ali Beşir, Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Hava Uçaksavar Er Eğitim Merkez Komutanlığı, Emniyet Müdürlüğü, kurum amirleri, gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Kıbrıs Barış harekatı ile hazırlanan slayt gösterisi yapıldı. Ardından Bilal Gün tarafından kur-anı kerim  tilaveti okundu. Hava Üsteğmen Yavuz Selim Kahya tarafından “bayrak” şiiri okundu ve Kıbrıs gazisi deniz astsubayı  gazi Orhan Güçlü o yıllara dair bir anısını anlattı.

Belediye Başkanı İlhan Ocaklı konuşmasında; “bu memleket size minnettardır. Sizlerin verdiği bu destansı mücadele bizlere örnek oluşturdu. Bu bayrak, vatan ve toprak uğruna hepimiz canımızı seve seve vermeye hazırız” dedi.

Garnizon Komutanı Albay Ali Beşir’de yapmış olduğu ders niteliğindeki konuşmasında; Osmanlı İmparatorluğunun bilimden uzaklaşmaları, petrolün Osmanlı toprakları içerisinde bulunması ve batılı devletlerin planları ile birlikte aralarında “Osmanlı devleti 23-30 yıl daha yıkılmazsa bir daha kolay kolay yıkılmaz” diyerek Osmanlı’yı yıkma planlarını gerçekleştiriyorlar.Sonunda 1. Dünya savaşı sonrası 6 ay içinde Osmanlı Devletini yıkıyorlar. Ardından rahmetli Atatürk çıktı ve Kurtuluş savaşının ardından T.C. kurdu. 1960 tarihinde Birleşik Kıbrıs Devleti kuruldu. Ardından 1974’te Kıbrıs Barış harekatı yapılıyor. Rahmetli Ecevit ve Erbakan’nın çabalarıyla bugünkü Türklerin olduğu bölge alınıyor. Ben gazilerimizden, Kıbrıs’a ayak basan büyüklerimizden hangi yok şartlarda neler yaşadıklarını çok iyi dinledim. Gerçekten çok büyük mucizeye imza attılar. Ben buradaki gazilerimizin nezdinde tüm gazi ve şehitlerimizi minnet, şükran ve rahmetle anıyorum” dedi.

Şile Kaymakamı İbrahim Süha Karaboran ise konuşmasında; bildiğiniz gibi şanlı tarihimiz binlerce yıldan beri sayısız askeri zaferlerle doludur. Biz bugün bu zaferlerle gurur duyduğumuzu söylüyorsak, göğsümüzü gere gere övünüyorsak bu şehitlerimizin, kahraman atalarımızın, gazilerimizin fedakarlıkları ve kahramanlıklarıyla mümkün olmuştur. Millet olarak onlara ne kadar minnet etsek azdır. Bugün burada 16 gazimize K.K.T.C.’nin hazırladığı madalyalar takdim edilecektir. Bu bizim için büyük bir onur, burada bulunanlar içinde tarihi bir andır diye düşünüyorum. Huzurlarınızda kendilerine minnet ve şükranlarımı arz ediyor ellerinden öpüyorum” dedi.

Protokol konuşmalarının ardından 16 Kıbrıs gazisine madalyaları takdim edildi ve hatırı fotoğrafı çekildi.

Ardından Garnizon Komutanlığında hep beraber öğlen yemeği yenildi.

Tatil bölgelerinin vazgeçilmezleri arasında bulunan eğlence sektörünün en gözde mekanları arasında Fusha gelmektedir.

Gündüzleri muhteşem manzarada lezzet turuna çıkan müşteriler, akşam saatlerinde çay ve kahve Şile’yi seyretmenin keyfini çıkarıyorlar. Fusha,  Şile’nin yanı sıra İtanbul’un gözde eğlence mekanları arasında yerini alarak, kendi markasını oluşturdu. Hemen her yaş gurubunun uğrak yeri olan Fusha’ya gelen gençler, doyasıya eğlenip,  stres atarak tatilin keyfini çıkarıyorlar. Ünlü sanatçıların yanı sıra tanınmış isimlerlerden oluşan DJ’ler de kendi hayran kitlelerine hitap ederek, müziğe ve eğlenceye doyuyorlar.

Yıllardır eğlence sektörünün içinde bulunan ve sektördeki gelişimi, değişimi yakından takip eden Emre Budur, “turizm sektörü gerçekten zor bir sektördür. Sizin elinizde olmayan birçok nedene bağlı olması da çabasıdır. Örneğin turizmciler, değil haftalık günlük hava durumlarını takip ederler. Çünkü bozuk  sektörün en büyük düşmanıdır.   Eğlence sektörü vazgeçilmezlerimiz arasındadır. Sizin ne sunduğunuzun önemi kadar, müşterinin ne istediği de önemlidir. Bu dengeyi iyi kuramadığınız takdirde başarılı olmak gibi bir şansınız yoktur” dedi.

Fusha’nın yanı sıra Aqua Beach’i de işleten Emre Budur, turizmin bir bütün olduğunu ve tek başına başarılı olmak gibi hiç kimsenin lüksü olmadığının da altını çizerek, “turizm, konaklamasından, yemeğinden, temizliğinden, eğlencesinden, denizinden vb birçok detaya hizmet eder. Bunların her biri ayrı sektör gibi görünse de, turizm başlığı altında yöneticisiyle, vatandaşıyla ve hizmetle doğru orantılıdır. Sezonun kısa olması bizlerin ve Şile’nin dezavantajıdır. Amacımız ve emeğimiz bunu 24 aya yaymaktır. Bu da, dediğim gibi el birliği ile başarılabilecek bir olaydır. Şile; denizi, doğası, eğlencesi ile birlikte İstanbul’un göz bebeğidir” dedi.