CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı okullarda öğrencilere ücretsiz öğün dağıtılması çağrısında bulundu.

CHP Şile Kadın Kolları yaptığı basın açıklamasında “öğrencilere ücretsiz öğün dağıtılması” çağrısında bulundu. CHP Şile İlçe Kadın Kolları Başkanı  Hanife Güler yaptığı açıklamada; “

 Ülkemizin en acil çözülmesi gereken sorunlarından biri, çocuk yoksulluğudur. Ekonomik kriz nedeniyle gıda fiyatlarındaki artış özellikle dar gelirli aileleri vurdu. Bu da çocukların sağlıklı, dengeli beslenmesini engelledi, çocuklarda yetersiz beslenme yaygınlaştı” dedi.

Güler şöyle devam etti; “

 Araştırmalara göre de Türkiye’de 5 yaş altı çocukların bodurluk oranı yüzde 10’lara kadar yükseldi. Üstelik bu sayılar her geçen gün artıyor. Çocuklar açlık kıskacına hapsolmuşken, AKP çocukların bir öğün yemeğine dahi göz dikti. Seçim öncesinde, okullarda ‘1 öğün ücretsiz yemek’ verdiği öğrenci sayısını 5 milyona çıkaracağını vadeden tek adam iktidarı, okul öncesi ve yatılı okullarda verdiği ücretsiz öğünü kesti. 1 milyon 400 bin öğrenciyi tek öğün doyurmak bile gözlerine battı. Deprem bölgesi hariç tutularak ücretsiz öğün kaldırıldı. Hem de bir genelge ile… Bu elimde gördüğünüz genelgede ne mi var? Açlığa sürüklenen çocuklar var.

Yetersiz olan bu uygulama hangi gerekçe ile kaldırıldı?

Tasarruf için mi?

Tasarruf yapacaksınız, Saray harcamalarından yapın.

Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 100 artırılarak 10 milyar 877 milyon liraya ulaştı. Küçücük çocukların boğazından tasarruf yapana kadar şaşalı hayatlarınızdan tasarruf yapın.

Bu çocuklar hepimizin. Buradan AKP’ye oy veren kadınlara sesleniyoruz: senin çocuğunu aç bırakan partiye oy vermeye devam edecek misin? 2

“Her ailede en az 3 çocuk olmalı” diye şart koşanlar, bu çocukların karnı nasıl doyacak hiç düşünmüyor mu? Sorumluluk hissetmiyor mu?

İktidar çocukların durumunu sadece seçim öncesinde oy için düşünüyor “muş” gibi yaptı. Hatırlatmakta fayda var: Kasım 2022’de Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşülürken, CHP’nin de içinde bulunduğu muhalefet partilerinin okullarda 1 öğün ücretsiz yemek verilmesi için sunduğu ek bütçe teklifi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedilmişti. Israrlarımız ve konuyu sürekli gündemde tutmamız neticesinde eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, okul öncesi eğitimdeki tüm okullarda ücretsiz olarak yemek verileceğini açıklamıştı. Hatta bakan bu uygulamanın kapsamının genişleyerek, pansiyonlu okullardaki tüm öğrencilere de ücretsiz olarak yemek vereceğini “müjde” diye duyurmuştu. Bu adımlarla, 5 milyonun üzerinde öğrenciye ücretsiz öğün verilecekti. Fakat okul öncesi ve yatılı okullarda 1 öğün ücretsiz yemek verme kararı sadece yarım dönem sürdü. Seçim bitti, çocuklar unutuldu. İşte bu nedenle “bu iktidarın, ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur” diyoruz!

Çocuklar okulda açlıktan bayılırken ücretsiz öğün konusunun rafa kaldırılmasına asla izin vermeyeceğiz.

Hepimiz çok net biliyoruz ki; özellikle okul çağındaki çocukların sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmesi çok önemlidir. Bu konuda hekimler sürekli uyarılarda bulunuyor. Yetersiz beslenmenin çocukların fiziki ve bilişsel gelişimini bozduğuna ilişkin ikazlar her geçen gün artıyor. Uzmanlar, anne karnından 0-4 yaşa kadar yetersiz beslenen çocukların hayata bir adım geriden başladığını, bağışıklık sistemi zayıfladığı için sık hastalandığını söylüyor. Ayrıca beslenmedeki eksikliğin çocukların okullardaki başarısını düşürdüğü çok net belirtiliyor.

Geldiğimiz son noktada çocukların sağlıksız beslendiği TÜİK tarafından dahi gizlenemedi. TÜİK’e göre 7 milyon 600 bin çocuk dengeli beslenmiyor. Toplam çocuk sayımız 22 milyon 738 bin 300. Bu çocukların yüzde 33,7’si yani 7 milyon 662 bin 807’si maddi 3

yoksulluk çekiyor. TÜİK’in 2022’ye ilişkin Türkiye Çocuk Araştırmasına göre, meyveyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 50, sebzeyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 33’tür. Et, tavuk veya balığı her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı ise yüzde 12.7’de kaldı. Yetersiz beslenme oranının en yüksek olduğu il yüzde 20,6 ile Şırnak oldu. Çocuklarımız için et, süt, peynir, yumurta ya da meyve lüks oldu.

Değerli Basın Mensupları,

Anneler çaresiz bırakıldı. Açlık sınırının altında kalan asgari ücret ile geçinmeye çalışan aileler, çocuklarını okula aç gönderiyor, çocukların beslenme çantası boş…

Basına yansıdığı üzere, okuldan verilen listeye göre beslenme çantasını doldurmanın maliyeti haftalık 175 TL’yi buluyor. Bir evden üç çocuk okula gittiğinde haftalık maliyet 525 TL’ye çıkıyor.

Okullardan verilen listeye göre, birinci sınıfa giden bir öğrencinin beslenme çantasına; ceviz, fındık, badem gibi kuruyemiş, bir meyve, içecek olarak süt, ayran veya meyve suyu konulması isteniyor. Bir adet muzun fiyatı ortalama 15 lira, bir adet elmanın fiyatı 7 lira, küçük sütün fiyatı 9.5 lira, küçük ayranın fiyatı 5 lira, küçük meyve suyunun fiyatı 7.5 lira, bir simit 15 lira iken bu beslenme çantası nasıl dolacak? Annelerin beslenme çantasına bayat ekmeği ıslatıp koyduğunu biliyoruz. Veliler, lise çağındaki çocuklara dahi harçlık veremiyor, akşamdan kalan yemekle çocuklarını okula gönderiyor. Aç bir çocuğun, sıra arkadaşının sandviçinden bir ısırık istediği haberini hepimiz utanarak okuduk. Derste açlıktan bayılan çocuklar hepimizin yüreğini yakıyor. Bu utanç ülkeyi yönetenlerindir.

Durum bu kadar korkunç iken okullarda ücretsiz öğün olmaması kabul edilemez. Bu sorun acilen çözülmelidir. Elektrik düğmesine basıldığında dört, musluk açıldığında beş çeşit vergi alan iktidar, çocuklara bir öğün ücretsiz yemeği vermelidir. Bu bir lüks değil, zorunluluktur. Ülkemizi ekonomik krize sürükleyen, derin yoksulluğu yaygınlaştıran iktidar, sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmelidir. 4

Her fırsatta partimiz üzerinden kara propaganda yapanlar, Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerin uygulamalarını örnek almalıdır. Belediyelerimiz çocuklarımız için beslenme seferberliği başlattı. İlk ve orta öğretim öğrencilerine yönelik “beslenme çantası” projeleri kapsamında, her gün, on binlerce öğrencimize gıda desteği veriyoruz. Ayrıca üniversite öğrencilerine sıcak çorba ve bir öğün ücretsiz yemek veriyoruz. Biz kısıtlı imkânlarla, öğrencilere destek vermek için çaba sarf ederken, iktidarın sadece okul öncesinde verdiği ücretsiz öğünü kesmesi tam bir rezalettir. Çocukların açlığı üzerinden siyaset yapılmaz, yapılamaz.

Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyene, çocuklarımız okulda karnını doyurana dek verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Geleceğimiz olan çocukların hayatının göz göre göre karartılmasına izin vermeyeceğiz.

Bugün ülke genelinde tek ses olduk, iktidara sesleniyoruz: Ücretsiz öğün acil ihtiyaçtır ve bu konu derhal çözülmelidir.

Bugünden itibaren her il ve ilçede eylemler başlatıyoruz” dedi

Şile Dernekler Federasyonu olağanüstü Genel Kurul yaparak üye sayısını 7 den 19’a çıkardı.

17 Eylül Pazar Günü Dernek Merkezinde yapılan Olağanüstü genel kuruluna Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Eski Belediye Başkanı Can Tabakoğlui, siyasi parti başkanları, Muhtarlar Dernek Başkanı Timur İzmir, muhtarlar ve dernek başkanları katıldı.

Yaklaşık 2 yıl önce ŞADER öncülüğünde kurulan Şile Dernekler Federasyonu gün geçtikçe üye sayısını artırmaya devam ediyor. 7 Dernekle yola çıkan Federasyon yapılan olağanüstü kongre ile üyelerini 19’ a çıkarttı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından divan başkanlığı seçimi yapıldı. Divan Başkanı Ali Turan, Divan katipliğine Fahrettin Sağlam ve Serkan Uzunoğlu seçildi.

Gündem maddesi değişikliğinde “Federasyon Yönetim Kurulu asil ve yedeklerinin 15 asil, 15 yedek iken 25 asil, 25 yedek olmak üzere çoğaltılması konusundaki tüzük maddesi değişikliğinin görüşülmesi” oylanarak değiştirilmiştir.

Federasyon Başkanı Süleyman Hilmi Eren konuşmasında birlikte yola çıktıkları arkadaşlarını saydı. Şile Ağva ve Civar Köyleri Derneği, Kurna Köyü Derneği, Bozgoca, Teke, Akçakese, Orucoğlu, Bucaklı Köy Dernekleri olarak bir araya gelip Federasyonumuzu kurduk ve hızlı bir şekilde çalışmalara başladık. Şuan 19 Derneğe çıktık. Şile Köylerinde yaklaşık 33 Dernek var. Onlarla da bir araya gelmek için çalışmalarımız devam ediyor. Şuan ilave ettiğimiz dernekler ise Gökmaslı Köy Derneği, Şuayipli, İmrenli, Kurfallı, Geredeli, Sofular, Karakiraz, Sahilköy, Hacı Köy, Kabakoz, Kumbaba ve Meşrutiyet

Tüzüğümüzde 15 asil, 15 yedek maddesi vardı. Bu gün bunu değiştirmek için Olağanüstü Kongremizi yaptık ve oylarınızla da değiştirdik. Birde aramıza yeni katılan Derneklerdeki arkadaşlarımızdan yönetime aldık. Hep birlikte daha güzel işlere imza atacağız inşallah” diyerek dernek merkezinin kurulmasında fazlasıyla emeği geçen başta Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’ya, Başkan Yardımcısı Soner Berksan’a ve Belediye ekibine teşekkür ederek sözlerini tamamladı.

Kongreye katılan eski Belediye Başkanı Can Tabakoğlu’da bir konuşma yaparak katılımcılara seslendi.

Can Tabakoğlu:  Gücünüzün farkında olun

Tabakoğlu öncelikle bizi burada buluşturduğunuz için teşekkür ediyorum. Uzun yıllar Belediyecilik ve 3 dönem Belediye Başkanlığı görevini Şile halkının bana tebliğ etmesiyle icra etmeye çalıştım. Şile’nin her köyünde, her mahallesinde, her noktasında zaman içerisinde sorunlarına, yazılımlarına vatandaşlarımız ile bir araya geldik. Belediyecilikten dolayı ayaklı hafızayım diyebilirim. Üzülerek söylüyorum ki bizler Şile’yi tartışmak için bir araya gelen bir toplum değiliz. Bizler siyaset için ve başka şeyler için bir araya geliyoruz. Ama siyaset üstü bir mecrada gerçeklerle yüzleşecek cesarette ve özgüvende bir keyfiyet ortaya koyamadık. Bunu itiraf edeyim. Geldiğimiz noktada bugün artık Şile’nin yarınını tartışıyoruz. Bizler idari anlamda görev almış kişiler olarak söylemek ayrıca manidardır. Bugün bir Şileli ve birçok görevi yapmış biri olarak bu konuların gerçekten akademik, gerçekten bilimsel, gerçekten sosyal ve çıkarların üstünde ortak çıkarları bir araya getirerek tartışılmasını arzu ediyorum. İlçe olarak kayıplarımız var, kazançlarımız var, birçok hizmetle muhatap olduk, birçok sorunla yüzleştik. Burada Derneklerimizle geçmişte beraber çalıştık. Örneğin Gökmaslı, Göksu barajı için yoğun bir mücadele verdik. Rahmetli Kadir Topbaş ile o dönem Başbakanımız, Cumhurbaşkanımızı da ikna ederek ortak projede buluşmamıza rağmen şuan bir ilerleme ortaya koyamadık. Baraj o bölgenin 60 yıldır sırtında bir kanbur ve çözülmemiş bir orun olarak kaldı. Biz siyaset, riyaseti veya ticareti başka şeyler için tartışa duralım sivil inisiyatifi, sivil toplumu kayda değer bir ağırlığının olması gerektiğini müşahede ederek söylüyorum. Cemiyette çokuz. Şile’nin yüzde 60’nı ki, bu günlerde onun da altına düştük nüfus 40 bine dayandı. Kendini Şileli adleten herkesi Şileli kabul ettim her zaman ama aidiyete riayet edenlerden bahsediyorum. Şilelilik atadan, dededen, bu coğrafyada yaşayarak, bu coğrafyanın değerlerlini hazmederek müşahede ederek elde edilen bir kültürdür bu kültürü sonradan Şile’ye gelen kardeşlerimizin de sahiplendiğinde en az benim kadar Şileli olduğunu söyleyen biriyim. Ama keyfiyette yani terazinin üstünde kendimizi ifade etmede yereli olmadığımızı da kabul ettim.  Bu sadece için LŞile için geçerli değildir. Hemen her yer için geçerlidir. İstanbullu olarak ifade edilecek bizlerde İstanbulluyuz.  Fakat bizler İstanbulluluğu da temsil edemedik. Özür dilerim ama birazcık çuvaldızı da kendimize batıracağız. Sonra önümüze bakacağız. İstanbulluğu ve Şileliliği ifade etmek için önce Şile’nin değerlerini de ifade etmek gerekiyor.  Kaybettikten sonra değerlerimize ağıt yakmak değil, o değerlerde müşterek çözümler üretmeyi başarmamız gerekiyor. Biz sadece sorunları konuşarak bir yere varamayız. Var olan değerlerimizin mücadelesini vermemiz gerekir. Doğası, tabiatı, var olan ekonomisini veya kültürel değerlerini.

Şile bir handır, bizler yolcuyuz, ama hancı olmamız gerekiyor, buda değerlerimize sahip çıkarak, bu coğrafyanın ikbalini düşünerek mümkün olabilir. Şile dendiği zaman siyasetin üstüne çıkmayı ve sivil toplum olarak ortak paydada tartışabilmeyi, ittifak etmekten bahsetmiyorum, itilaflarımızı da cesaretle birbirimizi kırmadan müzakere etmeyi başarmalıyız. Ortak itilaf şu masalarda olabilmeliydi. Hangi siyasetçi olursa olsun doğru yapana güven, yanlış yapana da kaygı vermelidir. Biz siyasetçiler olarak geçmişte doğrumuza da desteği sivil toplumdan bekleriz, yanlışı da eleştirmeyi (adabıyla) de sivil toplumdan bekleriz. Bir sivil toplum kapıyı çaldığı zaman mevzu Şile olduğunda saatlerce toplantı yapabilir. Bu her makam için geçerlidir. Gücünüzün farkında olun. O yüzden önce birleşmeyi ama birleşmek için de itilaf etmeyi becermelisiniz” diyerek sözlerini sonlandırdı. Tabakoğlu “amacım gündemi değiştirmek değildi. Son yıllarda hocalık yapıyorum, siyasetçilerden daha çok konuşan hocalardır. Arzu ettiğim bir sivil hareket ve muvaffakiyetler diliyorum” dedi.

Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’da yaptığı “hayırlı olsun” konuşmasında Şile’nin gelişmesi ve bir vizyon ortaya koyulabilmesi için İnşallah güzel şeylerin altına imza atılacak. Vereceğiniz tavsiyeleriniz, görüşleriniz bizim için önemli. İnanıyorum ki bu anlamda faydalı ve katma değerli işlere imza atarsınız. Süleyman kardeşimizin bize geldiğinde dernekleri birleştirmek istediğinde bizde olumlu ve memnuniyetle karşıladık. Çünkü bir çatı altında birleşmek önemli, ayrıştığınız zaman gücünüzü de dağıtıyorsunuz. Bizde bu mekan konusunda üzerimize düşeni yaptık. Burada tüm derneklerin kongrelerini yapabilmeleri, toplanabilmeleri, istişare edebilmeleri adına böyle bir çatı oluşturdu. Umarım faydalı olur. Diğer derneklerde kongrelerini yaptıklarında bu çatı altında toplanabilecekler. Şile’nin bütününü koruyabilmek ve iyi yönetebilmek önemlidir. Derneklerinde tavsiyeleri bu açıdan önemlidir. Ben şimdiden hayırlı olsun diyorum”

Başkan Süleyman Hilmi Eren’de son olarak kendisini bu göreve tekrar uygun gören tüm delegelere teşekkür ett. Bundan önceki yönetimimiz 15 kişi idi. Bu yönetimden 6 arkadaşımız ayrıldı. Bu güne kadar hizmet eden bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. İnşallah şampiyonlar ligi bir yönetim yaptık. Bütün stk başkanlarımızın ve genç iş insanlarımızın içinde olduğu güzel bir kadro yaptık. Tekrar Belediye başkanımıza samimi olarak teşekkür ediyorum. Başkanımız bütün derneklerimize destek veriyor. Biz Federasyon olduğumuz için biraz daha torpil yaptı diyebiliriz. Ben tekrar tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” diyerek sölerini sonlandırdı.

Şile Belediyesi, 16 Eylül Dünya Temizlik Günü’nde doğayı temiz tutma kararlığını ve sorumluluğunu bir kez daha göstererek, Ağva Kilimli Mesire Alanı’nda anlamlı bir çevre temizliği etkinliğine daha imza attı. Şile Belediyesi’nin liderliğinde gerçekleşen çevre temizliği etkinliği çevre gönüllülerini bir araya getirdi.

Çevre Gönüllüleri İş Başında

Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’nın liderliğinde gerçekleştirilen etkinlikte Ağva Kilimli Mesire Alanı, temizlik kahramanlarına ev sahipliği yaptı. İlçenin dört bir yanından gelen çevre gönüllülerine, bölgeyi ziyarete gelen misafirlerin yanı sıra öğrenciler ve Şileler de katıldı. Vatandaşlar, ellerine giydikleri eldivenler ile, mesire alanındaki çöpleri topladı. Etkinlikte Şile’nin Manav aksanıyla söylenen “Atma Çocim” slogana dönüşerek, anlamlı bir mesaja imza atıldı. Şile’nin karakteristik aksanıyla vurgulanan bu çağrı, geleceğe temiz ve sağlıklı bir çevre bırakma sözü olarak hafızalara kazındı.

Atma Çoçim!

Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, etkinlikte katılımcılara seslenerek, “Çocuklarımıza temiz bir dünya bırakma sorumluluğunu hep birlikte taşıyoruz. Bugün burada toplanarak bu sorumluluğumuzu bir kez daha gösterdik. Gelecek nesillere yeşil bir miras bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Başkan Ocaklı ayrıca, “Doğayı korumak bizim sadece görevimiz değil, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız için bir borçtur. ‘Atma Çocim’ bu etkinliğimizin en anlamlı mesajı oldu. Ninelerimizin söylediği bu mesaj ile hep birlikte çalışarak çevremizi ve dünyamızı temiz tutma sözü veriyoruz. Atma Çocim” çağrısı, sadece Şile’de değil, tüm Türkiye’de yankılanmalı ve çevreye olan duyarlılığımızı artırmalı. Şile olarak çevreye olan bağlılığımızı bugün bir kez daha gösteriyoruz ve bu çaba sürecek” diye konuştu.

Ümraniye Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen ve 20 gün sürecek olan Yöresel Günler Festivali başladı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği açılışta Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım tek tek stantları dolaşarak vatandaşlara kendi elleriyle ikramda bulundu.

Ümraniye Belediyesi tarafından ilçenin kardeşlik, dayanışma ve hoşgörü iklimine katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen Yöresel Günler Festivali, Ümraniye Santral Meydanı’nda başladı. Festivalde, 30 ilin dernek ve federasyonlarının da bulunduğu stantlarda yöresel lezzetler ve kültürler tanıtılıyor.

Mehter takımı ve folklar ekibinin gösterisi ile başlayan festivale Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım’ın yanı sıra; AK Parti İstanbul Milletvekilleri Tuğba Işık Ercan ve Hulki Cevizoğlu ile Stk temsilcileri katıldı. Anadolu’nun farklı lezzetlerinin yer aldığı festivalde vatandaşlar birçok şehrin yöresel lezzetlerini tatma fırsatı buldu. Muhteşem lezzetler, İstanbullulara sunulurken yerel sanatçılarda konserleriyle bu lezzetlere eşlik etti.

Anadolu’nun güzelliklerini Ümraniye’mizde yaşatıyoruz

Festivalde bir konuşmasına gerçekleştiren Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, “Bir ilki daha başarıyoruz. Hepimiz Anadolu’nun farklı yerlerinden gelsek de Anadolu’nun güzelliklerini İstanbul’da, Ümraniye’mizde yaşatıyoruz. Kardeşlik sevgi, saygı ve dostluklar burada daha da çok gelişiyor. Bir ramazan havasını Ümraniye’mizde tekrar tesis ediyoruz. İnşallah bu tür etkinliklerimizin devamı gelecektir” dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Tuğba Işık Ercan, “Her bir yöremizin tatlarını, kültürlerini az da olsa tanımış olduk organizasyonda emeği geçen başta Belediye Başkanımız İsmet Yıldırım olmak üzere, herkese teşekkür ediyorum” dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu ise “Bugün kendimi Giresun’a gelmiş gibi hissediyorum. Burada çok güzel bir atmosfer oluşturulmuş. Festivalde emeği geçen Belediye Başkanımız ve tüm ekibine teşekkürlerimi sunuyorum” dedi

Yöresel sanatçılar, söyledikleri şarkılar ve türkülerle Ümraniyeliler’e coşkulu bir gece yaşattı. Festival boyunca yörelere ait halk oyunları ekipleri ve 30 ilin yerel sanatçıları her akşam renkli performansları ile vatandaşlarla buluşacak. Ümraniye’den Anadolu’ya Yöresel Geceler, Cumartesi günü Ümraniye Santral Meydanı’nda Artvin ve Yozgat Gecesi ile devam edecek.

Şile Belediyesi, altyapı faaliyetlerinde de vatandaşların ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak için çalışmalarını sürdürüyor. 782 kilometrekarelik alanda 62 mahalleye hizmet veren Şile Belediyesine yapılacak olan altyapı çalışmalarında kullanılmak üzere Çevre Şehircilik ve İklim Değişiklik Bakanlığı tarafından 1 adet sıfır kilometre Greyder Hizmet Aracı hibe edildi. 

Sıfır Kilometre Greyder Şile’ye Hayırlı Olsun

Gelişen ve büyüyen Şile’nin ihtiyaçları doğrultusunda araç filosunu güçlendirmeye ve sürdürülebilir belediyecilik hizmetlerindeki kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalarına hız veren Şile Belediyesi, Başkan İlhan Ocaklı’nın girişimleri sonucu sıfır kilometre Hidromek marka greyderi araç filosuna dahil etti.

Şile Belediyesinin bugüne kadar sürdürdüğü altyapı çalışmalarında kullanılan 1987 model greyder artık ekonomik kullanım ömrünü tamamladığından filoya katılan sıfır kilometre greyder sürdürülebilir belediyecilik çalışmaları açısından büyük önem arz ediyor.

Başkan Ocaklı: “Hizmet Kalitemiz İçin Filomuzu Yenilemeye Devam Edeceğiz.”

Son dönemde İstanbul’un parlayan yıldızı olan Şile’nin önemli bir cazibe merkezi haline dönüştüğünü ifade eden Başkan Ocaklı: “Özellikle son bir kaç yıldır Şile önemli bir cazibe merkezi noktası oldu. Ulaşım akslarının tamamlanmasıyla ilçemizde yerleşik olarak yaşayan hemşehrilerimizin de sayıları artıyor. Dolayısıyla oluşan ihtiyaçlar da bu noktada aynı şekilde artmaktadır. İlçemizi ziyaret eden misafirlerimize ve Şileli hemşehrilerimize en iyi şekilde ve kalitede hizmet vermek adına tüm ekiplerimiz gece gündüz çalışmaktadır. 1987’den bugüne, uzun süredir ilçemizde hizmet veren emektar aracımız Çevre  Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın hibe aracıyla yenilendi. Hizmet kalitemiz için araçlarımızı yenilemeye ve filomuzu genişletmeye devam edeceğiz.” dedi. 

Belediye Bütçesine Yük Olmadan 6.500.000 TL’lik Bir Yatırım Daha

Şile’de geçtiğimiz günlerde hizmete giren sıfır kilometre temizlik araçlarının yanı sıra, bölgenin önemli bir ihtiyacını karşılaması planlanan iş makinesi de araç filosuna katıldı. Yol yapımı, yeni yol açımı, kar küreme çalışmaları gibi pek çok alt yapı çalışmalarında hizmet verecek olan greyder araç filosuna katılarak Şile Belediyesinin iş makinesi parkuruna güç kazandırdı.

Satış fiyatı 6.500.000 TL olan Hidromek marka greyder Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hibe desteği ile belediye envanterine kazandırıldı. Bu sayede önemli bir ihtiyaç daha belediye bütçesine ekstra yük olmadan giderilmiş oldu.

Şile Belediyesi, sunduğu hizmet kalitesini artırabilmek için teknik donanımlı hizmet araçlarının sayısını yükseltmeye devam ediyor.

Yürütülen bu çalışma neticesinde, yeni bir tane tam donanımlı hasta nakil ambulansı Şile Belediyesi çatısı altında hizmet vermek için araç filosuna dahil edildi. Mevcut hasta nakil aracına takviye olması amacıyla ilçeye kazandırılan yeni hasta nakil ambulansı, ilçe merkezinde ve çevre mahallelerde 7 gün 24 saat ihtiyaç sahiplerinin yanında olacak şekilde hizmete başladı. Hastaların hastaneye ulaştırılmasından, engelli ve yaşlı kişilerin gerekli doktor kontrollerinin yapılması için hastaneye ulaşımının sağlanmasına kadar ilçede önemli bir ihtiyacı giderecek olan Hasta Nakil Ambulansı, 7 gün 24 saat hizmet verecek.  

Başkan Ocaklı: “Hemşehrilerimizin Her Zaman Yanında Olacağız.”

Ambulansın Şile’de önemli bir ihtiyacı daha karşılayacağını vurgulayan Başkan Ocaklı:  “Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğümüz çatısı altında sürdürdüğümüz hasta nakil hizmetlerimizde görev yapacak yeni “Hasta Nakil Ambulansı”mız araç filomuza katıldı. Artık hasta nakil hizmetlerimizi 2 tane tam donanımlı araç ve uzman personelle sürdürmeye devam edeceğiz. Yürüttüğümüz çalışmalarla yaşlılarımızın, engellilerimizin, ihtiyaç sahiplerimizin her zaman yanında olacağız. Yeni hasta nakil aracımız Şile’ye hayırlı, uğurlu olsun.” dedi.

CHP Şile İlçe Başkanlığı için birkaç ay önce kolları sıvayan Aras Arslan ve Özgür Kabadayı, önce inandılar, sonra inandırdılar ve sonunda başardılar.

6 Saat üren bir kongrenin ardından büyük bir farkla başkanlığı aldılar. Aras Arslan yeniden CHP Şile İlçe Başkanlığı koltuğuna oturdu.

3 Eylül’de yapılması planlanan CHP Şile İlçe Olağan kongresi 12 Eylül’de yapıldı. Aylardır yapılan çalışmalar, dönen kulisler, deyim yerinde ise oynanan Bizans oyunları Şile’nin gündemini oluşturmuştu. İki genç beyin birlikte yola çıktı. Delege seçimlerine 3 aday olarak girdiler. Her bir adayın kendine göre yaptığı çalışmalar sonucunda devreye eski Belediye Başkanları girdi. Şecaattin Güney, İhsan Çayıroğlu ve Nabi Evren ve Zeki Şen dörtlüsü  taraflarını aleni belli ederek ilk adaylığını açıklayan Mehmet Bilgen lehine karar verip, çalışmalarına hız verdiler.  Bir yanda güçlü isimler Mehmet Bilgen lehine sahada aleni çalışırken sürpriz bir şekilde o zaman ki İlçe Başkanı İbrahim Çelik başkanlıktan adaylığını Aras Arslan lehine çektiğini açıkladı.

Gündem bir anda karıştı, adaylar ikiye düştü. Ortam iyice kızıştı ve sonunda kılıçlar çekildi. Artık eski başkanlar ve gençler olarak delegeleri yeniden gezmeye başladılar. Aras Arslan ve Özgür Kabadayı “bir çift mavi göz ile gülen çocuklar geliyor” sloganı ile artık CHP’nin genç beyinlere ve mutlu yüzlere ihtiyacı var diyerek çalışırken, diğer taraftan dörtlü grup ise deneyim, tecrübe ve Şile hassasiyeti ile Mehmet Bilgen lehine ağırlık verdiler.

ETEKLERİNDEKİ TAŞLARI DÖKTÜLER

12 Eylül Salı Günü 38. kongresi İBB Kültür Merkezinde yapılan kongreye İstanbul Bölge Milletvekili Suat Özçalış, eski Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Adalar İlçe BaşkanıAli Ercan Akpolat, Üsküdar İlçe Başkanı İbrahim Çağlar, Ümraniye CHP Meclis Üyesi Sacit Terzi, İYİ Parti İlçe Başkanı Kahraman Koç ve Mevlis Üyesi Hüseyin Özgür, Gelecek Partisi Şile İlçe Başkanı Mehmet Sadık Çağlayan, Deva Partisi İlçe Başkanı İbrahim Avcı, İşçi Partisi temsilcisi Bektaş Ayyıldız, delegeler ve partililer katıldı.

Açılış konuşmasını İbrahim Çelik yaptı. İbrahim Çelik 5 yıllık görevini sonlandırdığını ifade ederek birlikte görev yaptığı herkese teşekkür etti. Partiye hizmet etmeye bir partili olarak devam edeceğini bildirdi. İbrahim Çelik konuşmasında Divan Başkanlığı için geçmiş dönem Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ü önerdi. Oy birliği ile kabul edildi. Ardından ADD İlçe Başkanı Hanife Telli ve Ali Bilen seçildi.

Başkan Kadir Gökmen Öğüt, “çift adaylı kongreleri sevdiğini, özlediğini belirtti ve salonu dolduran delegelere teşekkür etti. Tek liste olsa bu salon böyle dolmaz ve fikirler çıkmaz. Tek adaylı kongreler yapılsın diye diye salonlarda 200 kişilik kongreler olmaya başladı” dedi ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

Blog listelerin tesliminden sonra konuşmak isteyen herkes kürsüye çıkarak yer yer partiyi, yer yerde kendi içlerindeki kavgayı dile getirdiler. Deyim yerinde ise kürsüye çıkan herkes eteklerindeki taşları dökerek, açık yüreklilikle eleştirilerini yaptılar. CHP Şile İlçe örgütü Kongrede kürsüye çıkarak adeta demokrasi dersi verdiler.

Konuşmalar arasında zaman zaman gülüşmeler, zaman zaman da gergin anlar yaşandı. Konuşmacılar arasında eski Belediye Başkanı İhsan Çayıroğlu,  Şecaattin Güney, Zeki Şen’ de neden Mehmet Bilgen’de birleştiklerini anlattılar.  “Şecaattin Güney konuşmasının bir bölümünde “CHP’de kavga olmaz, bu tür çekişmeler yalnızca partiyi büyütmek, yüceltmek ve iktidar yapmak için partililer arasında yapılan bir mücadeledir” dedi. CHP yüzyıllık bir partidir. Bu tartışmalar bugün olmuyor, kurulduğundan beri bu tartışmalar hep vardır. İlk kez bu kadar demokratik bir şekilde delege seçimi yapılmıştır. İlçe Başkanı İbrahim Çelik’i tebrik ediyor, teşekkür ediyorum. Aynı şekilde diğer adaylara da teşekkür ediyorum” dedi. Kendilerine yapılan “bugüne kadar birleşemeyen eski başkanların bugün  birleşip bir adayı destekleme kararı eleştirisine de verdiği yanıt ise; “ben CHP siayset yaparken Çayıroğlu Şile’de değildi. Sonrasında Anavatan Partisin de siyaset yapmaya karar verdi ve doğal olarak ayrı kulvarlarda siyaset yaptık” diyerek yıllardır sağır sultanın bile bildiği çekişmeyi basit bir şekilde ifade ederek geçiştirmesi dikkat çekti.

Aras Arslan’ın yol arkadaşı Özgür Kabadayı da “bizler inandık ve bir yola çıktık, sizlerde bize inanın ve yolumuzu açın ve destek olun” çağrısında bulundu.

Eski Belediye Başkanı İhsan Çayıroğlu’da, “esasında yokuz, neden mi, çünkü hiçbir beklentimiz yok. Ama konu Şile olduğu zaman bizlerin taşın altına elimizi sokma mecburiyetimiz vardır. Bundan vazgeçemeyiz. Yeniköy deresinin ıslahı için Büyükşehir Belediye Başkanının eline tutuşturduğum dosyanın ürünüdür diyerek” hala bu İlçe için yerine göre çalıştıklarını belirtti.

Delege ve üye konuşmalarının ardından kura çekimi sonucu ilk olarak kürsüye Aras Aras Arslan çıktı.

AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ

Aras Arslan heyecan ve coşku dolu konuşmasına; “kapı kapı dolaşan kadın arkadaşlarımız, sizler dün gece evinizde rahat uyurken bu salonu süsleyen genç arkadaşlarımız, CHP’nin vefakar, cefakar örgütü ve “benim iki büyük eserim var, biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri CHP” dir diyen Mustafa Kemal’in evlatları hepiniz “hoş geldiniz” diyerek özlerine başladı.

Aras Arslan; “öncelikle İbrahim Başkan ve yönetimine çalışmalarından ve bize verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum. Bizi onurlandırdı. Bugün 12 Eylül faşist darbesinin yıldönümü. Böyle bir günde kongre yapmak istemezdik ama ben bu kürsüden size söz veriyorum. Bundan böyle 12 Eylül Şile’de devrimci gençlerin Şile’de CHP’ne yapmış olduğu devrimle anılacak. Bir programla yola çıktık. Dedik ki “gülmeyi bilen çocuklar geliyor” bu slogan bazı büyüklerimizi rahatsız etmiş olabilir ama alışacaklar. Genç ve dinamik bir ekip oluşturduk. Amacımız çok net. CHP ‘sini Şile’de tek başına iktidar yapmak. Önümüzde yerel seçim var. Hem Şile’de, hem de İBB’de Ekrem Başkanımzı iktidar yapmak için elimizden geleni yapacağız. Diğer adayımız Mehmet Bilgen’e de başarılar diliyorum. Kazananın yada kaybedenin bir kongre olduğu değil de kazananın CHP olduğu bir kongre olacaktır” seçimlerde neler yapacaklarını anlattı. Ardından konuyu kendi kongre süreçlerine ve geçmişte kendi başkanlık dönemine giderek kendisine yapılan suçlamalara cevap verdi. Arslan şöyle devam etti.

“Ben Türk Tarih mezunuyum ve Şile siyasetini kendi dönemimde neler yaşandığını kısaca anlatmak itiyorum. Öncelikle yalan söylemeyeceğim, iftira atmayacağım ama gerçekleri konuşacağız” diyerek eteğindeki taşları teker teker dökmeye başladı.

“95’te 14 yaşında ilk kez CHP ‘ne adım attım. 18 yaşına gelince CHP ‘ne üye oldum İl Başkan yardımcılığı, milletvekili adaylığı ve partinin tüm kademelerinde görev yaptım. 2011 yılında atamayla Şile İlçe Başkanı oldum. O dönem atamayla gelmek isteyen iki isim vardı biri Zeki Şen, diğeri Şecaattin Güney. 2012 ‘de kongre yaptık. O zaman yine 3 aday yarıştık. Biri ben, diğeri Zeki Şen ve yine Şecaattin Güney idi. Zeki bey 7 oy aldı, Şecaattin bey 17 oy aldı ben de 81 oy alarak İlçe Başkanı oldum. Sonra 2014’te Belediye Başkan aday adaylığı için bir talepte bulundum ve ön seçim istedim ve örgütün kararı ile aday olmalıydım. 39 İlçeden 9 İlçede eğilim yoklaması yapıldı.. Yine bir aday ben, diğeri Zeki Şen ve Şecaattin Güney adaydı. İkisinin toplam oyunun iki katından fazla oy alarak 2014 yılında CHP Şile Belediye Başkan adayı oldum. Yani ben yorum ama bunlar yorulmadı. Olsun hiç sıkıntı yok devam edeceğiz, Gençliğimiz var, heyecanımız yüksek” diyerek salonda alkış sesleri yükseldi.

2014 Belediye Başkanlığı seçimlerinden sonra Aras arslan pılını pırtını toplar Şile’yi terk eder dediler. Bunu diyen abi kendisi Şile’yi terk etti ben hala burada yaşıyorum ve iki oğlum da burada doğdu. Ben Şile’yi memleket olarak belirledim. Bu memleketin çocukları güzel bir ekip oluşturduk ve yola çıktık. Bu arada bir teşekkürü edemeden de geçemeyeceğim. Geçen kongrede aday olan genç bir arkadaşımız, yoldaşımız, kardeşimiz Özgür Kabadayı İlçe Başkanlığına aday olmak için talepte bulundu. Beraber oturduk dedik ki “mevzu vatansa gerisi teferruattır” ve kendisi büyük bir fedakarlıkta bulunarak aday olmadı. Bunun için çok büyük baskılarda yedi, dik durdu, eğilmedi ve yolumuza beraber devam ettik. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Bu memleket sevdalısı çocukların karşısında çok büyük isimler var. Geçtiğimiz günlerde adeta şampiyonlar ligi gibi büyük isimler. Oturmuşlar adeta altılı masa misali isimler kim derseniz eski Belediye Başkanlarımız Şecaattin Güney, İhsan Çayıroğlu, Eski İlçe Başkanımız Zeki Şen, Ağva mahallemizde partimizin önemli ismi Nail Kaya, Nabi Evren abimiz, Gülcan Akdağ Ekmekçi  evet hepsi önemli ve benim için büyük isimler.Eski başkanlardan Mehmet Bigen’e destek açıklaması yapıldı. Bugün çok büyük bir iş başardık ve CHP’de hepsini bir araya getirdik. Bundan dolayı kendimi çok başarılı adlediyorum. Mehmet Başkanım sakın yanlış anlama bu altılı masanın esas amacı desteklediği isim Mehmet Bilgen ilçe başkanı olsun değil, esas amaçları Aras Arslan İlçe Başkanı olmasın. Bende İbrahim Başkanıma çok teşekkür ediyorum. Şile İlçe örgütü olarak son derece demokratik bir delege seçimi yapıldı ve Oruçoğlu köyünde kendi köyünde Zeki Şen Başkanım delege olamadı, Ağva’da Sayın Nail Kaya abimiz delege olamadı, salondan aday değildi sesleri yükselince aday bile olmadı diye cümlesini değiştirdi.

Aras Arslan şöyle devam etti. “ Saygı duyduğum iki büyüğüm İhsan Çayıroğlu ve Nabi Evren Hacı Kasım Mahallesinden aday oldular 2 oy aldılar, Balibey Mahallesinde Şecaattin Güney Başkanım 3 listede ismi vardı bizim listemizde yoktu. Çünkü biz genç dinamik bir listeyle yola çıktık ve kendisi 3 listeden aldığı oyla delege oldu. Gülcan Hanımda aday oldu bizim listemizden adaydı ve oldu o yüzden delege olmasında katkımız vardır” diyerek bombayı patlattı. “Herkesin aklında olan ve kimsenin nezaketten dolayı söyleyemediği şeyi ben söylemek istiyorum. Ya başkanlarım be bu kadar İlçe kongresi için bir araya geldiniz de yıllarca bu ilçeye bu zulmü niye yaptınız? Sorusu üzerine salondan alkış sesleri yükseldi.

BİZ CHP DEĞİLİZ, BİZ CHP ‘NİN TA KENDİSİYİZ

Parti İlçe Başkanlığı bu kadar önemliydi madem daha önce neden yan yana olmadınız? Madem yan yana oturdunuz, oturabiliyordunuz neden bu ilçeye bu zulmü yaşattınız? Siz Çayıroğlu Başkanım Belediye Başkanı oldunuz Şecaattin beyin işe aldığı insanları işten çıkarttınız, Şecaattin Bey Belediye Başkanı oldu sizin işe aldığınız insanları bu sefer o işten çıkarttı. Yaşanılanları bütün Şile biliyor. Sizden bir kardeşiniz olarak ricam şu. Sizin saygınlığınız var sizlere saygımız sonsuz ya ne olur gidin torunlarınızı sevin, Şile’nin keyfini yaşayın bizde sizi baş tacı yapalım  ” sözleri üzerine salonda tekrar alkış sesleri yükseldi ve Çayıroğlu oturduğu yerden “yalan” diyerek konuşmaya karşı çıktı.

Aras sözü ardından 2019 seçimlerine getirdi. İYİ Parti ile ittifak yapıldı. Buradaki isimler her toplantıya katıldı, Nabi Evren bile her toplantıda vardı fakat nedense tek disipline ben verildim. Yani kısaca anlatmak istediğim beni eleştirenler dönüp kendi geçmişlerine baksınlar. Her şey açık olarak ortadadır. Şecaattin bey, Nail bey, Zeki Şen MHP’ye çalıştı mı, çalışmadı mı” sorusu üzerine yine salon alkışa boğuldu. Aras Arslan konuşmasında eteğinde taşları dökerek, geçmiş dönem İlçe Başkanlarına ve Belediye Başkanlarına deyim yerinde ise verip veriştirdi.

Benim tüm ailem partilidir. Eşimin tüm ailesi partilidir. Benim partililiğimi eleştirenlere şunu söylüyorum. “Biz CHP değiliz, biz CHP ‘nin ta kendisiyiz” dedi ve ekip arkadaşlarını sahneye sırayla davet etti ve tanıttı.

Konuşmasının ardından diğer aday Mehmet Bilgen söz aldı ve başkan olduktan sonra yapacaklarını anlattı. Nezaket çerçevesi içerisinde konuşmasını tamamladı.

Konuşmaların ardından seçime geçildi. 150 delegeden 145’İ OY KULLANDI. 111 oy Aras Arslan, 32 oy Mehmet Bilgen ve 2 geçersiz oy kullanıldı. 111 oy ile Aras Arslan CHP Şile İlçe Başkanı seçildi.

Kongre sürecinde olan CHP Şile İlçe Başkanlığında sular durulmuyor.

Aylardır yapılan kongre hazırlıklarında sona gelindi.

Salı günü yapılacak olan olağan kogrede 3 adaydan biri çekildi. Yarış iki kişinin arasında gerçekleşecek.

8 Eylül Cuma günü mevcut başkan İbrahim Çelik adaylıktan Aras Arslan lehine çekildiğini açıkladı.

İlçe Örgütünde yapılan basın açıklamasına CHP’ler büyük ilgi göstermesine rağmen adları kongre sürecinde sürekli gündeme gelen eski Belediye Başkanlarının basın açıklamasına  katılmamaları dikkat çekti.

İlçe Başkanı İbrahim Çelik yaptığı basın açıklamasında; “12 Eylül’de kongremiz olacak. Biz üç aday arkadaş olarak yola çıktık. Ancak ben bu süreçte bir karar vermek durumunda kaldığımı hissettim ve siz değerli arkadaşlarım ile de bu kararımı paylaşmak istiyorum. 12 Ekim 2018’ de 5 yıl önce göreve geldik ve uzun bir süredir Bu süreçte yaptıklarımız var, yapamadıklarımız var, günahıyla sevabıyla bir 5 yıl arkadaşlarımla birlikte görev yaptık. Zaman zaman olumsuzluklar yaşadık, zaman zaman iyi şeyler yaptık ve gün bugüne geldi. Bugünde ben kendi adıma bir karar vermek durumundayım ve bu kararı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Bugün itibarı ile adaylıktan çekildiğimi açıklıyorum. Geride iki arkadaşımız kalacak ben iki arkadaşıma da başarılar diliyorum, şans diliyorum. İyi olan, hak eden gerçekten bu İlçeyi, bu partiyi daha yüceltecek olan arkadaşımız kazansın isterim. Bu güne kadar yaptığım hizmetler karşılığında bundan sonra hiçbir talebim yoktur. Hiçbir yere aday değilim, beklentim yok, şahsi menfaatim de yoktur. Bu güne kadar olmadı, bundan sonra da olmaz.

ARAS ARSLAN LEHİNE ÇEKLİYORUM..

5 yıl sahada görev yaptığım arkadaşlarımla güzel işler yaptığımıza inanıyorum. Bugüne kadar bilerek veya bilmeyerek kırdığım arkadaşlarım olduysa onlardan da şimdiden özür diliyorum ve sayın Aras Arslan lehine çekiliyorum. Benimle birlikte 5 yıl son derece özveri ile çalışan yönetim kurulu arkadaşlarımıza da huzurlarınızda teşekkür ediyorum” diyerek Aras Aras Arslan’ı kürsüye davet etti.

Aras Arslan kürsüde kendisine teşekkür etti ve birlikte yola çıktığı arkadaşı Özgür Kabadayı’nı da kürsüye davet ederek üçlü poz verdiler. Açıklamayı dinleyen partililer arasında tepki sesleri yükselirken siyasi tecrübeye sahip olan Aras Arslan “ hep birlikte kol kola çalışacağız. Kim kazanırsa kazansın CHP için elimizden geleni yapacağız” dedi. İkinci aday Mehmet Bilgen’de kürsüye çıkıp söz aldı ve yapılan açıklamaya tepki gösterdi.

Partililer Salı günü yapılacak olan kongrenin hararetli ve hareketli geçeceğini aralarında fısıldayarak, “CHP demokratik bir parti olduğunu bir kez daha kanıtladı” yorumunda bulundular.

Siyasetin hep mi kirli yüzünü görmek zorundayız. Hizmet amaçlı gönüllülerden oluşması gereken siyasetin bu denli şahsi egolar uğruna kurban gitmesine tanık oldukça,, insanın yüreği acıyor. Son aylarda CHP genel başkanlığından ilçelere kadar deyim yerinde ise siyasi yangına dönüşmüş durumda. Kişisel hırslar, aşırı egolar bu halka hep zarar vermiştir.

CHP İlçe kongrelerini tamamlamak üzeredir. Şile’de, ayın 3’ünde diye yola çıktı, 9’u derken son olarak 12’sinde karar kılındı. Çok değil iki seçim öncesi kazanılamayan genel seçim ve yerel seçimler sonrası neredeyse partiye kilit vurulacaktı. Herkesin bir yerlere savrulduğu dönemde İbrahim Çelik partinin başına getirildi. Öyle yada böyle memur zihniyetiyle partide elinden geleni yaparak 2019 yerel seçimlerine yönetimiyle birlikte  girdi.  Seçimlerde Büyükşehir Belediyesini CHP ve Ekrem İmamoğlu kazandı. Ne hikmetse partiden kaçan herkes bir anda İlçe’ye göz kırpmaya başladı. Geri dönme hamleleri ve eleştiriler ardı ardına geliyordu.  Parti birden hareketlendi. Başkan İbrahim Çelik duruşundan ödün vermeden, kimseye aldırmadan kendi doğruları ile başkanlık yapmaya devam etti. Fakat artık değişen konjonktür ile birlikte başkan adayları ufak ufak çıkmaya başladı. Bununla ilgili birkaç hamle yapılsa hepsi sonuçsuz kaldı.

Gelelim  yapılacak olan kongre öncesine. Şu ana kadar başkan hariç iki aday yani toplamda 3 aday olarak kongreye girilecekti. Delege seçimleri başladı. Adaylar köy  köy ve mahalle mahalle dolaşmaya başladı. Herkes kendi çapında delegelerini kazandı. İddialı bir seçim bekliyordu bizleri. Heyecanlı, adil, saygı çerçevesi içerisinde bir yarış olacaktı. Kazanamayan kazananı tebrik edecek sözler dahi verilmişti. Ne mi oldu; Şile siyasetine dönem dönem damga vuran isimler her nedense seçim zamanı içlerindeki tarifi mümkün olamayan tek hücreliler, yine devreye girdi. Perde arkasında isimleri sürekli geçmeye başladı. Modası geçmiş kıyafetler gardırobun dibinden naftalin kokularıyla birlikte çıkınca tüm odayı naftalin kokusu kaplar. İlçede isimler kol gezmeye başladı. Naftalin kokusu odadan dışarı çıktı ve tüm İlçeyi sardı. İçlerinde yılların kini, hırsı, egosu ve tükenmişlik sendromu ile sahnenin arka tarafında yerlerini aldılar.

Bunun isminin asla siyaset hastalığı olduğuna inanmıyorum. “Düşmanımın düşmanı dostumdur” deyiminden çıkan sözüm ona dostlukların samimiyeti sorgulanmalıdır. Büyüklük yapmak erdem ister. Erdemli davranışta saygıyı getirir. Saygı zor kazanılır, çabuk kaybedilir. Onu koruyabilmekte ayrı bir meziyet ister.

Kazandığınız saygıyı kaybetmemenizi önerir, saygılarımı sunarım.

Gazeteci Kenan Gülerci’nin “Irak Türkmen Siyasi Hareketi” adlı kitabı, Türkmenlerle ilgili önemli bir çalışma olarak dikkat çekiyor. Bu kitap, Irak’ın Türkmen bölgesindeki siyasi hareketleri ve Türkmenlerin yaşadığı zorlukları ele alıyor. Kenan Gülerci, bu kitabı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a takdim ettiği haberiyle gündeme gelmiştir.

Gülerci’nin kitabı, Türkmen siyaseti konusunda uzman olan Kerküklü Akademisyen Dr. Hicran Kazancı ile birlikte hazırlanmış ve yayınlanmıştır. Kitap, Türkmenlerin kendi vatanlarında yaşadıkları zorlukları ve sessiz çığlıklarını anlatıyor. Yaklaşık iki yıllık bir araştırma ve çalışma sürecinin ürünü olan bu kitap, özellikle Musul, Kerkük ve Türkmeneli bölgesinde yaşayan Türkmenlerin karşılaştığı siyasi oyunları ayrıntılı bir şekilde inceliyor.

Kaynak Linki = https://www.davamhaber.com