Yasemin Eryıldız

BTP Genel Başkanı Haydar Baş Vefat Etti

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş, yeni tip koronavirüs şüphesiyle tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Son dakika haberine göre, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Haydar Baş (73), 4 gündür Trabzon’da ‘Covid-19’ teşhisiyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

.

HAYDAR BAŞ KİMDİR?

Prof. Dr. Haydar Baş 1947 yılında Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Trabzon’da tamamlamasının ardından; 1970 senesinde, Kayseri’deki Erciyes Üniversitesi’ne bağlı Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun oldu.

Lisansüstü eğitimini ve doktorasını “Veda Hutbesinde İnsan Hakları” konusundaki tezi ile Bakü Devlet Üniversitesi’nde tamamladı ve bu üniversitede göreve başladı. Doktora sonrası akademik çalışmalarına devam ederek “İslam ve Hz. Mevlana”, “Tasavvuf Tarihi”, “Din Sosyolojisi” ve “Din Psikolojisi” konularındaki tezleri neticesinde “Profesörlük” unvanını da aynı üniversiteden aldı.

Bakü Devlet Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışan Prof. Dr. Baş, Doğu Dilleri ve Edebiyatlarını Araştırma Fakültesi, Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde görev yapmıştı.

Yerel Basın Destek Bekliyor

Koronavirüs salgını tedbirlerinden yerel basın kuruluşları ve çalışanlarına da destek sağlanmalıdır.

Karayün, Türkiye’deki Yerel Basın Koronavirüs Salgınında üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmiş ve getirmeye devam edecektir.

Türkiye Yerel Basın Birliği Genel Başkanı Nezir Karayün; Türkiye genelinde bulunan 7 şube ve 26 il temsilciliği adına, dünyada binlerce insanın ölümüne sebep olan, ülkemize de sıçrayan, çağımızın vebası Koronavirüs salgınında görevlerini başarılı bir şekilde yapan yerel basın kuruluşları ve yerel basın çalışanları ile ilgili bir basın açıklaması yayınladı.

Türkiye Yerel Basın Birliği Genel Başkanı Nezir Karayün; Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi tehditler oluşturan koronavirüsü ile ilgili olarak, bu virüs ve tedbirlerin vatandaşa duyurulması ile ilgili olarak yerel basının üzerine düşeni yaptığını ve tüm ülke genelindeki yerel basın mensuplarının ve kuruluşlarının başarılı bir sınav verdiklerini belirterek, bu konuda Türkiye Yerel Basın Birliği olarak tüm yerel basın kuruluşlarına ve mensuplarına teşekkür etti.

YEREL BASINA DESTEK YETERLİ DEĞİLDİR

Karayün, hükümetin işadamları, esnaflar, vatandaşlar, çiftçiler ve işinden ayrılmak zorunda kalan işçiler için çeşitli ekonomik yardımlar yapılacağı konusunda kararlar olmasına rağmen, bu zor günlerde görevini eksiksiz olarak yapan ve zor şartlar altında çalışan yerel basın kuruluşları ve basın çalışanları için herhangi bir tedbir açıklanmadığını belirterek “Basın İlan Kurumu bir süre önce yerel basına destek paketi olarak bir dizi önlemler açıkladı. Ama bunlar da yerel basına yeterli değildir.

CUMHURBAŞKANIMIZA SESLENİYORUZ

Hükümetimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan Yerel Basın Birliği adına bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Her gün koronavirüs ile ilgili ülke genelinde yapılan çalışmaların halka duyurulması konusunda yerel yöneticilerin açıklamalarında yer alan, onlarla birlikte olan ve halkın içinde yer alarak her türlü tehlikeye karşı görevlerini yapmaya çalışan yerel gazete, internet siteleri, yerel televizyon kuruluşları ve yerel basın mensupları için de bir tedbir ve destek paketi açıklanması konusunda gerekli adımların atılmasını beklemekteyiz.

Nezir Karayün

YEREL BASIN ZOR ŞARTLARDA ÇALIŞIYOR

Zaten zor şartlar altında çalışmalarına devam eden yerel basınımız bir de bu koronavirüs salgını ile daha da zor şartlar altında görevlerini sürdürmektedir ve sürdürecektir de. Kurtuluş Savaşımızda da önemli görev yürüten yerel basınımız bugün de bir milli mücadele olarak gördüğümüz Koronavirüs Salgınında da üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmektedir. Ben bir kez daha buradan tüm yerel basın kuruluşlarımız ile onların değerli mensuplarına bir kez daha sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor, Devletimizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da Türkiye’deki yerel basın adına yaptığımız bu çağrımıza kulak vereceğine inanıyoruz”

ŞUBE VE TEMSİLCİLİKLERİMİZ

Türkiye Yerel Basın Birliği Genel Merkezi, Edirne Şube Başkanı Erdoğan Demir, Batman Şube Başkanı Tercan Atılgan, Mersin Şube Başkanı Ahmet Söyler, Ordu Şube Başkanı Osman Şahin, Tokat Şube Başkanı Kenan Kayhan, Antalya Şube Başkanı Filiz Keleş, İzmir Şube Başkanı Kaan Engin Vardar Şube Başkanlıkları ve 25 il temsilciliği; Adana Hüseyin Yetiş, Adıyaman  Arzu Kızıldağ, Antalya Filiz Keleş, Balıkesir Haluk Özçelik, Bartın Hüsamettin Elmas, Bursa Münir Temelli, Çanakkale Kemal Peltek, Diyarbakır Yaşar İçen, Eskişehir Gülseren Şenyüzlü, Giresun Nur Kılıç, Iğdır Ferdi Aras, Isparta Elif Akgül, Kırklareli Savaş Eskici, Kırşehir Ulaş Salih Özdemir, Kütahya  Hasan İşcan, Malatya Hamit Özpolat ,Muğla Tuğba Yanıkgönül, Sinop Serhat Özşahin,  Şanlıurfa Mehmet Canbek, Tekirdağ Şaban Kardeş, Trabzon Ömer Salkı, Yalova Saliha Akdoğan, Yozgat Mustafa Çamsarı, Van Ebubekir Demir, Afyon Zafer Murat Çakır, Dinçay Doğar.

Yerel Basın Birliği Derneği Ortak Basın Bülteni’dir.

Şile Belediyesi Aralıksız Çalışıyor

Tüm dünyayı ve ülkemizi de etkisi altına alan Covid 19 virüs tehdidiyle mücadele devam ediyor.

Şile Belediyesi Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü tarafından 7/24 çalışma prensibi ile toplamda 210.000 litre solüsyonlu ilaç ile 11 gün gibi bir zaman zarfı içinde 550.000m2 kapalı alan dezenfekte edilmiştir.

Hiçbir virüs alınacak önlemlerden güçlü değildir.

Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, dezenfekte çalışmalarını bizzat kontrol ederek, zaman zaman yardımda bulunuyor. Vatandaşa “evinde kal” çağrısı yaparak, kendileri sahada çalışmalara devam ediyor. Süreci en hafif şekilde atlatmayı amaçladıklarını belirten Başkan Ocaklı,” toplamda 210.000 litre solüsyonlu ilaç ile 11 gün gibi bir zaman zarfı içinde 550.000m2 kapalı alan dezenfekte edilmiştir. Dezenfekte çalışmaları Şile, Ağva merkez camileri ve mahalle camileri, ilçe sınırları içerisinde yer alan tüm okullar, belediye hizmet binaları, kamu kurumlarına ait hizmet binaları, müftülük, İSKİ, İgdaş, İtfaiye hizmet binaları ve araçları, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Işık Üniversitesi, bankalar ve ATM’ler, PTT, Türk Telekom, Ayedaş hizmet binaları ve araçları, eczaneler, taksi durağı ve taksiler, parklar, otobüs terminali ve toplu ulaşım araçları, küçük sanayi sitesi, siyasi partilerin ilçe başkanlıkları, 112 acil hizmet noktaları, aile sağlığı merkezleri, noter vb. kamusal kullanım alanları ile mahalle muhtarlarımızla koordineli bir biçimde mahallelerimizde yer alan muhtarlıklarımız, köy binalarımız ve kahvehanelerimiz dezenfekte edilmiştir.


Çalışmalarımıza ilçemiz sınırları içerisinde bulunan açık ve kapalı tüm kamu alanları dahil edilmiştir.

Hiçbir virüs alınacak önlemlerden güçlü değildir. Alacağımız önlemlerle insan sağlığı için büyük tehdit oluşturan Korona Virüsten korunmamız mümkün… Şile Belediyesi olarak üzerimize düşen görevi layığıyla yerine getirmek hemşehrilerimizin sağlığı için en güzelini sunmak bu çalışmalarda edindiğimiz bir vizyondur.


Ekiplerimiz; kaldırımları, durakları köpüklü su ile yıkıyor, tehdit oluşturmadan hemşehrilerimizin kullanımına hazır hale getiriyor. Diğer taraftan başta temizlik ürünü satan firmalar olmak üzere market, eczane gibi satış noktalarında bilgilendirmelerimiz ve denetimlerimiz artarak devam edecektir” dedi.


Duyarsızlığa Belediye El Attı

Oruçoğlu Mahallemizin ormanlık alanlarına atılan ve çevre kirliliği yaratan atıklar ekiplerimiz tarafından temizlendi.

Geçtiğimiz günlerde ulusal basına da yansıyan olumsuz görüntülerden sonra yapılan planlama ve hava şartlarının da müsaade etmesiyle ormanlık araziye atılan ve çevre kirliliği yaratan atıklar Şile Belediyesi ekipleri tarafından bertaraf edildi.

Hurdadan, mobilyaya kadar kontrolsüzce bırakılan atıkları iş makineleri yardımıyla temizleyen ekiplerimiz toplanan malzemeyi kamyonlarla atık toplama merkezlerine transfer etti. Bertaraf çalışması yapılan atıklarla ilgili açıklama yapan Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı “Şile İstanbul’un ve Türkiye’nin doğal güzellikleriyle ön plana çıkan özel bir bölgesi. Doğamızı tahrip edecek, bu güzellikleri kirletecek dış etkenlerle mücadelemizi sürdüreceğiz. Şilemizin doğasının ve denizinin temizliğinin yerel yönetim olarak takipçisi olacağız ve bu güzel ilçenin doğal güzelliklerini korumak adına mesaimize devam edeceğiz” dedi.

Şile Belediyesi olarak ilçemizin doğal güzelliklerini ve doğasını tahrip edecek her türlü dış etkene karşı hassasiyetimiz ve mücadelemiz devam edecek.

Uzaktan çalışma modeline geçecek kurumlar için siber güvenlik ipuçları

Koronavirüs sebebiyle uzaktan çalışma modeline geçecek kurumlar için siber güvenlik ipuçları

Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de görüldüğünü açıkladığı koronavirüs endişesiyle uzaktan çalışma modeline geçmek istiyorsanız, siber tehditlerden korunmanız gerekiyor. Innovera, güvenli bir uzak çalışma modeli için kurumların alması gereken önlemleri paylaştı.

Dünyada uzaktan çalışma trendi yükselişe geçerken, 2020’nin ilk günlerinden bu yana dünya genelinde hızla yayılan koronavirüs, bugüne dek 87 ülkede 90 bin kişinin üzerinde kişiye bulaştı. T.C. Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de de vakaya rastlanması açıklamasından sonra genel önlemler alınmaya başlarken, şirketler de evden ya da uzaktan çalışma izinleri veriyorlar.

Uzaktan çalışanlar, koronavirüsten korunurken, kişisel bilgisayar ve telefonlarından kritik verilere ulaşarak siber saldırganlara davet çıkartabiliyor. Innovera, kurumlar ile uzaktan ve kendi cihazlarından çalışanlar için faydalı siber güvenlik ipuçlarıyla, siber tehditlerden korunma yollarını açıkladı.

Uzaktan çalışma, BT departmanlarının siber güvenlik tehditlerini izlemesini ve gereken önlemleri almalarını zorlaştırabiliyor. Kullanıcıların uzakta olması ve kişisel cihazlarından çalışması halinde alınacak ek tedbirleri aşağıda bulabilirsiniz.

Güvenli kimlik doğrulama: 2 faktörlü kimlik doğrulamanın hızlıca uygulanamadığı hallerde, mevcut kimlik doğrulama metodunun güçlendirilmesi tedbiri alınmalıdır. Uzak bağlantı için kullanılacak parolaların en az 12 haneli, büyük ve küçük harf, rakam ve özel karakter kombinasyonlarından oluşturulması ve bunların güvenli bir şekilde saklanması gerekmektedir. Kaba kuvvet (brute force) parola tahmin saldırılarına karşı korunmak için CAPTCHA adı verilen ve robot/insan ayrımını yapan doğrulama sistemi kullanmak da etkin bir tedbir olarak göze çarpmaktadır.

Kurum BT altyapısını uzaktan çalışmaya uygun hale getirme: Siber güvenlik risklerini önlemek için sadece teknik çözümler yeterli değil. Kurumların risk yaklaşımlarına uzaktan çalışma modellerini entegre etmesi gerekiyor. İş sürekliliği planları, salgın hastalık ve benzeri durumlara uyarlanmalıdır.


Ağ bant genişliği: Uzaktan çalışanların sayısı arttıkça, kurumların VPN/güvenli bağlantı trafiklerinde ciddi bir artış olacak. Çevik bilişimi benimseyen kurum ve kuruluşlar, bu konuya hazırlıklı olabilir ancak ilk kez uzaktan çalışma modeline geçen kurumlar, VPN lisans sayılarının, VPN hattının azami kapasitesi gözden geçirerek, gerekiyorsa geliştirmeler yapmalıdırlar.

Bugün birçok şirketin kullandığı bulut sistemleri, olası trafik darboğazlarına karşı ideal bir çözüm sağlar ve iş sürekliliğini aksatmaz. Ek bir yatırım olmadan hızlı bir şekilde kurulabilen hazır bulut altyapıları, verileri her yerden erişilebilir tutarken, şirket ağının kullanacağı internet trafiğini de azaltır.

Uzaktan çalışan cihazların güvenlik kontrolü: Uzaktan çalışan kullanıcıların kullandığı cihazların da kurumlara ait cihazlar, gerekli güvenlik tedbirlerinin baştan ve zorlayıcı kurallarla alınabilmesi açısından idealdir. Bunun mümkün olmadığı durumda, uzak kullanıcıların kişisel cihazlarla ağa bağlanması gerektiğinde, güvenli bağlantı öncesinde son kullanıcı cihazında anlık güvenlik kontrolü yapabilen VPN uygulamaları tercih edilebilir. Bu VPN uygulamaları, kullanıcının kimlik doğrulamasını yaptığı gibi kullanılan cihazın asgari güvenlik standartlarını sağlayıp sağlamadığını da kontrol edebiliyor.


24 saat güvenlik izleme/müdahale: Uzaktan çalışma modeline geçiş ile sistemlere erişim saatleri de 24 saate yayılır hale gelebilecektir. Dolayısıyla sadece mesai saatleri süresince güvenlik ihlal takibi yapmak ve olaylara müdahale etmeye çalışmak yeterli olmayacaktır. Siber güvenlik olaylarının izlenmesi için var olan sistemlerin 24 saat süresince kesintisiz izleme yapması sağlanmalıdır. Mesai saatleri dışında olay müdahalesi yapabilecek, vardiya usulü personel çalıştırmayan kurum ve kuruluşlar, güvenlik ihlallerine otomatik müdahale edebilecek “Security Orchestration Automation & Response (SOAR)” çözümlerini kullanabilirler. Halihazırda SOAR çözümü kullanan kurum ve kuruluşlar ise uzaktan erişim güvenlik ihlallerine uygun müdahale senaryolarını tanımlamalıdırlar.

Phishing / oltalama saldırılarına karşı korunma: Uzak çalışanlarla ilgili bir diğer önemli unsur da insan faktörü. Siber saldıranlar korku ve panik duygularına oynayarak kritik verilerin peşine düşüyorlar ve bu durum koronavirüs için de geçerli. Güvenlik araştırmacıları, COVID-19 salgınının en başından bu yana, konuyla ilgili uyarılarda bulunuyorlar. Koronavirüs yayılımını takip edebildiğimiz bazı web haritalarında zararlı yazılımlar olduğu da ortaya çıktı. Benzer şekilde koronavirüsle ilgili olabilecek bir bilgilendirme sanılan e-posta ile gelen ekte ya da e-posta içeriğindeki bağlantıdaki dosyalar çalıştırıldığında, zararlı yazılımlar ağa giriş yapma yolunu bulmuş olacaktır. Bir bilgisayardan diğerine sıçrayarak ağın her noktasından veri toplayabilecek hale gelebilirler. Bu sebeple hem çalışanlara hem de kurumsal verilere zarar gelmemesi için çalışanlara “oltalama e-postaları”, “güvenlik yamaları” ve “güvenli veri paylaşımı” konularında temel siber güvenlik farkındalık eğitimi vermek önem taşıyor.

Çalınma/kaybolmaya karşı tedbir: Uzaktan çalışma ile öne çıkan risklerden birisi de fiziksel güvenlik riski olup, bu riskin yönetimi de siber güvenliğin kapsamına girmektedir. Uzaktan çalışılan cihazın üzerinde saklanan hassas kurumsal veriler, çalınma, kaybolma gibi durumlarda yetkisiz kişilerin eline geçebilir. Bu tip risklere karşı bilgisayardaki verilerin şifrelenerek depolanmasını sağlayacak yazılımlar ve uzaktan veri silebilen yazılımlar tercih edilebilir.

Belediye Corona Virüsüne Karşı Startını Verdi

Tüm dünyanın etkilendiği Corona Virüs’e (Covit 19) karşı ülkemizde de Sağlık Bakanlığımızın koordine ettiği çalışmalara ek olarak Şile Belediyesi Veterinerlik Birimi Corona virüsüne karşı tedbir amaçlı dezenfekte çalışmalarına start verdi.

Tüm Türkiye’nin tedbir ve önlem amaçlı harekete geçtiği ve yerel yönetimlerinde destek verdiği çalışmalara Şile Belediyesi  ekipleri oluşturdukları program dahilinde  dezenfekte çalışmalarına okullardan ve camilerden başladı. Kamunun ortak kullanım alanlarının da ekleneceği çalışmalara Şile Belediyesi Veterinerlik Hizmetleri Müdürlüğü çalışanları gece ve gündüz devam ediyor.

 Dezenfekte çalışmalarına bizzat katılan Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı; hemşehrilerimizin sağlığı için her türlü önlem ve çalışmalar için hazır olduklarını belirtti.

Şile Belediyesi’nin dezenfekte çalışmaları program tamamlanana dek hız kesmeden sürecek.

Orman Okulları Dernekleşti

Türkiye’de alternatif eğitimlerden olan Orman Okulları dernek kurarak, bir ilke daha imza attı.

Türkiye’nin ilk Orman Okulu olan Şile Orman Okulları Derneği, açılışını yine Kabakoz Mahallesinde bulunan Orman Okulunda gerçekleştirdi.

Açılışa Şile Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Güllüce, İYİ Parti Şile İlçe Başkanı Kahraman Koç, Kabakoz Mahallesi Muhtarı Timur İzmir, Şile Çevre Gönüllüleri Dernek Başkanı Nabi Evren, Orman İşletme Müdürü Murat Çakır,  İstanbul  çevre kolejlerden ve Şile’den davetliler katıldı.

Açılışta konuşma yapan Orman Okulları yönetim Kurulu Başkanı Murat Tonbul, “%80’ ni ormanlarla kaplı Şile’de Türkiye’nin  ilk orman okulunu 2016 yılında açtık. İlk açılışımızda biraz eleştirildik fakat bugün baktığımızda Almanya’da 2000’e yakın Orman Okulu var. İngiltere, Amerika’da rövanşta ve yayılmaya devam ediyor.  Bizde yaklaşık sekiz yıllık deneyimimizi bulunduğumuz coğrafyada filizlendirmeye ve Tüm Türkiye’ye örnek olmaya çalıştık.

2016 yılı Kasım ayında attığımız bu tohumlar daha sonrasında remi bir eğitim kurumu olarak Orman Okuları Eğitim kurumlarını açtık. Ana Okul, İlkokul ve Ortaokul seviyelerinde eğitime başladık. Ülkemizin çeşitli şehirlerinde bu eğitim modelini uygulamaya çalışan çeşitli eğitim kurumları var. Bugüne kadar 10 yıllık eğitim geçmişimizde yaklaşık  12 bin çocukla birlikte çalışma fırsatını yakaladık.




Bugün resmi Orman Okulu artık bir tüzel kişilik kazandı. Orman Okulları Derneğini kurduk ve bu derneğin kuruluş amacı; kendi başına Orman Okulu ve alternatif eğitim noktasında bir şeyler yapmak isteyen bütün eğitim kurumlarımızı bir çatı altında toplayıp, uluslar arası standartlarda yol almamızı ve çocuklarımıza katkı sağlamamızı gerçekleştirmek adına bu kurumsal yapıyı oluşturduk

Murat Tonbul

Şu an itibariyle, Konya’da, İzmir’de, Bursa’da ve Ankara’da önümüzdeki haftadan itibaren bize katılacak olan eğitim kurumlarımız var. Emek veren, fikir üreten ve Orman Okulları çatısının oluşmasına katkı sağlayan ve sağlayacak olan herkese teşekkür ediyoruz” dedi.



Yapılan ikramlar  sonrası kurulan atölyelerde çocuklar aktiviteler gerçekleştirdi ve doğa yürüyüşünün ardından açılış programı son buldu.



“Çocukların Elleri Toprakla Kirlensin”

Yazar Ulviye Küççük, “Güneşe koşan filiz” adlı kitabını çocuklarla buluşturdu.


Ulviye Küccük, roman ve araştırma alanının yanı sıra çocuk edebiyatı alanına “Güneşe koşan filiz” isimli kitabı ile “merhaba” diyerek, çocuklarla bir araya geldi.

Isparta Belediyesi 4. Kitap Fuarı Gökkubbe Fuar ve Kongre Merkezinde 32’si yerel toplam 192 yazar ve 300 yayınevinin katılımıyla kapılarını açtı.

Fuara Antalya’dan Ulviye Küccük ‘Güneşe Koşan Filiz’ adlı yeni çocuk kitabı ile katıldı.Fuarda düzenlenen söyleşinin ardında çocuklara kitabını imzaladı. Küccük, ‘Gelecek için daha yeşil bir doğa i.in tohum ekmeyi ve sulamayı unutmayın’ dedi.

Kitabın içerisinde çocuklar için bir hediye olduğunu söyleyen Yazar Ulviye Küccük, ‘Çocuklarımızın balkonunda, terasında saksıda çok kolay yetiştirebileceği çim tohumunu kitabın içine sakladık. Bunun için toprak dolu bir saksıya ihtiyaçları var. Toprağı sulamayı unutmazlarsa kısa süre sonra kendi ektikleri tohumun filizlendiğini görebilecekler. Bırakın çocukların elleri toprakla kirlensin. Yeni nesil doğadan uzak büyüyor. Bizim kadar şanslı değiller maalesef. Kitabı okuyan çocuklar tohumu topağa ektiklerinde kendi ağacı olacak belki de. Belki ileri de kendi diktikleri ağacın meyvesinden yiyecekler ‘Dedi.

Belediye başkanı Şükrü Başdeğirmen adına fuara katılan yazarlara Katılımından dolayı Türk Bayrağı hediyesi verildi

Diş’e Dokunan Besinler

İşte en çok zarar veren besinler

Ağız ve diş dokuları sadece beslenmek için değil, genel beden sağlığımız ve sosyal hayatımız için de çok değerlidir. Ağız sağlığınıza özen gösteriyor, düzenli olarak dişlerinizi fırçalayıp kontrollerinizi yaptırıyor olabilirsiniz. Sağlıklı dişler için düzenli bakımın yanında yediğiniz gıdalara da dikkat etmelisiniz.


Diş Hekimi Pertev Kökdemir bilgilendiriyor…

İşte dişinize en çok zarar veren besinler:

1. Soda

Özellikle meyveli sodalar, şekerli olmaları bakımından çürümeyi hızlandırabilirler ve içerdikleri yüksek asit diş minenize zarar verebilir.

2. Enerji İçecekleri & Spor İçecekleri

Enerji ve spor içeceklerini özellikle spor öncesinde kullanmanın sağlıklı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ama unutmayın ki büyük oranda şeker barındıran bu içecekler dişlere zarar veriyor.Ayrıca spor yaparken oluşan ağız kuruluğunu asitli bir içecekle gidermek dişlerein yanında ağız içindeki yumuşak dokular içinde zararlı olacaktır.

3. Şarap

Genel olarak alkol diş sağlığını olumsuz etkiliyor. Ama beyaz ve kırmızı şarabın bu konuda liderliği olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle kırmızı şarap dişlerde lekeler oluşturabiliyor.

4. Kahve

Kahve de dişlerde leke oluşmasına neden olan ve dişleri sarartan içeceklerden. Kahve sonrasında bir bardak su içme alışkanlığını edinebilirsiniz. Bunun yanı sıra kahvenize şeker koyuyorsanız, bunu da azaltmanızda fayda var.

5. Meyve Suları

Meyve suları asidik ve şekerli yapıları nedeniyle diş çürümelerine sebep olabiliyor. Meyve suyu içtikten sonra ağzınızı suyla çalkalayın.

6. Şekerler & Çikolatalar

İster yumuşak macunumsu ister sert olsun, her tür şeker dişler için oldukça zararlı. Ne kadar şekerli beslenirseniz diş hekimini ziyaret etme sıklığınız o kadar artar. Şeker, ağızdaki bakterilerin en sevdiği besindir.Çünkü şekerler ve çikolatalar dişe yapışır ve uzun süre dişle temasta kalarak çürüğe sebep olur.

7. Turunçgiller

C vitamini bakımından zengin olan portakal, mandalina, greyfurt, limon gibi turunçgiller, yüksek asit oranları nedeniyle diş sağlığını tehdit ediyor. Özellikle greyfurt ve limonu tek başına tüketecekseniz arkasından mutlaka ağzınızı suyla çalkalayın.

8. Patates Cipsi &Ekmek

Çok lezzetli ama dişlere zarar veren yiyeceklerin de başında çünkü patates cipsini çiğnedikten sonra dişlerin arasına girme ve diş yüzeyine yapışmaları nedeni ile çürük oluşturabiliyor.

Şile Belediyesi Celadet Moralıgil Müzik Okulu Yenilendi!

Celadet Moralıgil Müzik okulu yenilenen yüzüyle yeni döneme merhaba dedi.


Şileli genç müzisyenlerin yetiştirildiği, Şile’nin müzik okulu Celadet Moralıgil Müzik Okulu, Şile Belediyesi  tarafından yenilendi.

Şile Belediyesi Celadet Moralıgil Müzik Okul’u yeni döneme hazır hale geldi. Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’nın girişimleriyle yenilenerek, renkli yüzüyle, Şile Kaymakamı İbrahim Süha Karaboran, Garnizon Komutanı Hava Kıdemli Albay Ali Beşir, veliler ve çok kıymetli müzik okulu öğrencilerinin katılımıyla açılışı gerçekleşti.
Açılışta konuşan Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı ’’ Çocuklarımızın müzik eğitimi aldıkları geleceğin sanatçılarının yetiştiği, yeni yüzüne kavuşan Belediyemiz Celadet Moralıgil Müzik Okulumuz gençlerimize armağanımızdır. Miniklerimize, ülkemizin gelecekteki sanatçılarına başarılar diliyorum.’’ dedi.


Şile Kaymakamı İbrahim Süha Karaboran’da konuşmasında; “Şile İstanbul’un adeta bir cennet köşesi. Eğitim noktasında önemli işlere imza atılıyor.Ama Müzik işte o ayrı.Ama ilçede görev başladığım zaman Şile Belediyesi Gençlik Orkestrası ile karşılaştığımda açıkçası çok şaşırdım ama bir o kadar da mutlu oldum.Hepsi birbirinden ustaca kendilerine verilen eserleri başarıyla icra ediyorlar.Öğretmenleri ve öğrenci kardeşlerimizin bir uyum içinde oldukları açık bir gerçek.Çünkü Müzik uyumdur,Müzik bir bütündür,her enstrümanın görevi ayrıdır.Ama hepsi birleştiğinde bir eser doğar ortaya.İşte bu kardeşlerimiz aldıkları eğitimler karşısında başarılara imza atıyorlar ve atmaya da devam edeceklerine tüm kalbimle inanıyorum” diye ifade etti.


Açılışta mini bir gösteri düzenleyen müzik okulu öğrencileri, başarılı performanslarıyla çok takdir topladı.