İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şile’yi ziyaret ederek bir takım incelemelerde bulundu.

 İlçede, yaz aylarında yaşanan su sıkıntısını sonlandıracak İSKİ “İçme Suyu Arıtma Tesisi”ni gezen İmamoğlu, Şile’nin bu sorununun ortadan kalkacağı müjdesini verdi. 20 bin metreküplük kapasiteye sahip tesisin, uygulanan yeni teknoloji sayesinde, 40 bin metreküpe çıkarılabileceği bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Sanıyorum Mayıs- Haziran’da devreye alınmasına hazır olmasını istiyor arkadaşlarım. Yaklaşık 20 milyon liralık bir yatırımla, Şile halkına, bu müjdeyi buradan vermiş olalım” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, mesaisinin öğleden sonraki bölümünü, kurmaylarıyla birlikte Şile’ye ayırdı. İmamoğlu’nun Şile’deki ilk durağı, İBB Engelliler Kampı oldu. Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’nın da eşlik ettiği İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan’dan kampla ilgili bilgiler aldı. Kamp sakinleriyle sohbet edip, onlarla fotoğraf çektiren İmamoğlu, Enes Özdemir adlı engelli çocuğun söylediği şarkıyı dinledi. İmamoğlu, “Mutlu Ol Yeter” şarkısını söyleyen Özdemir’i, “Bir dahakine daha mutlu bir şarkı istiyorum” sözleriyle tebrik etti.

“ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN MUTLU OLMA HAKKINI SAĞLAMAK VAZİFEMİZ”

Duygularını kampın anı defterine aktaran İmamoğlu, “Şile‘de engelli kampına ziyaretim; toplum içinde mutlu olması için çalışmamız gereken çok insanımız olduğunu, bir kez daha hatırlatmıştır. Engelli vatandaşlarımızın yaşam hakları, mutlu olma hakları ve şehrin her anında ve her ortamında bulunma haklarını sağlamak, en önemli vazifelerimizdendir. Doğanın içinde var olan bu güzel kampı İstanbul’a kazandıran, emeği geçen her arkadaşımıza ve hizmet veren her çalışanımıza minnet duygularımla…” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, kamp gezisinde yer alan Şile mahalle muhtarlarının sorunlarını ayak üstü dinleyip, yanında bulunan yardımcılarına yönlendirdi.

“KAPASİTE 20 BİNDEN 40 BİN METREKÜPE ÇIKARILABİLİR”

İmamoğlu’nun ilçedeki ikinci durağı, yaz aylarında hafta sonları yaşanan su sıkıntısını ortadan kaldıracak İSKİ “İçme Suyu Arıtma Tesisi” oldu. İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Selami Taşer’den, inşasına devam edilen ek tesisle ilgili bilgi alan İmamoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Şile’nin yazın malum yaşanan eksiklik ya da sıkıntıları olmuştu. Genel Müdür Yardımcımızın izahıyla da burada yapılan arıtma, Şile’nin kalıcı sorununu çözecek. Burası 20 bin metreküplük bir kapasiteye sahip. Hatta 40 bin metreküpe de çıkarılabilir. Yeni teknoloji ile yapılıyor olmasından dolayı, muhtemeldir ki yakın bir zaman diliminden sonra, eski tesis de devre dışı bırakabilecek bir kapasiteye ulaşabilir. Bu altyapıyla arkadaşlar çalıştılar. Yeni bir filtrasyon sistemiyle, membran düzeniyle, daha sağlıklı bir su elde etmeyi planlıyor arkadaşlarımız teknik olarak. Şile halkı, zaten kışın rahat. Ama yaz döneminde, İstanbulluların burayı yoğun tercih etmesinden dolayı oluşabilecek sıkışıklığa da bu tesis vasıtasıyla çok kolaylıkla cevap veriyor olabileceğiz. Sanıyorum Mayıs- Haziran’da devreye alınmasına hazır olmasını istiyor arkadaşlarım. Bu da sevindirici. Yaklaşık 20 milyon liralık bir yatırımla, Şile halkına, bu müjdeyi buradan vermiş olalım.”

MEYDAN VE SAHİLDE İNCELEMELERDE BULUNDU

İSKİ tesis incelemesinin ardında Şile Meydanı’na geçen İmamoğlu, buradaki çalışmalarla ilgili Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat tarafından bilgilendirildi. Meydan incelemesinin ardından Üsküdar Caddesi’nde dolaşan İmamoğlu, vatandaşlar ve esnafla sohbet etti. Gelen fotoğraf çektirme isteklerini yerine getiren İmamoğlu’na, bir esnaf tarafından, eşi Dilek Kaya İmamoğlu’na iletilmek üzere Şile bezi hediye edildi. İmamoğlu’nun Şile’deki son durağı, sahildeki “Balıkçı Barınağı ve Sahil Düzenleme Projesi” oldu. Sahili boydan boya dolaşan İmamoğlu, bilgi aldığı yetkilileri, eksik gördüğü noktalar konusunda uyardı.

İYİ Parti Şile İlçe Başkanlığı köylere giderek, mahalle temsilcilerine ziyaretlerde bulunuyor. Henüz üç yıllık bir parti olan İYİ Parti, köylerde teşkilatlanmaya devam ediyor. Hemen hergün bir köy temsilcisinin evine konuk olan İYİ Parti Şile İlçe Başkanı Kahraman yaptığı açıklamada; “Şile’de 62 mahalle var. Biz 62 mahalleli Şile’yi 7 bölgeye böldük. Ben Şile İlçe Başkanı olarak mahalle başkanlarını imsem bilmeme rağmen simayen tanımadıklarımız, aile yapısını bilmediğimiz çok mahalle başkanımız var. Örneğin geçenlerde Alacalı’ya gittik. Mahalle başkanımızı tanıyorduk. Metin abinin psikolog bir kızı olduğunu öğrendik. Çok cana yakın, çokta iyi diyalogları olan bir kızımız. Eşinin yanında getirdiği komşusunun Genel Başkanımıza hayran olduğunu öğrendik ve seçim zamanı bizlere destek olacaklarını söylediler. Bu ev ziyaretlerini yapmazsak bunları öğrenemeyecektik. Belki sokakta yanımızdan geçecek ben Ağva’da Geredeli köyünde mahalle başkanımı ismen tanıyıp, simayen tanımadığım için o bana selam verdiğinde ben ona boş bir selam veririm tanımadığım zaman. Bu doğru olmamakla beraber hoşta değil. Bunları ortadan kaldırmak için ev ev ziyaretler yapıyoruz. Pandemi nedeniyle evlere girmemeye özen gösteriyoruz. Köyler bahçeli olduğundan genelde bahçelerde oturup çay kahvelerini içerken sohbetlerimizi ediyoruz. Bu arada nelere ihtiyaçları olduklarını öğreniyoruz. Bazen de onlar bize destek vereceklerini söylüyorlar.

Havalarda iyi olunca bizlerin de havası İYİ oluyor tabiî ki.  Bir mahalle başkanıma köyden 10 tane adam topla getir dediğimde getirebilecek mi- getiremeyecek mi bunu da öğrenmiş oluyorum. Onları getirebilecek aracı, imkanı var mı bunu öğrenmiş oluyorum. Yani hem köylerdeki durumumuzu görüp, hem teşkilatı güçlendirip hem de mahalle başkanımızla muhtarımız arasındaki ilişkinin durumunu öğreniyoruz. Bunları teker teker tespit ediyor teşkilatlanma yolunda çok büyük adım attığımıza inanıyorum.  Biz mahalle başkanımıza diyoruz ki senin evini ziyarete geliyoruz muhtarımıza da haber ver müsait ise gelsin müsait değilse biz evden sonra kahveye geçelim muhtarımızla da bir konuşalım. Buradaki amaç mahalle temsilcimizle muhtar arasındaki ilişkiyi de öğreniyoruz. Eğer bir sorun varsa ve giderilebilecek durumdaysa gidermeye çalışıyoruz. Bizim için muhtarlar seçilmiş olduklarından dolayı çok önemlidir. O yüzden mahalle temsilcimizle uyum içinde olmalarına hassasiyet gösteriyoruz. 62 mahallenin 62 mahalle başkanı ile Kadın Kolları Başkanı, 30 tane de Gençlik Kolları Başkanı vardır. Bazı mahalle başkanları iş başı yaptığı için onları elbette değiştiriyoruz. Onların gönülden bağlılıkları devam ediyor. Ve iddia ediyorum biz yarın 100 gençle bu çarşıda yürüyeceğiz diyen bizden başka partide yoktur” dedi.

İstanbul’un Parlayan Yıldızı Şile en Güzel Fotoğrafını Arıyor

Yüz ölçümünün %80’i ormanlarla kaplı olan, 72 KM’lik bir sahil bandı ve devam eden yerleşik köy hayatı ile İstanbul’un keşmekeşinden kaçanlar için alternatif rotalar sunan Şile, bu doğal güzellikleri en güzel şekilde fotoğraflayacak fotoğraf meraklılarını bekliyor.

İlk duyurusu Şile’nin kurtuluş günü olan 7 Ekim’de yapılan yarışma 07.09.2021 tarihinde sona erecek bir uzun soluklu maraton olacak.

Şile Belediyesi, Türkiye Fotoğraf Vakfı, Işık Üniversitesi ve Şile Turizm Derneği işbirliği ile planlanan yarışmada “Foto Öykü, Drone, Serbest, 4 Mevsim Şile ve 7 Ekim Şile’nin Kurtuluşu” olmak üzere toplam 5 kategoride eser kabul edilecek.

Jürisinde Coşkun Aral, Mustafa Yılmaz, Murat Gür, İsmail Küçük, Prof. Ozan Bilgiseren gibi ünlü fotoğraf sanatçılarının yer aldığı yarışmada, dereceye giren eserlere 7.500 TL ile 250 TL arası değişen çeşitli para ödülleri verilecek.

Eğer siz de Şile’yi en güzel ben fotoğraflarım diyorsanız detaylı bilgi ve katılım koşullarını www.turkiyefotografvakfi.org adresinden öğrenebilirsiniz.

2008 yılında kapanan Ağva Belediyesi 11 yılın sonunda Ek Hizmet Binasının temelleri törenle atıldı.

Ağva Belediyesi’nin kapanmasının ardından her işi için sürekli Şile’ye gelip gitmek zorunda kalan Ağvalılar’ın yıllardır yaşadıkları zor ve meşakkatli sorunları nihayet çözüme kavuşuyor. 31 Mart yerel seçimleri öncesi işbaşına gelmesi halinde verdiği sözlerden birini daha yerine getiren Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Ağva’ya belediye ek hizmet binası için gereken girişimleri yaptı ve bölge halkının istediği belediye ek hizmet binası ile kültür merkezinin temelleri törenle atıldı. Temel atma törenine Kaymakam M.Nebi Kaya, Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Jandarma Komutanı Yr. Muharrem Aydın, Emniyet Müdürü Uğur Kurak, İller Bankası İstanbul Bölge Müdürü M.Ferit Yüksel, Ak Parti İlçe Başkanı Erdoğan Akgül, MHP İlçe Başkanı Mustafa Pıçak, BBP İlçe Başkanı Birkan Ege ve ŞADER Başkanı Süleyman Hilmi Eren ile bazı muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.

Temel atma töreninde konuşan Belediye Başkanı İlhan Ocaklı Ağva’ya verilen sözlerin yapılmaya başlandığına işaret ederek, ilk olarak açılışı yapılan elektrik santrali ve yakında inşaatı başlayacak olan sağlık merkezini hatırlattı. Şile’de yapımı planlanan yeni Belediye, Kaymakamlık, Emniyet Müdürlüğü ve Adliye binalarını da müjdeleyen Ocaklı, “Tabi bunlar kolay işler değil, bakanlıklarımızla yürüttüğümüz zaman içinde tamamlanacak işler” dedi.

Ağva’ya yapılacak olan belediye ek hizmet binasından bahseden Başkan Ocaklı, “Bina faaliyete girdiğinde üst katta belediye birimlerinin odaları alt katta da kültürel ve sosyal faaliyetler için bir salon bulunacak” dedi. Bina projesinin Şile’nin yerel mimarisine uygun olarak tasarlandığını da söyleyen Ocaklı, bu hizmetlerin Ağva’da gerçekleşmesinde gayreti olan siyasi parti ilçe başkanlarımıza, meclis üyelerimize ve tabii ki en başta sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Allah devletimize zeval vermesin” dedi. Ocaklı, konuşmasında sık sık COVID-19 tedbirleri konusunda vatandaşları uyardı.

Şile Kaymakamı M. Nebi Kaya da sözlerine projenin kalitesinin ortada olduğunu söyleyerek başladı. Şile ve Ağva’nın oldukça hizmet aldığını hatırlatan Kaymakam Kaya, bu hizmetlere hazırlıklı olarak devlet kurumları ve belediyenin yanı sıra Ağvalılar’ın da yönetişim içinde olarak yapılanları kazanç kapısı haline getirmesi gerektiğini söyledi. Konuşmaların ardından temel atma törenine geçildi. Kurban kesilerek yapılan dualarla binanın temeli atıldı. Binanın önümüzde ki yaza kadar hizmete girmesi bekleniyor.

Geçen yıl Ülke genelinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan “geleceğe nefes kampanyası” bu yılda 11 Kasım’da devam etti.

Şile Orman İşletme Müdürlüğü tarafından Şile Devlet Hastanesi bahçesine fidan dikimi gerçekleştirildi. Sabah saatlerinde Orman işletme Müdürlüğü tarafından organize edilen Devlet Hastanesi bahçesine pandemi nedeniyle sınırlı sayıda katılımcı davet edilerek “geleceğe nefes” maskeleri dağıtıldı.

Şile Orman İşletme Müdürü Temel Bulut’un ev sahipliğinde yapılan törene Şile Kaymakamı Mehmet Nebi Kaya, Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Başsavcı Burhan Ergar, Emniyet Müdürü Uğur Kurak, CHP İlçe Başkanı İbrahim Çelik, MHP İlçe Başkanı Mustafa Pıçak, Şile Çevre Gönüllüleri Başkanı Nabi Evren, Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özen, İlçe Spor Müdürü Tanju Altınay ve çevreciler katıldı.

Törende bir konuşma yapan Orman İşletme Müdürü Temel Bulut, “Sayın  Cumhurbaşkanımızın  himayesinde geçen yıl başlatılan “Geleceğe Nefes” kampanyası kapsamında bizler bu yıl Şile Devlet Hastanemizin bahçesini seçtik.Hepiniz hoş geldiniz. Etkinliğimizde gold taflan, leylandi, erguvan boy ağacı,zakkum, palmiye, at kestanesi, ardıç, ateş dikeni, sedir, ladin, fıstık çamı gibi toplam 3610 adet fidan toprakla buluşturulmuştur. Maalesef dünyamızdaki doğal kaynaklar, su kaynakları, bitki örtüsü insanların çeşitlenen ihtiyaçlarıyla birlikte olumsuz etkilenmektedir. Bu etkileşim karşısında Avrupa  Gıda Tarım Organizasyonu FAO bir araştırma yapmış. Dünya genelinde bütün ormanlık alanlar azalırken bizim ülkemiz ormanlık alanlarını artıran nadir ülkelerden olmuştur. 1999 yılında ormanlık alanımız 2.88 milyon hektar iken, 2018 yılında yapılan tespitte 22.6 milyon hektara ulaşmıştır. Sizlerin elleriyle toprakta can bulacak olan bu fidanlar sayesinde bu bahçeden herkes ciğerlerini doldura doldura nefes alabileceklerdir. Ekibim ve şahsım adına etkinşiğe katılan herkese teşekkür eder, saygılar sunarım” dedi.

Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’da konuşmasında emeği geçen herkese teşekkür etti ve : “11 Kasım Geleceğe nefes, dünyaya nefes kampanyasında Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Orman Teşkilatımıza teşekkür ediyoruz. Geçen yıl ilkini, bu yıl ikincisi gerçekleştirdiğimiz bu çok anlamlı ve bereketli bir programın altına hep birlikte imza atıyoruz. Pandemiyle ilgili çok önemli mücadele verilen bu süreçte hastanenin seçilmiş olması da ayrıca önem arz ediyor. Bizden önceki atalarımız ve dedelerimiz nasıl bizlere bıraktıysa bizde bizden sonraki nesillere ağaçlarımızı miras bırakacağız. Hastane yetkililerine ve Orman İşletmemize tekrar teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Son olarak Şile Kaymakamı Mehmet Nebi Kaya ise konuşmasında; “11 Kasım Milli Ağaçlandırma bayramımız kutlu olsun. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın şiarının pratikte vücut bulduğu bir günü hep birlikte yaşıyoruz. Artık gündemimizi biliyoruz ki küresel ısınma, iklim değişikliği ve pandemi kavramlarını kapsıyor. Bu kavramları konuşurken bunlara karşı yapılabilecek en güzel fiil muhakkak ki çevremizi yeşillendirmektir. Zira medeniyetimizin ve kültürümüzün bizlere emaneti ve öngördüğü bakış açısı da her zaman yemyeşil bir çevre, yemyeşil bir dünyadır. Geçen yıl 11 milyon fidan toprakla buluşmuştu. Bu sene de yine milyonlarca fidan toprakla buluştu. Her yıl milyonlarca fidan bu kapsamda yine geleceğe nefes olacaktır. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek protokol konuşmaları son buldu.

Ardından hep birlikte fidan dikimi gerçekleştirildi.

Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 82. Yıldönümü Anma Programı kapsamında, Atatürk Anıtına Çelenk sunma töreni yapıldı.

2012 yılından buyana ilk kez siyasi parti ve Sivil Toplum Kuruluşları da Atatürk Anıtına yeniden protokol törenle çelenk sunumlarını gerçekleştirdiler.

Atatürk’ü Anma Programına Şile Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı, Askerlik Şubesi, Belediye Başkanlığı, Kamu Kurum Amirleri, Siyasi parti temsilcileri,STK Temsilcileri ve okullar katıldı.

İlk olarak Şile Kaymakamı Mehmet Nebi Kaya tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunumu gerçekleştirildi. Ardından sırasıyla Garnizon Komutanı Albay Hazel Yılmaz, Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Ak Parti İlçe Başkanı Erdoğan Akgül, CHP İlçe Başkanı İbrahim Çelik, İYİ Parti İlçe Başkanı Kahraman Koç ve ADD Şile Şube Başkanı Hanife Telli çelenk sunumlarını gerçekleştirdiler.

Saat 09.05 ‘te çalan iki dakikalık siren sesiyle tüm yurtta hayat durduğu gibi Şile’de de durdu. İstiklal Marşının okunmasıyla birlikte göndere bayrak yarıya kadar çekildi.

Ardından Şile Oya-Ali Osman Keçici Okulu konferans salonunda Atatürk2ü Anma programı gerçekleştirildi.Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.10 Kasım videosundan sonra günün anlam ve önemine dair konuşmalar yapıldı. Şiir ve oratoryonun ardından çeşitli yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

AK Parti İstanbul’da ilçe kongreleri, Sultangazi ve Kağıthane kongreleriyle başladı. Büyük bir coşkuyla gerçekleştirilen kongrelerde millete hizmet yolunda görev alacak isimler belirlendi. Kongrenin yapıldığı alanlarda yeni dönemin temizlik, maske ve mesafe kuralına ihtimam gösterildi.

AK Parti İstanbul’da coşkuyla beklenen kongre heyecanı, Sultangazi ve Kağıthane kongreleriyle başladı. İlçe kongrelerine; AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Genel Başkan Yardımcıları Fatma Betül Sayan Kaya ve Vedat Demiröz, TBMM AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, milletvekilleri, ilçe başkanları, belediye başkanları, kadın kolları, gençlik kolları ve teşkilat mensupları katıldı.

ŞENOCAK: “DAVA ARKADAŞLARIMA VAZİFELERİNDE MUVAFFAKİYETLER DİLİYORUM”

Yeni yönetimde görev alacak dava arkadaşlarına hayırlı olsun temennilerini ileten AK Parti İstanbul İl Başkanı Şenocak, “Sultangazi ve Kağıthane kongreleriyle başlattığımız ilçe kongrelerimizi, akabindeki 37 ilçemizde de partimize yakışır, partimizin gücünü hissettirecek bir şekilde yapacağız inşallah. Önceki dönemlerde halkımızın yoğun katılımıyla birlikte bayram havasında geçen kongrelerimizi, bu dönem maalesef Koronavirüs salgını nedeniyle ihtiyatlı bir şekilde gerçekleştirmek mecburiyetinde kaldık. Her ne kadar birlikte olamasak da halkımızın desteğini kalbimizde hissediyoruz. İlk kurulduğumuz günden bugüne kadar partimize emek veren tüm Sultangazili, Kağıthaneli kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Yeni yönetimde görev alacak dava arkadaşlarıma da şimdiden hayırlı olsun diyor, her birine vazifelerinde muvaffakiyetler diliyorum.” dedi.

ŞENOCAK: “LİDERİMİZ ERDOĞAN’IN ÇİZDİĞİ YOLDA ÜLKEMİZİ 2023, 2053 VE 2071 HEDEFLERİNE ULAŞTIRACAĞIZ”

Eski Türkiye hayali kuranlara inat, dava arkadaşlarıyla Türkiye’nin gücüne güç katmaya devam edeceklerini vurgulayan Şenocak, “AK Parti, Allah’ın izniyle çok uzun yıllar yaşayacak. Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği yolda ülkemizi inşallah 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaştıracağız. Bizler, görev yaptığımız süreç boyunca bu davanın bir neferleri olarak görevlerimizi layıkıyla yerine getirmekle sorumluyuz. Hangi görevde olursak olalım, bu sorumluluk bilinciyle hareket ettiğimiz sürece, ülkemizi hedeflerine ulaştıracağız. Gecesini gündüzüne katan bir Genel Başkanımız, çok güçlü bir partimiz, çok güçlü bir teşkilatımız var. 18 yılda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi, yaptığımız hizmetleri tek tek saymaya kalksak günler yetmez. İçerideki bazı şer odakları, yurt dışındaki işbirlikçilerinden aldıkları güçle Erdoğan’sız, AK Parti’siz bir Türkiye hedefliyor. Bunların aslında asıl hedefi Türkiye’nin yükselişini, gücüne güç katmasını durdurmak. Hala eski Türkiye hayali kuranlara inat, kongre sürecinin ardından teşkilatlarımızda görev alacak dava arkadaşlarımızla Türkiye’nin gücüne güç katmaya devam edeceğiz.” Diye konuştu.

KURTULMUŞ: “TÜRKİYE, KÖKLERİ ÜZERİNDEN YENİDEN AYAĞA KALKIYOR”

Türkiye’nin yükselişini sürdürdüğüne dikkat çeken Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Dünyanın yeniden yapılanmaya başladığı bir dönemde Türkiye’nin önlenemeyen yükselişi dünyanın en fazla dikkat çeken gelişmelerinden biridir. Bu çerçevede AK Parti olarak amacımız, sorumluluk sahibi nesiller yürüyüşümüzü daha güçlü bir şekilde ortaya koyabilmektir. Bu milletin yükselişinin en önemli şartı hiç şüphesiz kendi değerleri üzerinde yeniden ayağa kalkmasıdır. Bunun sembol göstergelerinden birini liderimiz Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bu yaz yaşadık. Nedir o, Ayasofya Cami’nin ibadete açılmasıdır. Bu sadece bir müzenin ibadete açılması değil, yeniden milletin kökleri üzerinde ayağa kalkmasının göstergesidir.” dedi.

KURTULMUŞ: “İNANDIĞIMIZ YOL, YENİDEN GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İSTİKAMETİNDE YÜRÜMEKTİR”

AK Parti siyasetinin özeti; barış, huzur, hakkaniyet ve adalet ilkeleri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Azerbaycan’ın işgal edilen toprakları eninde sonunda özgürleşecek. Bütün bu sorunların kaynağı Türkiye olmadığı halde neden Türkiye’den rahatsızlık duyuyorlar? Beylerin istediği şu; kenarda duran, önlerinde el pençe divan duran, korkan, çekinen bir Türkiye’yi görmek istiyorlar, buna asla müsaade etmeyeceğiz. İnandığımız yol, yeniden güçlü bir Türkiye istikametinde yürümektir. İnandığımız yol, bu aziz milletin yeniden güçlenerek yürümesini temin etmektir. Biz barış, huzur, hakkaniyet, adalet istiyoruz. Yeni bir dünyanın daha insani daha adil bir şekilde kurulmasını istiyoruz. Bunun için de gayretle mücadele ediyoruz. AK Parti siyasetinin özeti budur.” şeklinde konuştu.

KAYA: “MAHALLE TEŞKİLATINDAN GENEL MERKEZE KADAR HER BİRİMİZİN SORUMLULUĞU BÜYÜK”

Türkiye’nin gelişmesi ve büyümesi için teşkilat mensuplarının büyük sorumluluğu olduğunu belirten Fatma Betül Sayan Kaya, “18 yıldır desteğini bizden eksik etmeyen milletimizden Rabbim razı olsun. Sevgili kardeşlerim, şunu da asla unutmamalıyız; eğer bu milletin ayağı tökezlerse, bunda her birimizin vebali vardır. Mahalle teşkilatından ilçe teşkilatına, il teşkilatından genel merkez yönetimine kadar her birimizin ciddi sorumluluğu var. Bizim sorumluluğumuz, sadece ülkemizin sınırlarıyla da sınırlı değil. Biz, aynı zamanda gönül coğrafyamıza karşı da sorumluyuz. Allah’a şükür ki zulme boyun eğmeyen, dünyanın farklı bölgelerindeki haksızlıkları görmemezlikten gelmeyen, ‘Dünya 5’ten büyüktür’ sloganıyla hakkın, hakikatin, adaletin sesi olan bir Genel Başkanımız var. Yine Allah’a şükür ki, Genel Başkanımızın arkasında dimdik duran, gücüne güç katmaya gayret eden İstanbul Teşkilatımız var. Biz milletin kurduğu bir partiyiz ve hep birlikte milletimize hizmet edeceğiz. AK Parti güçlü olduğu sürece bütün dünya Müslümanları kendi ülkelerinde daha güçlü olacaktır. Bu vesileyle partimizin kurulduğu ilk günden bu yana emek veren tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Bugün yapılacak seçimlerle göreve başlayacak yeni dava arkadaşlarıma muvaffakiyetler diliyorum.” şeklinde konuştu.

DEMİRÖZ: “AK PARTİ’NİN KADERİ, BU MİLLETİN KADERİYLE ÖZDEŞLEŞTİ”
Millete canı gönülden hizmet etmeye devam edeceklerini vurgulayan Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, “AK Parti’nin kaderi, bu milletin kaderiyle özdeşleşti. 18 yıldır büyük bir özveriyle bu milletimize canı gönülden hizmet etmeye devam ediyoruz. Doğu Batı ayrımı gözetmeksizin ülkemizin dört bir yanına her

alanda hizmet ettik. Dev projeleri, büyük yatırımları hayata geçirdik. İnsana hizmet ettiğimiz gibi, ülkemizin daha yaşanılır bir ülke olması için geçmişte vurulan prangalar olan vesayet odaklarını da tek tek çökerttik. Ülkemizin uluslararası arenada gücüne güç kattığımız gibi, dünya genelindeki mazlumların, mağdurların da sesi olduk ve olmaya da devam ediyoruz. İlçe kongrelerimizde görev alacak tüm dava arkadaşlarımızın, AK Parti’mizin bu vizyonuna, misyonuna katkı sağlayacağına şüphesiz inanıyor, geçmişten bugüne partimize emek veren tüm kardeşlerime de şükranlarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı.

TBMM AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu da yaptığı konuşmada, “Kurulduğu günden bugüne kadar partimize emek vermiş tüm teşkilat mensubu kardeşlerimi teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün yapılacak kongrede, seçilecek ilçe başkanımıza ve yönetimine üstün muvaffakiyetler diliyorum.” temennilerini paylaştı.

Protokol konuşmalarının ardından oylamaya geçildi. Delegelerin oylarıyla; Sultangazi’de Süleyman Yiğitoğlu, Kağıthane’de de Serkan Cantürk tekrar ilçe başkanı seçildi.

İsviçre Büyükelçiliği tarafından desteklenen kısa filmimiz 25 Kasım da Antalya Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde saat 2o:o5’de gösterimde.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Derneği (TOCİN) 2019 yılında Antalya’da kurulmuştur. Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, erken yaşta yapılan evlilikler, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, insan hakları ihlallerinin önlenmesi konularında çalışmalar yürütmektedir. Dernek bünyesinde, sosyal hizmet, sosyoloji, sağlık, hukuk gibi konularda çalışan gönüllüler yer almaktadır. PANDEMİDE AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ 2 PROJE 1. AVRUPA BİRLİĞİ PROJESİ: BEŞTE BEŞ Proje kapsamında; Antalya Döşemealtı ilçesine bağlı 5 dağ köyü Karataş, Karaveliler, Kovanlık, Ekşili ve Ilıca köylerinde yaşayan çocuk, kadın ve erkeklere yönelik olarak etkinlikler yapılması planlanmıştır. Köy kahvesinde, bahçede, ağaç altında, pazar yerinde köy yaşamında kadın, çocuk ve insan hakları eğitimi verildi. Kırsal alanda yeni bir eğitim modeli oluşturuldu. 02.08.2020 Tarihinde Antalya Döşemealtı Karaveliler Köyünde çalışmalar yapılmıştır. 9-16-23-30.08.2020 tarihlerinde Pazar günleri stüdyodan canlı yayınlar yapılmıştır Destekten doğrudan Karaveliler Köyü sakinleri yararlandı. Ancak pandemiden kaynaklı olarak Antalya’da kovid-19 vakalarının artması sonucu proje online olarak devam ettirilmiştir. Ilıca, Ekşili, Karataş ve Kovanlık Köyü için stüdyoda canlı yayınlar yapılmıştır. Sosyal medya kanalları ve TocinTv adlı Youtube kanalı ile ulaşılan kişi sayısı arttırılmıştır. Karataş, Karaveliler, Kovanlık, Ekşili ve Ilıca köy muhtarları ile işbirliği içinde proje yürütülmüştür, İlyas DAŞTAN, Özlem ÖNDER, Avukat Rahim EZGİ, Tiyatrocu Özgür BAL, Drama Eğitmeni Rabia GÜLLÜK, İbrahim Cingiz projede yer almışlardır. Projelerde uzman desteği alındı, Ayzen Atalay projede kampanya, tasarım ve uygulama konusunda destek olmuştur. Proje ile köy yaşamında sosyal sorunlara dair farkındalık çalışması ile örnek bir model oluşturmak amacı ile Köyde yaşayan kadın, erkek, çocuk ve yaşlılara farklı yöntemlerle ulaşmayı planlamıştık. İletişim kurduğumuz kişilerde olumlu geri bildirimler aldık. Yapılan çalışma sivil toplumun olağan yaşamında farklı bir uygulama olarak yer almıştır.

Köyde yaşayan insanlar için kadın hakları, eşitlik, toplumsal cinsiyet konuları çok uzak konulardır. Proje ile bu kavram ve konular ile tanışmaları sağlandı Beş köy özelinde başlattığımız projede geleneksel köy yaşamına modern eğitim metotları ile yaklaşmak farklı bir deneyim oldu. Bu yöntem ile başta Antalya’nın köyleri olmak üzere çok daha fazla köye ulaşabiliriz. Kaynak bulabilirsek Antalya’nın bütün köylerinde eğitim çalışmaları yapmak isteriz 2. AVRUPA BİRLİĞİ PROJESİ : ENGELSİZ PANDEMİ Hareket kabiliyeti sınırlı fiziksel engelliler, felçli, spastik, DMD ile hareket serbestisi olan görme, işitme ve zihinsel engelliler ve bununla birlikte engelli aileleri ilk defa deneyimledikleri pandemi sürecinden fiziksel, sosyal, ekonomik, psikolojik olarak yaşadıkları sorunların tespitine dair çalışma yapılmıştır. Engelsiz pandemi politikalarına katkı vermek amacıyla 40 video belgesel çekilerek engelli sivil toplum örgütleri ile çalışılmıştır. Bu videolar başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler, Eğitim Bakanlıkları ile paylaşılarak pandemi sürecinde engelliler ile ilgili karar süreçlerine destek olunması amaçlanmıştır.

PROJEYE KATILANLAR BEDENSEL ENGELLİLER

1. AHMET ORTAARMUTÇU 2. ENOŞE ÖZEN 3. HAKAN AKINCI 4. HASAN KUYUCAK 5. MEHMET GÖK 6. MEHMET KARAVURAL 7. MUHARREM İNCE 8. ÖZGÜR ÖZEN 9. SERDAR KOCAOĞLU 10. TAHSİN DAĞLI 11. ZEHRA TORUN 12. TEKERLEKLİ SANDALYE BASKETBOL TAKIMI GÖRME ENGELLİLER 1. CEMALETTİN ÇAKAR 2. FEVZİ ÜNVER 3. KAMİL ÇAM 4. KİRAZ BOLAT 5. MEHMET YAMAN 6. MENEKŞE ALKAN 7. MİTHAT YILMAZER 8. MUSTAFA DAVUT 9. RAHİM EZGİ İŞİTME ENGELLİLER 1. ESAT-GÜLER TÜRKER 2. GÜL DURAN 3. UĞUR TEKİN AİLELER 1. BAHDIŞEN ÖRKÇÜ 2. BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİ 3. CEYRAN SATTAROVA 4. DURMUŞ LAFÇI 5. FAHRETTİN ALİYEV 6. GÜLDEREN SEVİNÇ 7. HAKAN YILMAZ 8. HALİSE DEMİR 9. HATİCE YILMAZ 10. İBRAHİM SATTAROVA 11. KADRİYE TECİMEN 12. PERİHAN ŞAHİN BAL 13. ŞENNUR AVCIKOL 14. SEVCAN KOÇYİĞİT 15. ÜÇ OTİSTİK ANNESİ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ 1. KENT KONSEYİ ENGELLİLER MECLİSİ 2. TÜRKİYE SAKATLAR DERNEĞİ ANTALYA ŞUBESİ 3. TÜRKİYE BEDENSEL ENGELİLER SPOR FEDARASYONU PARALİMBİK MİLLİ OKÇULAR 4. ALTI NOKTA KÖRLER DERNEĞİ ANTALYA ŞUBESİ 5. BEYAZ BASTON GÖRME ENGELLİLER DERNEĞİ 6. ANTALYA GÖRME ENGELLİLER SPOR KULÜBÜ 7. ANTALYA İŞİTME ENGELLİLER DERNEĞİ 8. ANTALYA İŞİTME ENGELLİLER SPOR KULÜBÜ 9. BİZİM OTİZM KÖYÜ 10. ANTALYA ÇÖLYAK DERNEĞİ
2.  Aldığımız destek amacına ulaştı biz bu çalışmada engelli bireyler ve ailelerinin pandemi sürecinden nasıl etkilendiklerini ve aynı süreç tekrar yaşandığı taktirde özellikle engelli bireylerin neler beklediğini öğrenmeye çalıştık. Bu çalışmada engellilerin bu süreçte yaşadığı sıkıntıları ortaya çıkardığımızı düşünüyoruz. Bu çalışmada engelli dernekleriyle ve bu alanda çalışan engelli ve engelli olmayan aktivistlerle çalıştık. Bu çalışmayı engelli bireyler üzerinden yürüttük.

Dijital medya alanında yatırımlar yapan ve bu alanda farklı içeriklere sahip dört kanalı bulunan televizyoncu Adil Koçalan, “Dijital medya, geleceğin medyası olacak” dedi.

Dijitalleşen dünyaya ayak uydurmak için televizyon sektöründe de dijitalleşmenin artık bir gereksinim olduğunu belirten Kanal 34, TV MOR, BRUKSELTURK, HUR TV kanallarının bünyesinde olduğu İstanbul Medya ve Dijital Medya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda Askon TV Genel Yayın Yönetmeni Adil Koçalan, hayata geçirdiği projelerinden bahsetti. Her biri farklı yayın politikasına sahip dört kanalı olduğunu kaydeden Koçalan, “Günümüzde her şey dijitalleşiyor. Bundan 15 yıl önce dijital kanal kuracağım dediğimde, insanlar benimle ilgili farklı algılarda bulundu. Anlaşılmayı beklemedim, inandığım yolda yürüdüm. Şimdi aynı yolda hiç durmadan devam ediyorum. Kanallarım benim çocuğum gibi. 4 tane çocuğum var; Kanal 34, TV MOR, BRUKSELTURK, HUR TV. Onlara isim koyarken sanki bebeğime isim seçer gibi isim koydum” dedi. 

Her bir kanalının farklı bir kuruluş amacı olduğunu ifade eden Koçalan, “ Kanal 34, İstanbul’a olan tutkumdan ve İstanbul’un dünya için gerçekten önemli bir şehir olduğunu düşünmemden kaynaklanıyor. İstanbul benim gözümde herkesin aşık olduğu ama gönlünde bir tek Leyla’sı olan Mecnun gibi sevdası, sadakati yüksek bir şehir. İstanbul şimdiye kadar kalbine aldığı herkesi, üzerinde taşıdığı her yüreği sımsıkı saklamış. Üzerine söylenen nice sözlere, yapılan anlaşmalara rağmen o kendi kendine şiir olarak kalmayı başarmış. Bakın dünyanın dört bir yanından şehrimize devlet büyükleri, sanatçılar, iş insanları geliyor. Yatırım yapıyor, şehrimizi çok seviyorlar. Hatta içlerinde daha sonra yerleşenler oluyor. Biz elimizdekinin yani bu güzel şehrimizin kıymetini yeterince bilmiyoruz. Benim bu kanalı kurma nedenlerimden bir tanesi de İstanbul’a sevdalı bir Mecnun olarak bu değerimizi unutmamak ve yaşatmaktır” diye konuştu. 

“Kadın evrende bir dengedir, nesilleri üretendir”
Türkiye’de kadınlar için özel bir kanal olmadığını, bu yüzden sadece kadınların izlemesi için TV MOR kadın kanalını kurduğunu söyleyen Adil Koçalan, “Sadece kadınlarımız izlesin diye TV MOR kadın kanalını kurdum ve çok güzel tepkiler aldım. Kadınlarımız bizim en güzel değerimiz. Kadın evrende bir dengedir, nesilleri üretendir. Kadın kanalımızın başında İstanbul Üniversitesi Genel Türk Tarihi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mualla Uydu Yücel var. Hocamız vesilesi ile kanalda güzel programlar oluyor. Kanalımızda, her hafta alanında duayen isimler ağırlanıyor. Amacımız dünyanın her yerindeki kadınlarımıza ulaşmak. Onlara rehberlik etmek” dedi. 

Koçalan, interaktif yayın politikası olan bu kanalda, anne, çocuk, sağlık, yemek tarifleri, kadın iş hayatı konuların yer aldığını belirtti.

“Türkiye’nin dışında bir Türk dünyası var”
Türkiye’de uzun yıllardır medya sektöründe çalışan usta televizyoncu Koçalan, yurt dışındaki vatandaşlar için de BRÜKSELTÜRK kanalını kurduğunu belirtti. Kanalı kurma amacının Türk dünyası olduğunu belirten Koçalan, “Türkiye’nin dışında bir Türk dünyası var. Bu dünyayı görmek, tanımak adına bu kanalı kurdum. Yurt dışında çok fazla vatandaşımız var. Belçika konumu itibariyle Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere’ye komşu durumda. Dünya ekonomisinin nabzı Brüksel’de. Bu yüzden BRÜKSELTÜRK TV’yi kurdum” diye konuştu. 

“Haber, televizyonculuğun olmazsa olmazı”
Medya sektöründe farklılıklar yapılması gerektiğini ifade ederek, Türkiye’de ilk defa play out, dijital yayın sistemi ve IPTV’yi kendisinin kurduğunu belirten Kocalan, “30 yıldan fazladır televizyon sektöründeyim. Televizyon dünyasında kurduğum kanalların hepsinin bir kurulma nedeni var. Haber, televizyonculuğun olmazsa olmazı. Sadece haber amaçlı kurduğum HUR TV adında bir kanalım var. Bu kanalın diğer kanallardan farkı sadece haber kanal olmasıdır. Bu kanal için şuan Türkiye’de daha önce görmediğiniz, izlemediğiniz formatta haberler hazırlıyoruz. Genç, dinamik ve çok yetenekli bir kadromuz var. Bu kadro ile güzel işlere imza atacağız. Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Başarılı olmak istiyorsanız, güzel çalışmalısınız. Başarının sırrı, işini sevmek ve dürüst çalışmaktan geçer’” ifadelerinde bulundu.

Kaynak: İHA

Son günlerin salgın hastalıklarından biri de davranış hamlığıdır diyebiliriz.

Dünyayı corona virüs mikrobu sardı. Covid 19 virüsü karşısında insanlar gün geçtikçe bilinçlenip, kendi çaplarında tedbirlerini almaya çalışıyorlar. Birde kendini belli etmeyen virüsler vardır ki onlar inanın coronadan daha tehlikelidirler. Çünkü tanısı konulan hastaların tedbir alması da kolay olur. Sözde İyi niyetiyle ortaya çıkıp çizdiği dürüst kişilikle güven alan insan müsvetteleri bütün virüslerden daha tehlikelidir. Dürüstlük kavramından uzak, söz verip sözünü yiyen ardından hiçbir şey olmamış gibi aynı tarzda davranan yüzsüzlük vakaları gün geçtikçe çoğalmaktadır. Cebindeki üç- beş kuruşunun arkasına sığınan ve adam naraları atan mesnetsiz davranışlarda sınır tanımayan zatlar hayatın kendilerine de aynı oyunu oynayabileceğini hiç düşünmez gibiler. Göstermelik davranışlar, sonradan görme halleri ile kendilerini bitirdiklerinin farkında bile değiller.

Bu tarz kişiliklerin kimyası yalancılık ve riyakarlıkla harmanlamıştır. İnsanların yüzüne gülüp, içlerinden fesatçılık düşünmeyi maharet sanan haşerelerdir. Yazık ki kendi nesillerini de kendileri gibi yetiştirecek olmaları çok daha vahim bir durumdur. Bu kadar tutarsız bir döneme geçiş olması insanlık adına son derece acı bir durumdur. Bu denli kıvrak ruh taşıdıklarının bilincinde olmaları bir nevi erdemlik olurdu. Ne yazık ki onun bile bilincinde değiller. Aksi takdirde kendi minik çıkarları uğruna büründükleri o sıfatlar bile aşağılık göstergesidir.

İçten pazarlıklı karakter yoksunu zat-ı şahaneler kendi çizgilerinde kaybolmaya mahkum olduklarını dahi anlayamayacak kadar küçük insanlardır. Sınırlarda yaşayanların nereye düşecekleri hiç belli olmazmış. Bu tarz kişilikte birkaç örnek vermekten de büyük keyif alsam da büyüklük bizde kalsın deyip, onların da biran önce bozuk karakterlerinden uzaklaşması temennisiyle saygılarımı sunarım.